40% İndirim
👀 👁 🧿 Kazançların açıklanmasının ardından tüm gözler +%4,56 artış elde eden Biogen üzerinde.
Yapay zekamız bunu 2024 mart ayında seçti. Bundan sonra hangi hisseler yükselişe geçecek?
Hisseleri Şimdi Keşfet

Merkez Bankası Faiz Trenini Kaçırdı: Enflasyon %65-75 Arasında Seyredecek

Yayın Tarihi 07.04.2022 02:25
Güncelleme Tarihi 23.11.2023 18:58

Mart ayı enflasyon rakamları açıklandı. TÜFE aylık %5,46’lık artışla yıllık olarak %61,14 olarak gerçekleşirken Yİ-ÜFE ise aylık %9,19’luk artışıyla yıllık %114,97’ye ulaştı. Yani ÜFE neredeyse TÜFE’nin iki katına ulaştı. Böylece TÜFE’de Mart 2002 sonrası en yüksek seviye, Yİ-ÜFE’de ise 1995 Mart’ından bu yana en yüksek seviye görülmüş oldu. Bu rakamlarla ÜFE-TÜFE makası 53,8 çıkarken negatif reel faiz de %47,1’e yükseldi.

Peki bu rakamlar bize ne anlatıyor?

İlk olarak ÜFE-TÜFE arasındaki 53,8’lik fark, enflasyonda henüz en kötüyü görmediğimizi çok net ortaya koyuyor. Bunun anlamı, bundan sonraki süreçte fiyatlar hiç artmasa bile sadece ÜFE’den TÜFE’ye kademe kademe yansımayla bile enflasyon artmaya devam edecek.

Tam bu noktada şu sorunun da açıklanmaya muhtaç olduğunu düşünüyorum: Peki enflasyon neden yüksek, yani Türkiye’de artan enflasyonun kaynağı ne?

İlki hiç kuşkusuz pandemi döneminde başlayan ve savaşla birlikte tarihi zirvelere ulaşan enerji ve emtia fiyatlarındaki dramatik artış. Bu artışlar enflasyonun maliyet kaynağını besleyerek enflasyonu yukarı çekiyor ve çekmeye de devam edecek.

Enflasyonun bir diğer maliyet kaynağı da artan kurlar. Şimdi diyeceksiniz ki artık Kur Korumalı TL Mevduat (KKM) var kurlar artmıyor ki. Hayır öyle değil. Kur meselesine nereden baktığınız bu noktada bir hayli önemli. Şöyle örnek vereyim: KKM olmadan önce kur 18,40 tarihi zirvesini görmüştü. Haliyle referansınız 18,40 ise kur gerilemiş diye düşünebilirsiniz. Ama faiz indirimleri başlamadan hemen önce kur 8,50 civarındaydı. Buradan bakarsanız kurda %72’lik bir artış söz konusu. O kadar çok geri gitmeye bile gerek yok. KKM ilk uygulamaya konduğunda kur 10,25’i gördü, şimdi ise 14,72. Haliyle hem Eylül’de başlayan kurdaki artışın birikimli etkilerinin devam ediyor olması hem de 20 Aralık sonrası kurdaki artışın elbette ki enflasyonu artırıcı etkisi oluyor.

Enflasyonun bir diğer kaynağı da parasal genişleme. Aşağıdaki grafikte de görülebileceği gibi özellikle Eylül ayında başlayan faiz indirim sürecinden bu yana parasal genişlemedeki artış trendi dikkat çekici. Haliyle artan para arzının sonucu hiç kuşkusuz ki enflasyon olarak bize geri dönüyor. Yine bu parasal genişlemenin bir diğer sonucu da kredi genişlemesindeki artış olmuş. Türkiye’de son 1 yıllık süreçte %50’ye yakın bir kredi artışı olduğunu göz önüne aldığımızda artan bu kredi hacminin de enflasyonun talep kaynağını besleyen önemli bir unsur olduğunu çok rahat anlayabiliyoruz.

3. parti reklam. Investing.com'un sunduğu veya önerdiği bir teklif değildir. Feragat detaylarına buradan bakın veya reklamları kaldırın

Türkiye’de son 1 yıllık süreçte parasal büyüklüklerdeki değişim

Yıl sonu enflasyon hedefleri ne durumda?

Mart ayı enflasyon rakamı açıklandıktan sonra birçok kurum yıl sonu enflasyon hedefini revize etti. Bu bağlamda Goldman Sachs Mayıs veya Haziran aylarında %67 ile zirve görüldükten sonra yılın geri kalanında enflasyonun %65’in üzerinde kalmasını bekliyor. Öte yandan JPMorgan ise yıl sonuna çok yakın bir zamana kadar enflasyonun %65-70 arasında seyredeceğini bekliyor. Bu konuda piyasadaki hakim beklentiye göre enflasyon Mayıs veya Haziran gibi %70-75 aralığında tepe yapıp yıl sonuna kadar %65-75 aralığında kalacak. Aralık ayındaki baz etkisi ile bir miktar düşme bekleniyor.

Peki enflasyonu düşürmek için ne yapılıyor?

Bilindiği gibi ekonomi yönetimi enflasyonla mücadelede genel kabul görmüş ortodoks iktisat politikalarını (yani faiz artırarak uygulanan sıkı para politikası) uygulamayacağını, onun yerine genel kabul görmüş politikaların dışındaki heteredoks iktisat politikalarını (devlet politikalarını) uygulamaya koyacağını söylemişti. Bu nedenle Türkiye’de artık enflasyonla mücadelede faiz aracının kullanılmadığını biliyoruz. Bunun yerine maliye politikası kanalıyla “KDV Sistemini Sadeleştirme Programı” uygulanmaya çalışılıyor. Bu program kapsamında ilk olarak temel gıda ürünlerinin KDV’si %8’den %1’e, evlerde ve tarımsal sulamada elektriğin KDV’si %8’e ve son olarak geçtiğimiz hafta temel ihtiyaç ürünleri ve yeme-içme sektöründe KDV %18’den %1’e düşürüldü.

Açıkçası yapılan bu KDV indirimlerinin enflasyonu düşürmede çok etkili olmasını beklememek gerekir. Bunun iki nedeni var. İlki şu, KDV indirimi yapılan mallarda fiyat artışları öylesine yüksek ki indirimler sonucunda mal ve hizmet fiyatlarında ciddi bir düşme söz konusu olamıyor. İkincisi ise artan fiyatlar karşısında alım gücünün azalması talebi baskıladığından vatandaş daha az mal ve hizmet alabildiği için yine ilgili KDV indirimlerinin etkisi sınırlı kalıyor. Üstelik böylesine yüksek ve kemikleşmeye yolunda ilerleyen yüksek bir enflasyon ile sadece KDV indirimlerinin etkili olamayacağı da çok açık.

3. parti reklam. Investing.com'un sunduğu veya önerdiği bir teklif değildir. Feragat detaylarına buradan bakın veya reklamları kaldırın

Peki o zaman enflasyonla gerçek anlamda mücadele etmek için ne yapılması gerekiyor?

Elbette ki faizlerin artırılması gerekiyor. Şimdi bazılarınızın şunları söylediğini duyar gibiyim: Türkiye’de enflasyonun kaynağı maliyet enflasyonu faizi artırsan da işe yaramaz ki, çünkü faiz enflasyonun sadece talep kanalını baskılar. Hem kaldı ki enflasyon olmuş %61 faiz ise %14, faizi artırsan ne olur ki aradaki fark tamı tamına %47, faizi ne kadar artırabilirsin ki, en iyisi artırma daha iyi…


Şimdi bu önermelerin aslında tam olarak doğru olmadığını açıklamak istiyorum:

1- Enflasyonun kaynağı ağırlıklı olarak maliyet enflasyonu olsa bile faizleri artırmak enflasyonun bir diğer önemli kaynağı olan enflasyon bekleyişlerinin azalmasını sağlayarak enflasyonun düşmesini sağlayan önemli bir politika aracıdır. Kaldı ki yukarıda anlattığım parasal genişleme ve kredi artışları da göz önüne alındığında faiz artışının enflasyonu düşürmede etkili olacağı çok açık görülebiliyor.

2- Enflasyon %61 politika faizi ise %14, yani negatif reel faiz %47. Evet buradan da Merkez Bankasının enflasyonla mücadelede bir hayli geç kaldığı çok net anlaşılıyor. Haliyle bundan sonraki süreçte sadece para politikası ile yani faizleri artırma yoluyla enflasyonla mücadele etmesi de çok mümkün gibi görünmüyor. Merkez Bankası bu treni kaçırdı. Eğer Eylül ayı gibi faiz artırım süreci başlamış olsaydı şimdi %10’lara yakın bir enflasyonumuz olabilirdi. En azından bundan sonra para politikası etkinliğini daha da fazla kaybetmeden biran önce faizlerin artırılması oldukça elzem görünüyor.

Son yorumlar

💐💐
teşekkürler su gibi akıcı bir dille anlatmışsınız
mükemmel bir yaxı tebrik ederimm
Filiz hanım çok güzel bir çalışma emeğinize sağlık saygılarımı sunar iyi çalışmalar diler saygılarımı sunarım güzel insan.
Güzel bir makale. Teşekkürederim
Güzel bir makale tesekkurler
Kur artışı fiyatlara direkt etken. İtahalat ekonomisi ile hayvancılık ve tarımdaki facia kararlarla, kredilerin üretim ve istihdama değil boş harcamalara borç ödemeye gitmesiyle ülke itibarının yerlerde sürünmesiyle RSI artışlarıyla enf düşer mi? Bunları söylesenize.
Uygulamamızı Yükleyin
Risk Açıklaması: Finansal araçlar ve/veya kripto paralarla işlem yapmak yüksek seviyede risk içermektedir ve yatırım miktarınızın bir kısmını veya tamamını kaybetmenize sebep olabilir, bu sebeple tüm yatırımcılar için uygun değildir. Kripto para fiyatları aşırı derecede hareketlidir ve finansal haberler, politik olaylar ve düzenleme kurumları gibi konulardan kolaylıkla etkilenir. Kaldıraçlı işlem yapmak finansal riskleri yükseltmektedir.
Diğer finansal araçlar veya kripto paralar içinden tercihinizi yapmadan önce, yatırım nesnelerinizi, deneyim seviyenizi ve risk iştahınızı dikkatlice gözden geçiriniz ve ihtiyacınız olduğunda profesyonel tavsiye almayı deneyiniz.
Fusion Media sitede yer alan bilgilerin gerçek zamanlı ya da isabetli olacağının mutlak olmadığını hatırlatır. Tüm borsa fiyatları, endeksler, vadeli işlemler, Forex ve kripto para fiyatları, borsalardan değil piyasa düzenleyicileri tarafından oluşturulur, bu sebeple fiyatlar isabetli olmayabilir ve gerçek piyasa fiyatlarından farklı olabilir, bu da buradaki fiyatların fikir verme amaçlı olduğunu ve ticari amaçlar için uygun olmadığını gösterir. Fusion Media veya herhangi bir sağlayıcı, buradaki bilgileri kullanmanız sonucu oluşacak olası kayıplarınızdan ötürü sorumluluk taşımamaktadır.
Bu sitede yer alan bilgileri, Fusion Media ve/veya veri sağlayıcıdan yazılı izin almadan kullanmak, saklamak, kopyasını üretmek, görüntülemek, düzenlemek veya dağıtmak yasaktır. Fikri mülkiyet hakkı, sitede yer alan verileri sağlayanlara ve/veya borsalara aittir.
Fusion Media reklamlarla veya reklam verenlerle etkileşiminize bağlı olarak internet sitesinde görüntülenen reklamlardan gelir elde edebilir.
İşbu sözleşmenin aslı İngilizcedir ve İngilizce ve Türkçe versiyonu arasında tutarsızlık olduğunda İngilizce versiyonu dikkate alınacaktır.
© 2007-2024 - Fusion Media Limited. Tüm Hakları Saklıdır.