Merkez Bankası faiz kararını açıkladı. Beklenildiği gibi politika faizini %14 düzeyinde sabit tuttu.
Gelelim faiz karar metnine;
Daha önceki yazılarımda da dile getirdiğim gibi piyasa aslında faiz karar metniyle (ki bana kalırsa artık sadece faiz karar metniyle değil faiz kararı ile de) çok da ilgilenmiyor. Sebebi faiz karar metinlerinin daha önceki karar metinlerinin neredeyse aynısı olmasının yanı sıra karar metninde yer alan ifadelerin gerçeklerle ve rasyonaliteyle çok da uyuşmuyor olması.
Bu ayki metinde ilk dikkatimi çeken kısım, metne “Bu çerçevede Kurul, makro ihtiyati politika setinin güçlendirilmesine karar vermiştir.” ifadesinin eklenmiş olması. Bu cümlede Merkez Bankasının hangi makro ihtiyati aracı kullanacağı belirtilmemiş, burada bir belirsizlik var. Kaldı ki makro ihtiyati araçlar TCMB’ye değil BDDK’ya ait. Bu noktada Merkez Bankasının elinde makro ihtiyati araç olarak zorunlu karşılıklar ve bir de KKM var. Acaba bunlara ek bir araç mı gelecek yoksa bunlarla mı bir güçlendirme politikası uygulayacak bu net değil. Ama benim anladığım şu: TCMB’nin buradaki hedefi, ilk olarak bireysel kredileri ve ardından da yatırımlara gidecek krediler dışında kalan ticari kredilerin azaltılması. Çünkü son dönemlerde artan krediler hem enflasyonu hem de cari açığı artırıcı etkide bulunuyor, bu nedenle kredi büyümesi yavaşlatılmak isteniyor. Yatırımlara gidecek ticari krediler aksine artırılmak istenecektir. Bunu zaten metinde de anlıyoruz. Çünkü dış talebin ve içeride üretimin güçlü devam edebilmesi için bu oldukça önemli.
Öte yandan savaşın devam ediyor olmasının ekonomik büyüme üzerinde olumsuz riskler yarattığı geçen metinde olduğu gibi bu metinde de aynı paragrafla dile getirilmiş. Aynı olan bu paragrafta “gelişmiş ülke merkez bankalarının para politikası iletişimlerinde ayrışma var” deniyor. Yani TCMB diyor ki, sürekli bak Fed sıkılaşmaya başladı, faiz artırdı diye beni eleştiriyorsunuz ya Avrupa Merkez Bankası (ECB) ise henüz faiz artırımlarına başlamadı bile. Ben de ECB’yi dikkate alıyorum diyor. Metinde sadece gelişmiş ülke merkez bankalarından bahsedilmiş, oysa gelişmekte olan merkez bankalarının ne yaptığına ise hiç değinilmemiş. Hemen hemen nerdeyse tüm gelişmekte olan merkez bankalarının çok önceden faiz artırmaya başladığını da biliniyor ama nedense buna hiç değinilmiyor. Kaldı ki TCMB bu kısımdaki temel vurgusu dünyada para politikası hâlâ gevşek devam ettiği yönünde, oysaki durum tam tersi, para politikası giderek sıkılaşıyor.
Yine bu ayki metinde de “sürdürülebilir cari işlemler dengesi” fiyat istikrarı için önemlidir deniyor. Yani evet cari açık vereceğiz ama hiç olmazsa makul bir cari açık verelim diye düşünüyoruz beyanatı verilmiş, tıpkı geçen ay da olduğu gibi. Bu noktada cari açığın suçlusu olarak da sadece enerji fiyatlarındaki artış gösteriliyor. Evet enerji maliyetleri ithalatı önemli derecede artıyor, fakat cari açıktaki artışın tek sebebi bu değil hiç kuşkusuz, iç nedenlerimiz de var.
Karar metninin enflasyon ile ilgili kısmına geldiğimizde ise geçen ayla aynı ifadelerin burada da devam ettiğini görüyoruz. Merkez Bankası "enflasyondaki artışlar bizim politikalarımızdan dolayı yükselmiyor, enflasyondaki yükselişin nedeni savaş, satıcıların uyguladığı fahiş fiyatlar ve küresel enflasyondaki artış" diyor, yani enflasyonda tüm suçlu dış nedenler diyor. Ve tüm bu etkiler geçici diyor. Geçen ayki metinde “savaş bitince ve baz etkileri ortaya çıkınca enflasyon düşmeye başlayacak” ifadesi çok eleştirilmişti. Bu ay da aynı ifadelerin metinde yer aldığını görüyoruz. Yani merkez bankası diyor ki dua edelim de savaş bitsin ve bir an önce Aralık gelsin de (baz etkisinin Aralık’ta ortaya çıkacağı düşünülüyor) şu enflasyon düşsün diyor. Aralık gelir gelmesine de TCMB’nin beklediği gibi güçlü bir baz etkisi ortaya çıkar mı ondan çok emin değilim. Aralık’ta bir önceki aya göre bir düşme olur fakat bu hâkim beklentiye göre kalıcı bir enflasyon düşüşü yaratmayabilir.
Bu ayki metinde asıl merak edilen bir diğer konu da TCMB’nin bu yılın başından bu yana sürdürdüğü “geniş politika gözden geçirme sürecinin” tamamlanıp tamamlanmadığı ve eğer tamamlandı ise ne gibi sonuçlar elde edildiği idi. Tam beklediğim gibi Merkez Bankası politika gözden geçirme süreci hâlâ devam ediyor dedi. Evet TCMB gözden geçirmeye devam ederken enflasyon da tarihi zirvelere doğru ilerlemeye devam ediyor. Buradan da şu anlaşılabilir aslında: Enflasyon ne kadar yükselirse yükselsin, döviz kurunda sert yükselişler ve ataklar görülmediği sürece TCMB faizi sabit tutmaya ve gözden geçirme sürecine devam edecek.