Merhabalar,
Bugün "Kur Savaşları ve Türk Lirası" isimli makalemize 2.bölüm ile devam ediyoruz. Dün yayınlanan 1.bölümde Kur Savaşlarının tanımı ve çıkış noktası konuları üzerinde durmuştuk. Bugün ise kurların son dönemdeki rakamsal durumuna ve Almanya ile Fransa arasındaki görüş ayrılıklarına değineceğiz.
Bütünlük sağlaması açısından öncelikle dün yayınlanan 1.Bölümü okumanızı tavsiye ederim.
Rakamlar ne diyor?
USD/JPY: 13/09/2012 (77.84) – 31/12/2012 (85.88) – 11/02/2013 (94.19) – son durum 92.19
USD/JPY Paritesi 94.00 seviyesinin üzerini son olarak Mayıs 2010 döneminde görmüştü.
EUR/JPY: 23/07/2012 (96.62) – 31/12/2012 (112.75) – 28/01/2013 (126.60) – son durum 120.75
EUR/JPY Paritesi 126.00 seviyesinin üzerini son olarak Nisan 2010 döneminde görmüştü.
EUR/USD: 23/07/2012 (1.2321) – 31/12/2012 (1.3068) – 28/01/2013 (1.3638) – son durum 1.3097
EUR/USD Paritesi 1.3600 seviyelerini son olarak Kasım 2011 döneminde görmüştü.
GBP/USD: 17/09/2012 (1.6229) – 31/12/2012 (1.6067) – 11/02/2013 (1.5477) – son durum 1.5194
GBP/USD Paritesi 1.5100 seviyelerini son olarak Temmuz 2010 döneminde görmüştü.
(Grafikler Aşağıdadır)
Almanya & Fransa Arasında Görüş Ayrılığı
Bu tablodan da görüleceği üzere son dönemde değeri en fazla yükselen para birimi Euro olarak dikkat çekiyor. Euro son dönemde hem ABD Doları hem de Japon Yeni karşısında ciddi anlamda değerlenmiş durumda. Aslında şaşırmamak lazım, çünkü Kur Savaşlarına şu ana kadar en pasif şekilde katılan ekonomi, Euro Bölgesi. Eurogroup başkanı ve zaman zaman Avrupa ülkeleri yetkililerinden gelen ve Euro’nun aşırı değerli konumda olduğu yönündeki açıklamaların dışında, bu konuda somut bir adım atılmış değil.
Hatta bölgenin iki lokomotif gücü konumundaki Almanya ve Fransa arasında Euro’nun Değeri konusunda ciddi görüş farklılıkları bulunuyor.
Fransa Başbakanı Francois Hollande, geçtiğimiz haftalarda Avrupa Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso ile yapmış olduğu toplantı sonrasında, Euro'nun kontrol altında tutulması gerekliliğine vurgu yapmış ve aşırı değerli Euro'nun bölge ekonomisine zarar verdiği açıklamasında bulunmuştu.
Başkan Hollande’ın bu açıklamalarına Almanya’dan yanıt ise gecikmedi. Başbakan Merkel Euro'nun değerinin piyasalar tarafından belirlenmesi gerektiğini savundu. Almanya hükümet sözcüsü Steffen Seibert ise yapmış olduğu açıklamasında Euro'nun aşırı değerli bir konumda olmadığını dile getirdi ve kurların rekabetçi fiyat yaratmak amacı ile kullanılmaması gerektiği uyarısında bulundu.
Ardından Almanya Merkez Bankasından da benzer açıklamalar geldi. Bundesbank Başkanı Jens Weidmann son dönemde gözlenen yükselişlere rağmen, göstergelerin Euro'nun aşırı değerli bir konumda olduğuna dair ciddi bir sinyal vermedikleri açıklamasında bulundu ve Euro'nun zayıflatılmasına yönelik kur politikalarının yüksek enflasyon sonucu getirebileceği uyarısında bulundu.
Bu iki dev ekonomiden gelen farklı görüşler, gözleri Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) yapacağı son toplantıya ve ECB Başkanı Mario Draghi’nin konu ile ilgili yapacağı açıklamalara çevirdi. Ancak bu toplantıdan da Euro’nun konumu ile ilgili tüm soru işaretlerilerini silecek çapta açıklamalar gelmedi. Draghi, Euro’nun mevcut değerlenmesinin programları dahilinde bir para politikası olmadığı ancak müdahale etmeyi de düşünmedikleri açıklamalarında bulunarak, bir yerde Almanya ve Fransa arasında ara bulucu görevini üstlenmiş oldu.
Böylece 2.Bölümün de sonuna geldik. Son bölümde Türk Lirası'nın Konumu ve Kur Savaşlarında Son Durum konularına değinip bu makalemizi tamamlayacağız.
Saygılarımla,
Sercan Karataş
finansalislemler Ekonomi Portalı Yayın Direktörü
USD/JPY" title="USD/JPY" width="715" height="374">EUR/JPY" title="EUR/JPY" width="715" height="374">EUR/USD" title="EUR/USD" width="715" height="374">GBP/USD" title="GBP/USD" width="715" height="374">