Geçtiğimiz on yıl, International Business Machines (NYSE:IBM) için adeta kayıp bir dönem oldu. Yazılım ve hizmet devi kendini yenileyip yeni oyuncularla rekabet etmeyi başaramadı ve hızla değişen teknoloji dünyasında kendine yer bulamadı.
Virginia Rometty liderliğindeki sekiz yılda IBM yatırımcılar için ölü bir yatırım oldu. Bilişim gücü ve uygulamalarına yönelik talepte yaşanan patlamayla birlikte Amazon (NASDAQ:AMZN), Microsoft (NASDAQ:MSFT) ve Netflix (NASDAQ:NFLX) bu dönemde ciddi yükseliş kaydetti.
Rometty'nin yönetimi altında hissesinde %24 değer kaybı yaşayan IBM, bu dönemde 100 milyar dolar ya da üzerinde piyasa değerine sahip olup değer kaybeden tek ABD'li teknoloji şirketi oldu. Yüksek piyasa değerine sahip diğer 16 teknoloji şirketi %64'ten (Qualcomm (NASDAQ:QCOM)) %3.468'e (Netflix) kadar değer kazandı.
Ancak Rometty'nin bu yıl görevinden ayrılması sonrasında, Big Blue olarak da tanınan şirketin kayıplarını telafi etmeye başladığına dair işaretler var. IBM'in yeni yönetim yapısı, uzun yıllardır satışlarda görülen düşüş sonrasında şirketin uzun vadeli büyümesine yönelik umutları artırdı.
Şirketin bulut ve bilişsel yazılım bölümünün başkanlığını yaoan Arvind Krishna, artık IBM'in yeni CEO'su. IBM'in geçen yıl yaklaşık 34 milyar dolara bünyesine kattığı açık kaynak yazılım devi Red Hat'in CEO'su olan Jim Whitehurst, IBM'in Yönetim Kurulu başkanlığına getirildi.
Şirketin hibrid bulut stratejisinin bir parçası olarak, küresel teknoloji hizmetleri bölümünün bir parçası olan yönetilen altyapı hizmetleri bölümünü yeni kamuya açık bir şirkete dönüştüreceğini açıklaması sonrasında IBM hissesi dünü %7,4'lük artışla tamamladı.
Merkezi işlemci ve disket gibi buluşlarıyla bilgisayar dünyasının ilk zamanlarını domine eden bu köklü teknoloji devinin dünü 131,49 dolarda kapatan hisseleri, yıl başından bu yana neredeyse sabit kalmış durumda.
Hibrid Bulut Büyümesine Yönelik Güven
Yaptığı son hamle, IBM'in son çeyreklerde gelirlerinde en büyük paylardan birine sahip olan hibrid bulut alanına yönelik odağını güçlendirmeye yardımcı oalcak.
Krishna, yaptığı açıklamada şöyle dedi:
"IBM 1 trilyon dolarlık hibrid bulut fırsatına tamamen odaklanmış durumda. Müşterilerin uygulama ve altyapı hizmetlerine yönelik alım ihtiyaçları farklılık gösterirken, hibrid bulut platformumuzun benimsenme hızı ivme kazanıyor.""Şu an, en iyi yaptıklara şeye odaklı olan ve piyasanın öncüsü olacak iki şirket yaratmak için doğru zaman. IBM açık hibrid bulut platformuna ve yapay zeka imkanlarına odaklanacak. NewCo ise dünyanın en önemli organizasyonlarının altyapılarını tasarlamak, çalıştırmak ve modernize etmek için daha yüksek bir çevikliğe sahip olacak."
Son hamle öncesinde IBM Red Hat'i bünyesine katmanın faydalarını görmeye başlamıştı. Temmuz'daki son çeyrek raporunda IBM, bulut satışlarının danışmanlık hizmetlerindeki korona virüs kaynaklı düşüşleri telafi etmeye yardımcı olmasıyla birlikte ikinci çeyrek gelirlerinde analist beklentilerinin üzerine çıkmayı başardı.
Armonk, New York merkezli şirketin bulut alanından elde ettiği gelir %30 artarak, teknik destek üniteleri Küresel İş Hizmetleri ve Küresel Teknoloji Hizmetleri'ndeki gelir düşüşünü dengelemeye yardım etti.
Bunlar şüphesiz cesaret verici gelişmeler ve IBM hissesinin değerini artırabilir. Ancak Microsoft ve Amazon'un şimdiden ciddi avantajlara sahip olduğu bulut bilişimi pazarında zorlu rekabet koşullarıyla karşı karşıya olan şirketin bu geri dönüşü için ihtiyatlı bir iyimserlik içindeyiz.
Büyük müşterilerinin IBM donanımlarını bırakarak verilerini rakiplerinin sunduğu bulut hizmetlerinde depoladığı bir dönemde IBM'in bu hamleyi doğru bir şekilde yapması, başarısı için kritik öneme sahip. Araştırma şirketi Gartner'a göre IBM %2'nin altındaki pazar payıyla, kamusal bulut altyapı sağlayıcıları arasında beşinci sırada.
Sonuç
Büyüme konusunda, son on yılda IBM yatırımcılarını açık bir şekilde hayal kırıklığına uğrattı. Ancak Red Hat'i bünyesine katmanın ve yeni bir yönetimin ardından IBM'in yavaş yavaş büyüme yoluna girdiğini görüyoruz. Sağlıklı bilançosu, yönetilebilir seviyedeki borcu ve %5'in üzerindeki temettü geliri, özellikle de bu geri dönüşün hız kazandığı dönemde hisseyi değerlendirilebilir bir seçenek haline getiriyor.