2022 ve 2023 yılları Türkiye açısından sancılı geçiyor. Mehmet Şimşek öncesi rasyonel olmayan faiz ortamı, piyasanın ve halkın itiraz ettiği TÜİK verileri, Türkiye'nin gri listeye alınması finans anlamda ülkeyi darboğaza sokarken, gelen devalüasyon dalgası ile birleşince içinde çıkılmaz bir ortama doğru sürüklenen ekonomi-finans dünyasını imdadına Mehmet Şimşek sahneye sürülerek kurtulmaya çalışıldı. Seçim süreçlerine rağmen “Liralaşma Politikası” terk edilerek ayakları yere basan ve piyasaları “temkinli iyimserlik” beklentisi yaratan Mehmet Şimşek döneminde TCMB faizleri daha rasyonel hale getirilerek kısa sürede %8,50’den, %50’lere kadar çıkarıldı. TÜİK verileri daha güvenilir hale getirilerek enflasyon rakamları olması gerektiği gibi açıklanınca, enflasyonun açıklanandan daha yüksek olduğu ortaya çıktı. Fakat geçen sürede yanıltıcı enflasyon rakamları ile reel anlamda satın alma gücü gerileyen vatandaşın reel geliri düşerken; başta sabit gelirli ücretli ve emekliler çareyi kredi kart ve banka kredilerine sarılmakta buldu. Bu durum banka kredilerini hızla artırırken bireysel kredilerin yarısını oluşturan kredi kart harcamaları enflasyon ile mücadele kapsamında kısıtlamalara gidildi. Ekonomi kurmayları enflasyonun nedenini “talep enflasyonu” olarak ana strateji olarak belirleyince enflasyon ile mücadele süreci de talebi kısma yönünde oldu. Bu süreçten kârlı çıkan bankacılık sektörü olduğu ortaya çıktı. Her ne kadar enflasyon muhasebesi uygulansa bu karlılık yakalanamayacağı yönünde eleştiriler olsada net kârların USD bazlı üçe katlama gerçeğini değiştirmez.
Faiz Oranlarındaki Artışa Rağmen Kredilere Talep Durmadı
2024 yılı Ocak-Nisan döneminde kredi kartı borçlarından 429 bin kişi, bireysel kredilerden 355 bin kişi takibe düştü! 2023'e göre aynı dönem 2024’te takibe düşen kişi sayısı %42 artarak 602 bin kişi oldu! Vatandaş toplam takip (varlık şirketlerine devredilenler hariç) 66 milyar TL oldu. 2024 ilk 5 ayında kredi kart borcu %26 artarak 1 trilyon 454 milyar TL’ye yükseldi. Kredi kartı faizlerinin aylık tahsil edilmesi; faiz oranlarındaki artışla birlikte banka kârlılıklarına katkısı da hızla artmaya başladı.
Dolar Bazlı Net Kâr Üçe Katlandı
Banka kârlılıklarındaki asıl katkı ise BDDK ve TCMB’nin kredi komisyon ve masraflarındaki sınırlamalarına rağmen keyfi alınan ücret ve komisyonlar sektör net kârını da artırdı. Geçmiş net kâr performansına bakıldığında; 2015-2021 döneminde bankacılık sektörü USD bazlı ortalama 9,4 milyar USD net kâr yaparken; 2022 yılında 23,1 milyar USD, 2023 yılında 21,1 milyar USD Net kar yaparak net kârını USD bazlı üçe katladı.
2024'te Rüzgar Tersine Dönüyor
2023 ilk 4 ayında dolar bazlı banlacılık sektörü 7,4 milyar USD net kâr yaparken; 2024 ilk 4 ayından %20 düşüşle 5,9 milyar USD net kâr yaptı. Bunda mevduat faiz oranlarındaki hızlı artışın etkisi olmasına rağmen karlılık 2022 öncesine göre artış hızını sürdürüyor.