Sürpriz bir gelişme yaşanmaz ise yukarıdaki başlık 18 Mart ile başlayan haftayı anlatmak için yeterli olacak. Haftanın ilk yarısında İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden çıkışına ilişkin Brexit oylaması yapılacak. Başbakan Theresa May revize edilmiş anlaşmayı bu hafta tekrar parlamentonun onayına sunuyor. Takvime göre oylama Salı günü yapılacak ancak ön görüşmelerin uzaması durumunda tarih değişebilir. Gelen açıklamalara bakılırsa anlaşma bu kez daha fazla destek alabilir ve Brexit parlamentodan geçebilir. Yetkili isimlerin söylemlerine bakılırsa hükümet bu kez onay alınacağı konusunda emin ise aksiyon alınacak aksi takdirde erteleme tarihini konuşmaya başlarız.
Brexit konusu bu hafta da bir çözüme ulaşamaz ise bir süreliğine konunun rafa kalkması beklenebilir. Piyasalar zaman içerisinde anlaşma koşullarının yumuşayacağını tahmin ediyor. Brexit belirsizliği ekonomik yavaşlama ile mücadele eden Avrupa ekonomine de zarar veriyor. Bir süreliğine askıda kalması sanki birlik için de olumlu olacak. İngiltere parlamentosu geçen haftadan farklı bir karar verir mi bilmiyoruz? Ancak Brexit önümüzdeki birkaç hafta içindeki gelişmeler ile piyasaları bu kadar meşgul etmeyecek bir pozisyonda olabilir.
Öte yanda, Amerika’dan gelen mesajlara bakılırsa İngiltere’yi İngiltere yapan elit sermaye her ihtimalde Brexit şartı ile ülkeye desteğini sürdürmek konusunda kararlı. İngiltere ekonomisinin Brexit baskısını üzerinden attığı bir ortamda Merkez Bankası’ndan (BOE) 2019 yılı son çeyreğinde bir faiz artırım kararı dahi gelebilir?
Bu hafta Çarşamba Amerikan Merkez Bankası (FED) Perşembe İngiltere Merkez Bankası (BOE) toplantısı var. Her iki Merkez Bankası’nın da piyasalar için sürpriz bir aksiyon ya da söylem içerisinde olması beklenmiyor. Ancak 21 Mart öncesi Brexit parlamentodan geçer ise BOE İngiltere ekonomisi için daha iyi koşullar öngörebilir. Piyasalar bu konunun çözülemeyip erteleneceği konusuna o kadar kendini alıştırdı ki Brexit onayı hakikaten sürpriz olur.
Yukarıdaki tabloda görülen 2019 yılında FED’in faiz artırım olasılığı sıfır olarak görülürken faiz indirimi ihtimal dahilinde fiyatlanmış. Bloomberg’in 43 ekonomist arasında yaptığı ankette önümüzde 12 ay içerisinde Amerikan ekonomisinin resesyona girme ihtimali yüzde 20 olasılık olarak öngörülüyor. Bu durumda yukarıdaki tabloya şaşırmamak gerekiyor.
Tabloya göre, 2019 senesinde İngiltere Merkez Bankası’nın faiz artırımına gitme olasılığı daha yüksek. Brexit belirsizliğinin geride kalması durumunda son çeyrekte bankanın faiz artırımına gitmesi söz konusu olabilir.
Koşullar değişmedi, Amerikan Merkez Bankası (FED) faiz artırımı konusunda sabırlı, Avrupa’nın bu sene faiz artırmayacağı kesin küresel ekonomi yavaşlarken diğerleri de temkinli; Görünen o ki altının en güçlü rakibi faiz uykuda ama en güçlü destekçisi enflasyon da uykuda. Dolayısı ile altında bu sene 2018 senesine kıyasa daha iyi performans bekliyoruz derken gelişmiş ülkelerde enflasyonun sorun olmadığı bir ekonomik ortam olduğunu unutmayalım.
Kıymetli metal piyasasında 2018 Aralık ayında başlayan ve 2019 Ocak ayında ivme kazanan yükseliş hareketinde altın ön plana çıktı. Altın/gümüş rasyosu arada yaşanan geri çekilmelere rağmen geçmiş dönem zirvelerine yakın seyrediyor. Piyasa açısından belirsizlik yaratan gelişmeler; Brexit gibi, ticaret savaşları gibi altını beslerken küresel ekonomik büyümeye yönelik endişelerin geride kalması ile gümüş altına kıyasla daha iyi performans gösterebilir.