Küresel piyasalar yılın ilk yarısını oldukça kötü geçirdi. Pandemiden çıkışın getirdiği toparlanma yerini durgunluğa bırakıyor ve dünya hem enflasyon hem de ekonomide yaşanacak yavaşlamayı fiyatladığı için endekslerden emtiaya yayılan satışlar var.
Hisse senedi piyasasındaki düşüş Mayıs-Haziran’da iyice derinleşti ve ABD tarafı sene başından bu yana %20 kayıp verdi. Bugünlerde ise emtiada sert satışlar var. ABD emtia piyasasındaki çıkışların etkisiyle bugün altından gümüşe bakırdan nikele sert kayıplar görülüyor. Petrolde de yine büyüme kaygısıyla 110 dolar yakınında fiyatlama var.
Ons altında 1.876 dolar altında 1.780 doları önemli gördüğümüzü, 1.876 dolar üzerinin ise devam eden yükseliş trendinin canlı kalacağı bir eşik olduğunu önceki raporlarımızda belirtmiştik. 10 Haziran’da test edilen bu direnç sonrasında yerini yeniden düşüşe bıraktı ve bugün ise 1.790 dolara doğru kayıplar hızlandı. Fiyat en son 16 Mayıs’ta bu civarlara inmiş ama toparlayabilmişti. Şimdi bu olasılık daha zor görünüyor, çünkü Fed Haziran’da daha hızlı adım attı ve Temmuz’da da 75 baz puan artış yapma olasılığı güçlü. Öte yandan Euro Bölgesi’nde enflasyon %8,6’ya çıkarak rekor tazeledi ve çekirdek kalemde hissedilir bir ferahlama olmaması Temmuz’da yeni zirve olasılığını da güçlendirdi. Bu ayki toplantıda ya 50 baz puanlık faiz artışı ile hızlı bir başlangıç olacağını ya da 25 baz puanlık faiz artışına ek tahvillerde daha keskin bir hamle yapılacağı görüşündeyiz. Merkez bankalarının işi sıkı tutma durumu haliyle emtiayı ve altını zorluyor. Ons fiyatında 1.780 doları oldukça önemli görüyoruz. Uzun süredir bu destek altı hiç kalıcı olmadı, ama hikâye değiştiği için bu defa baskı yoğunlaşabilir.
Kısa vadede 1.780 destek ve eğer bu destek kırılırsa 1.750-1.720 aralığına doğru düşüş devam edebilir. Yükseliş trendinde orta vadede düşüş sinyali için 1.676 doları son derece önemli görüyoruz. Hatırlarsak bu seviye Mart 2021’de test edilip korunmuştu. Şu anda 1.790 dolarda olan fiyatta olası tepki alımlarında ise 1.840 dolara doğru ivme kaybı görülebilir. Günlük kapanış önemli ve 1.780 dolar altı hareket baskıyı artırabilir.
Küresel tarafta imalattan hizmete ticarete kadar bir daralma var ve bu Türkiye için de geçerli. Bugün açıklanan imalat PMI, son iki yılın en düşüğünde ve 4 aydır da daralma bölgesinde. Bunun en önemli nedeni fiyat artışları olurken en büyük ticaret ortağımız olan Avrupa’da da işlerin yolunda gitmemesi siparişleri de ticareti de olumsuz etkiliyor.
Ülke ekonomisindeki asıl sorun olan enflasyonun Haziran’da %80’i aşması bekleniyor. Bugün açıklanan İstanbul enflasyonu %94 ile 24 yılın en yükseğine çıktı. Ama daha kötüsü 90’lı yıllardaki krizlerle kıyaslandığında fiyat artış hızı çok yüksek, bu durumun daha kötü olduğunu gösteriyor. Pazartesi açıklanacak enflasyon diyelim ki en iyi ihtimalle %80 oldu. Faiz ise %14’te ve TL’nin reel kaybı %66’ya çıkıyor. Bu kaybı ne döviz ne KKM ne de başka bir yatırım aracı kapatamıyor. Yani birikim yapan o şanslı azınlık dahi bu süreçten memnun değil. İşin vatandaş kısmına geldiğimizde gözler Cumhurbaşkanının açıklayacağı ara zamda. Asgari ücretli için de en iyi ihtimalle rakamın 6 bin olduğunu düşünürsek yine açlık sınırının (6.391 TL) altında kalınıyor. Enflasyon karşısındaki gelir kaybı öyle yüksek ki bu durum borçluluk oranı da en yüksek seviyelere çıkarmış durumda. Ancak mevcut politika değişmeyeceği için yani enflasyonu dizginlemek için doğrudan bir müdahale gelmediği için fiyatlardaki artış hızı da daha yüksek oluyor.