Veri akışı bakımından sakin bir hafta takip ediyoruz. Tarım dışı istihdam rakamları sonrası Dolar hafif yaralarını sararken, gündemde Avrupa Merkez Bankası Başkanı Draghi'nin açıklamaları vardı. Gelişmekte olan ülke kurları güçlü kalmaya çalışırken TL'de bu süreçten nasibini aldı. İçeride ise gündem varlık fonuna dair tartışmalarda.
Mario Draghi, varlık alımlarından henüz vazgeçilmemesi gerektiğinin yeniden altını çizdi. Gerektiği şartlarda tahvil alımlarının daha da güçlü olacağından bahseden Draghi, negatif faizlerin bankalar üzerinde bir miktar baskı yarattığını da kabul ediyor. Deflasyon baskıları azalmış olsa da, enflasyonist etkilerin halen zayıf seyrettiği kabul ediliyor. Avrupa ekonomisine dair risklerin azaldığını ifade eden Draghi, küresel risklerin ön planda olduğunu öne sürüyor. Açıklamalar Euro'nun gün içerisinde zayıflamasına neden olurken, akşam saatlerinde yeniden verdiklerini geri alan bir tablo takip edildi.
TCMB enflasyon değerlendirmesini sundu. TL'de görülen zayıflamanın etkisiyle çekirdek enflasyona dair görünümün bozulduğunu ifade eden Merkez, ulaştırma kaleminde ciddi bir artış gözlemlendiğini, gıda fiyatlarında bozulmanın devam ettiğini öne sürüyor. Yıllık bazda 9.22'ye ulaşan enflasyon rakamları için Mart ve Nisan aylarında çift haneli rakamların gündeme gelme riski devam ediyor. Sıkı para politikasını devam ettireceği beklenen MB'nin, TL üzerindeki kontrölü devam ediyor. Haftalık repo ihalesini bugün de açmayan MB, AOFM'ni 10.35 seviyelerinde tutuyor.
Yurtiçinde ise varlık fonu tartışmaları devam ediyor. Bünyesinde önemli varlıkları bulunduran fonun işe yararlılığı tartışma konusu. 50 milyon liralık büyüklüğü ulaşan stratejik hedefli fon kaynağı konumunda olan birikimin ilerleyen dönemlerde 200 milyar dolara ulaşarak önemli yatırımlara alt yapı oluşturması hedefleniyor.
Ziraat Bankası, BOTAŞ,Borsa İstanbul'un tamamı, Türk Telekom'un yüzde 6.68 oranındaki Hazine'ye ait hissesi fona aktarıldı. Ayrıca Türk Hava Yolları ve Halkbank'ta Başbakanlık Özelleştirme İdaresi'nin sahip olduğu payların özelleştirme kapsam ve programından çıkartılarak fona devredileceği açıklandı. Denetlenmesi ve finansman kaynakları bakımından tartışma yaratan varlık fonunun işlerliliği ilerleyen günlerde netleşmeye başlayacak.
EURUSD
Geride bıraktığımız günde Euro Bölgesinde politik riskler yükselirken AMB Başkanı Draghi’nin açıklamalarını dinledik. Fransa’da popülist Cumhurbaşkanı adayı Le Pen sevim kampanyalarına baslarken, anketlerde de öne geçti. Le Pen AB’den ayrılmak için referandum yapılacağı ve Euro Bölgesinden de ayrılacağını ifade etti. Bunun yani sıra ABD yönetiminin Almanya’ya karşı kur manipülasyonu söylemlerinde bulunmasına karşılık Merkel ABD’nin tarife uygulaması durumunda çok uluslu bir cevap verilmesi gerektiğini söyledi. Artan politik riskler ve Euro’nun değerinin düşük olduğu eleştirilerine karşı AMB Başkanı Draghi Avrupa parlamentosunda yaptığı konuşmada genişlemeci para politikasına devam edilmesi gerektiğini ve gerekirse varlık alım programının sure ve miktar olarak artırılabileceğine vurgusunda bulundu. Hafta boyunca olduğu gibi bugün de veri akışı açısından zayıf bir gün. Teknik olarak ise yukarı yönlü harekette 1.0770-1.0800-10830 seviyeleri güçlü direnç konumunda. Satıcılı seyirde ise 10700-10670-1,0620 destekleri takip edilebilir.
USDTRY
Paritedeki satıcılı seyir kaldığı yerden devam ediyor. Dolar endeksindeki zayıflamayı da fırsat bilen dolar/tl paritesi son 1 ayın en düşük seviyesine geriledi. Veri akışının oldukça zayıf olduğu bu haftada yurtiçi gündemde Türkiye Varlık Fonu bulunuyor. Ağustos ayında yasal zemini düzenlenen Varlık Fonu’na hafta sonu yapılan düzenleme ile kamu sermayeli şirketler ile özelleştirme programında bulunan bazı şirketlere ait hisselerin devredildiği bildirildi. Ziraat Bankası, BİST, PTT ve BOTAŞ gibi büyük kuruluşların hisselerinin Türkiye Varlık Fonu’na aktarılması beraberinde de önemli tartışmaları getirdi. Fonun büyüklüğü, organizasyon yapısı, şeffaflığı ve kimler tarafından yönetileceği kamuoyu tarafından merak edilen konuların başında geliyor. Önümüzdeki dönemde ilgili bakanlıklar tarafında yapılacak açıklamalar, bu belirsizliklerin giderilmesi açısından önemli olacaktır. Teknik olarak ise paritenin 3.6700’den toparlanmaya çalıştığını görüyoruz. 3.7000-3.7100 aralığının aşılamaması durumunda yükselişin kalıcı olamayacağını düşünüyoruz. Satıcılı seyrin hızlanması halinde ise 3.6350-3.6200-3.6000 seviyeleri takip edilebilir.
GBPUSD
İngiltere’de 50. Maddenin yürürlüğe konması için hazırlanan yasa tasarısı parlamentoda görüşülmeye devam ediyor. Milletvekillerinin Brexit planlarının olduğu politika belgesinin tartışılması için yeterince zaman olmadığı eleştirilerine karşılık İngiltere Başbakanı May hükümetin çizelgesinin engellenmemesi gerektiği konusunda uyardı. Politika belgesinde dikkat çeken nokta birçok sektör için ani ve yıkıcı değişimleri önlemek için aşamalı bir geçişi öngörüyor olması. Bunun yani sıra tek pazara erişimin masada olmamasıyla İskoçya da Birleşik Karalık’a karşı yeniden bir bağımsızlık referandumu söz konusu. 2014’te yapılan referandumdan bu yana çok geçmedi ancak İskoçya Brexit referandumunda çoğunlukla AB’den kalmaktan yana oy kullanmıştı. Kurda ise hareketin yukarı yönlü ivme kazanması halinde 1.2500-1.2550-1.2600 dirençleri gündeme gelebilir. Satıcılı seyirde ise 50 ve 100 günlük hareketli ortalamaya denk gelen 1.24 bölgesinin kırılması halinde satış baskısı hızlanacaktır.
BRENT PETROL
Yeni haftaya yatay bir görünüm ile başlayan petrol fiyatları, akşam saatlerinde başlayan satış hareketi ile günü ekside kapattı. Gün içerisinde takip edilen önemli gelişme Rusya ve Venezuela petrol bakanlarının görüşmesiydi. Anlaşmanın bitmesine 3 ay kala yapılan bu görüşme, yeni bir anlaşma için ülkelerin zemin mi aradığı sorusunu da akıllara getirdi. Bilindiği üzere anlaşma Mayıs ayında son bulacak. Körfez ülkeleri ABD’li üreticilerin üretimlerini artırmaması için petrol fiyatlarının daha fazla yükselmemesi konusunda görüş bildirmişti. Bu sebeple şimdilik anlaşmanın devamı konusunda piyasada belirsizlik var. Fakat uzun yıllar sonra yakalanılan uzlaşma ortamı, daha sonra yapılabilecek anlaşmalar açısından da son derece önemli olacaktır. Teknik olarak ise 56.50 desteği kırıldıktan sonra Brent petrolde satıcılı seyrin hız kazandığını görüyoruz. Hareketlilik 56,00 doların altında devam ederse 55.30-55.00-54.60 seviyeleri görülebilir. 56 doların üzerine geçilmesi halinde ise 56.50 ve 57.00 seviyeleri gündeme gelebilir.
ALTIN
Geride bıraktığımız günü alıcılı şekilde noktalayan değerli metal, böylelikle üst üste üçüncü gününü yükseliş ile kapatmış oldu. Hafta sonunda açıklamalarda bulunan Fransa cumhurbaşkanı adayı Marine Le Pen’in ilk önceliklerinin AB’yi sorgulamak olduğunu belirtmesi, küresel risk algısının yükselmesine neden oldu. Artan risk algısı ile birlikte güvenli liman niteliğindeki varlıklara olan talebin artması, altın fiyatlarında yükselişin önünü açtı. Bugün ise ABD’den açıklanacak olan iş imkanları ve personel değişim oranı değerli metaldeki hareketliliğin artmasına neden olabilir. Teknik olarak baktığımızda yukarı yönlü hareketin devamında 1235 dolar direncinin üzerinde kalıcılık sağlanması durumunda, 1240 dolar hedefli fiyatlamalar görebiliriz. Olası geri çekilmelerde ise 1225 ve 1220 dolar destekleri takip edilmeli.
