Piyasaların merakla beklediği seçim sonuçlandı. Macron Fransa’nın artık yeni Cumhurbaşkanı. Piyasaların ilgiyle takip ettiği seçimlerde ılımlı aday olarak Macron gösteriliyordu. Avrupa Birliği’ne olan bağlılığı ve birleştirici rolü Macron’u ön plana çıkaran detaylar arasında gösteriliyor. Macron’un yeni lider olarak gözükmesi küresel piyasalardaki risk iştahını daha da artırabilir. Geçtiğimiz hafta dolar endeksinin yardımıyla altın ve Japon Yen’i gibi güvenli limanlardan kaçısın hızlandığına şahit olmuştuk. Popülizm riskinin de ortadan kalkması hisse senedi piyasalarındaki bahar havasının devamlılığını sağlayabilir.
Geçtiğimiz hafta yurtiçinden enflasyon rakamlarını takip ettik. Aylık bazda yüzde 1.31 yükseliş gerçekleştiren TÜFE yıllık bazda yüzde 11.87 seviyesine ulaştı. Piyasa beklentilerinden yüksek bir artış gösteren fiyatlar genel seviyesinin önümüzdeki birkaç ay daha yükselişine devam etmesi bekleniyor. piyasanın genel kanısı ise Haziran ayının getirmiş olduğu baz etkisi ve gıda oynaklığının dizginlenmesiyle birlikte TÜFE’de gerilemenin başlayacağı yönünde.
Geçtiğimiz hafta Fed Mayıs ayı toplantısını gerçekleştirdi. ABD’den kötü gelen ilk çeyrek verilerini “geçici” olarak nitelendiren komite üyeleri Haziran ayında gelebilecek faiz artışı için de açık kapı bıraktılar. Cuma günü açıklanan Nisan ayı istihdam raporunda ise tarım dışı sektörlerden 211 bin kişilik bir istihdam katılımını gerçekleştiğine şahit olduk. Beklentilerin üzerinde gelen veri geçtiğimiz dönem verisi nedeniyle oluşan kötümserliğin bir kısmını giderdi. Ortalama saatlik kazançlarda aylık yüzde 0.3’lük bir artış yakalanırken işsizlik oranı yüzde 4.4 seviyesinde oluştu. Son gelen istihdam raporu ile birlikte hafta içerisinde konuşma yapacak Fed üyelerinin söylemleri daha da önem kazandı. Bu hafta açıklamalarda bulunması beklenen üyeler Mester, Kashkari, Bullard, Kaplan ve Rosengren olarak gözükmekte. Kashkari hariç diğer üyeler genel olarak şahin bir tavra sahipler. Ayrıca ABD’den gelecek olan ÜFE ve TÜFE rakamları piyasaların yönünü değiştrebilir. Son zamanlarda yükselişinde ivme kaybeden ABD enflasyonun gidişatı Fed’in faiz politikasına direkt etki ediyor.
Aynı zamanda hafta içerisinde açıklamalarda bulunması beklenen ECB Başkanı Draghi’nin para politikasına dair açıklamalarda bulunması önemli olabilir. İngiltere Merkez Bankası ise hafta içerisinde faiz oranı kararını açıklayacak. Oranlarda herhangi bir değişim olması beklenmiyor. Son toplantıda da faizlerde değişime gidilmemiş ve karar 8 karşı 1 oyla alınmıştı.
EURUSD
FOMC toplantısında beklentiler dahilinde faizlerde bir değişikliğe gidilmezken karar metninde üyelerin ilk çeyrekte enflasyon ve büyümede görülen yavaşlığın geçici olduğunu düşündükleri yer aldı. FED vadeli kontratlarına göre Haziran ayı ihtimalleri de toplantı sonrasında yükseldi. Ekonomik aktivitedeki yavaşlamaya rağmen istihdam piyasasındaki kazanımların devam ettiği de karar metninde ifade edildi. Haftanın son işlem gününde ise ABD’den istihdam raporunu takip ettik. Tarım dışı istihdama mart ayındaki zayıf katılım sonrasında Nisan ayında 211 bin katılım ile iyileşmenin devam ettiğini görüyoruz. İşsizlik oranı ve geniş kapsamlı işsizlik oranı gerilerken, katılım oranı da bir miktar geriledi. İstihdam raporu FED’in kademeli faiz artışı politikasını destekleyecek nitelikte olsa da daha hızlı bir faiz artışı yoluna sokacak kadar güçlü değil. Yeni haftada ABD tarafında enflasyon ve perakende satışlar verisini takip edeceğiz. Euro Bölgesinde ise hafta boyunca pozitif gelen verilerin ardından Pazar günü gerçeklesen Fransa Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin 2. turunda piyasa dostu Macron’un kazanması, bölge ekonomisi üzerindeki önemli bir risk unsurunu ortadan kaldırdı. Kur ise bu haberle haftaya 1.10 üstünde başladı. Hareket bu bölgede tutunursa 1.1050-1-1100 güçlü direnç seviyeleri olarak takip edilebilir. Geri çekilmelerde ise 1.0950-10900-1.0850 gündeme gelebilir.
USDTRY
Hafta içerisinde Fed’in Mayıs ayı FOMC toplantısı vardı. Fed beklentilere paralel olarak faizlerde değişime gitmedi. Merak edilen konu, Haziran ayına işaret edilip edilmeyeceğiydi. Net bir şekilde işaret edilmese de ekonomideki yavaşlamanın geçici olduğunu söylemeleri, Haziran ayı ihtimallerini yüzde 90’nın üzerine çıkardı. Toplantı sonrası doların küresel anlamda değerlenmesi söz konusuyken, Cuma günü açıklanan istihdam raporu ile kazançlar geri verildi. Tarım dışı ve işsizlik rakamları beklentilerin üzerinde açıklandı. Fakat ücret enflasyonunda istenilen ivmenin hala yakalanamadığını görüyoruz. Ortalama saatlik kazançlar aylık bazda beklentileri karşılarken, yıllık bazda 2.7’lik beklentinin altında 2.5 olarak açıklandı. Yurtiçinde ise Nisan ayı enflasyon rakamları takip edildi. Şubat ayında çift hanelere çıkan enflasyonda yükseliş devam ediyor. Nisan ayında manşet neredeyse yüzde 12’ye yaklaştı. Gecikmeli kur etkisi ise fiyatlara yansımaya devam ediyor. Yüksek ihtimalle Mayıs-Haziran aylarında zirve görüldükten sonra enflasyon tarafında düşüş göreceğiz. Yeni haftada ABD tarafında enflasyon rakamları açıklanacak. Ayrıca hafta içerisinde açıklamalarda bulunacak FOMC üyelerinin Haziran’a dair mesajları dikkatle takip edilecek. Teknik olarak ise hafta boyunca düşen parite, düzeltme hareketi ile 3.58 denemesi yaptı. Yeni haftada yükseliş için 3.5750-3.5800 aralığının üzerinde kalıcılık sağlanması gerekiyor. Buranın üzerinde 3.60 ve 3.62 seviyeleri takip edilebilir. Geri çekilmelerde ise 3.52 desteği kırılırsa önce 3.50, ardından 3.46’ya kadar düşüş görebiliriz.
EURTRY
Piyasaların uzun süredir beklediği Fransa Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonuçlandı. Macron ve Le Pen yarışında Macron sandıkta Le Pen’i mağlup etti. Piyasaların ılımlı bir lider olarak tanıdığı Macron yeni haftaya Euro’nun kazançlarını koruyarak girmesini sağlayabilir. Avrupa’dan geçtiğimiz hafta PMI verilerini takip etmiştik. Bölge ekonomisinin gidişatı açısından gösterge niteliği taşıyan veriler yükselişine ara vermeden devam ettiler. Macron’un zaferi ile birlikte perçinlenen küresel piyasalardaki iyimser hava endekslerde de yükselişin devamını getirebilecek öneme sahip gözüküyor. Yurtiçinde ise geçtiğimiz hafta enflasyon rakamlarını takip ettik. Enflasyon aylık bazda yüzde 1.31 artış göstererek yıllık bazda yer aldığımız çift hanelerdeki yerini iyiden iyiye sağlamlaştırdı. Yeni hafta ise geçtiğimiz haftaya kıyasla biraz daha sakin geçecek. Avrupa Merkez Bankası Başkanı Draghi’nin yapacağı konuşma bölge ekonomisinden açıklanacak sanayi üretimi rakamları paritede fiyatlamayı etkileyebilir. Yurtiçinde ise cari denge rakamlarını takip edeceğiz. Teknik olaraksa fiyatlama geniş yatay bir bant içerisinde hareketine devam ediyor. Düşen bir kanalı andıran kanalın alt bandı 3.8200 seviyelerinde yer alıyor. Hafta içerisinde bu seviyelerden tepki alımlarına hazır olmalıyız. Kanalın üst bandı ise 3.95 seviyesinde yer alıyor. Önümüzdeki haftada da bu bant aralığında fiyatlama hareketine devam edebilir. Belirleyici olaraksa 3.90 seviyesini almalıyız. Bu seviyenin üzerinde yükseliş hareketi altında ise düşüş hareketi hız kazanabilir.
GBPUSD
Geride bıraktığımız hafta Brexit gündemi kızıştı. İngiltere’de 8 Haziran’da yapılacak olan genel seçimlerin de etkisiyle Muhafazakar Parti AB ile ilgili söylemlerini sertleştirdi. İngiltere, AB’yi seçimlere karışmakla suçlarken AB tarafı da gerginliğin seçimlerde daha fazla oy için tırmandırıldığı eleştirilerini getirdi. Bunun yani sıra geçtiğimiz hafta İngiltere’den PMI rakamları beklentileri ve önceki ayı aşarak oldukça pozitif geldi. Bu hafta ise gündemde İngiltere Merkez Bankası para politikası toplantısı olacak. Beklentiler faizlerde ve varlık alım programında değişikliğe gidilmemesi yönünde. Ancak hızlı tırmanan enflasyon ve tüketim harcamalarındaki daralma ekonomik aktivitede yavaşlamaya işaret etse de BoE henüz sıkılaştırma taraftarı değil. Enflasyon BoE’nin yüzde 2’lik hedefini aştı ancak daha önceki toplantı metinlerinde de bir süre hedefin üstünde enflasyon ile devam edileceği yer almıştı. Banka üyelerinden Kristen Forbes’un faiz artışı yönünde oy kullanması ile uzun aradan sonra ilk görüş ayrılığını gördük. Kur ise haftayı kritik 1.30 direncine yakın kapattı. Bu seviyenin üstünde kapanışlarda 1.3050-1.3070-1.3100 takip edilebilir. Geri çekilmelerde ise 1.2950-1.2900-12830 seviyeler düşüşe destek olabilir.
USDJPY
Geçtiğimiz hafta güçlenen dolar ile birlikte paritede yukarı alıcılı seyrin hakim olduğunu gözlemlemiştik. Özellikle Fransa birinci tur seçimlerinden sonra artan ivme FED’in Mayıs ayı toplantısı ile devam etmişti. Yeni haftaya Fransa ikinci tur seçim sonuçları etkisiyle giriş yapıyoruz. İkinci turda piyasaları şaşırtacak bir sonuç çıkmadı. Seçim öncesi anketlerini hemen hemen karşılayan Macron, yüzde 65’e yüzde 35’lik oyla yarışın galibi oldu. Haftanın ilk işlem gününde geri çekilme ile başlayan paritede Fransa seçimlerinin geçtiğimiz hafta fiyatlamasını tamamladığını bizlere gösteriyor. Japonya bölgesinde ise BoJ Başkanı Kuroda’nın açıklamalarını takip etmiştik. Japonya ekonomisi için hem büyüme hem enflasyon hem de istihdam açısından önemli değerlendirmelerde bulunan Kuroda, Japon istihdam piyasasının sıkılaşmaya devam ettiğini ve bu durumun ekonomik aktivitede güçlenmeyi tetiklediği gibi ücretleri artırarak enflasyon hedefine de katkıda bulunduğunu ifade etmişti. Teknik olarak, yeni haftaya hafif satıcılı başlayan paritenin hareketin devam etmesi halinde ilk engel 112.00 desteği olarak gözüküyor. Bu bölgenin aşılması durumunda ise 111.60-111.00-110.65 destekleri takip edilebilir.
BRENT
Petrol fiyatları geride bıraktığımız haftada son dönemlerin en sert satış hareketini yaşadı. 52 dolar seviyesinden başlangıç yapan Brent petrol, hafta boyunca satıcılı seyrederek 46.60 seviyesine kadar gevşedi. Cuma günü Suudi Arabistan-Rusya enerji bakanı görüşmesinden çıkan olumlu mesajlar ise kayıpları toparlamayı, Cuma gününü artıda kapatmayı sağladı. İki ülke petrol bakanı da piyasada istikrarın sağlanması için gerekli adımların atılacağını, diğer ülkeleri de bu yönde teşvik edeceklerini ifade etti. Ayrıca mevcut verilere göre piyasanın dengelenmesi için anlaşmanın 6 ay daha uzatılması gerektiği, ancak uzatmanın süresinin henüz belirli olmadığı duyuruldu. Hafta sonunda yayınlanan Goldman Sachs’ın petrol piyasası raporu ise oldukça karamsar. Kuruluş, ABD’li kaya petrolü üreticileri ile OPEC üyeleri arasında şiddetli rekabet olduğunu ve bunun fiyatlara olumsuz yansıyacağını belirtti. Ayrıca ABD'de artan ham petrol üretiminin, OPEC ile Rusya'nın 30 Kasım'da petrol üretim miktarlarında sınırlamaya gitme anlaşmasının etkilerini tersine çevirebileceği vurgulanarak, anlaşmanın bu yılın ikinci yarısında devam etme olasılığının da riske girdiğini belirtildi. Teknik olarak ise yeni haftada toparlanma için 51.30 seviyesi önemli olacak. Hareketlilik buranın üzerine geçerse 51.30-52.30 aralığında yatay bir fiyatlama izleyebiliriz. Bu bölgenin aşılması durumunda ise 53.60’a kadar yükseliş görülebilir. Geri çekilmelerde 48-47 aralığı geçilirse 46.60 ve 45.30 seviyelerine kadar gerileme yaşanabilir.
ALTIN
Küresel piyasalarda genel olarak risk olarak görülen olguların etkisini yitirmesi ile birlikte ons altında geçtiğimiz hafta gevşemeni devam ettiğini görmüştük. Hatırlanacağı üzere son dönemde Fransa birinci tur seçimleri (Macron) ile artan satıcılı seyir, ABD 10 yıllıklarındaki ciddi toparlanma ve VIX endeksindeki kayda değer gerilemeyle sürmüştü. Yeni haftaya ise Fransa ikinci tur sonuçları ile giriş yapıyoruz. Bağımsız aday Macron zaferi sonrasında değerli toparlanma eğilimi gösteriyor. Bu toparlanmada biraz daha Macron fiyatlamalarının etkisini yitirdiğini görüyoruz. Veri akışı bakımından bu hafta ABD’den perakende satışlar, tüketici ve ithalat verilerini takip ediyor olacağız. Bunların dışında ise FOMC üyelerinin açıklamaları yine piyasalara yöne verebilir. Teknik olarak, 1230 direncine dayanan değerli metalin toparlanma eğilimini sürdürmesi halinde 1240-1250 aralığı takip edilebilir. Ancak tekrardan geri çekilmenin hakim olması durumunda 1220-1200 destekleri oldukça kritik olacaktır.
