TDİ Beklentilerin Altında
Piyasaların merakla beklediği ABD Mayıs ayı istihdam raporu beklentileri karşılayamayan bir görünüme sahipti. Tarım dışı sektörlerden gelen katılım 138K olarak açıklanırken saatlik kazançlarda yüzde 0.2’lik artış beklentisi karşılandı. Verinin ardından hali hazırda değer kaybetmiş olan dolar endeksi düşüşünü derinleştirdi. Tarım dışı istihdama en büyük katkının sağlık ve madencilik sektörlerinden geldiği görülüyor. Mayıs ayı raporu genel olarak Fed’in politikasını değiştirebilecek kadar büyük öneme sahip değil fakat yıl boyunca istihdam piyasasına dair açıklanacak verilerde bozulma devam ederse Fed’in belki de faiz artırımında en çok güvendiği göstergeden aldığı desteği yitirmiş olacak. Haliyle bu gelişme Fed’in beklenenden daha güvercin bir tutum sergileyebileceği anlamını taşıyor olabilir.
Yurtiçinde yeni haftaya TÜFE rakamları ile başlangıç yaptık
Mayıs ayında enflasyon aylık bazda yüzde 0.45 artış göstererek beklentilerin hafif üzerinde bir artış gösterdi. TÜFE’de yıllık bazda ise yüzde 11.72 seviyesinde bulunuyoruz. Geçtiğimiz ayki rekor seviye olan yüzde 11.87’den gerileyen enflasyonun detaylarında aylık bazda yüzde 5.97’lik artış ile giyim ve ayakkabı grubunda gerçekleşirken yıllık bazda alkollü içecekler ve tütün grubu liderliğini korudu. Alt kalemlerde dikkat çeken bir diğer konu ise ulaştırma grubundaki önceki yılın aynı ayına kıyasla yaşanan yükselişti. Petrol fiyatlarında sert bir yükseliş görülmemesine karşın böyle bir artışın yaşanması dikkat çekici. Özellikle son yapılan enflasyon sepeti ayarlamasında ulaştırmanın payının da artırıldığı düşünülürse verinin önümüzdeki dönemlere olan katkısına biraz daha eğilmek gerekebilir.
Gözler ECB Kararında
Avrupa'dan hafta içerisinde açıklanacak büyüme rakamları ve verilecek faiz oranı kararı ayrıca takibimizde olacak. Bölge ekonomisinde işler iyiye gidiyor ve ekonomik göstergelerde toparlanma devam ediyor. Bölge ekonomisinde işlerin iyiye gitmesi tahvil alım programına gelebilecek bir düzeltme dedikodularını da beraberinde getiriyor. Piyasalar Haziran ayında ECB’den Eylül ayına dair bir adım atmasını bekliyor. Fakat banka yetkililerinden bu yönde gelen pek açıklama yok. Başkan Draghi’de dahil olmak üzere enflasyondaki yükseliş birçok üyeyi tatmin eder boyutlara ulaşmış değil. İngiltere’de 8 Haziran’da gerçekleştirilecek olan erken seçim de ayrıca piyasaların odağında kalacak. Son anketlere göre İşçi Partisi ile muhalefet partisi arasındaki oy farkı azalıyor. Bu değişim May’in Brexit müzakerelerinde güçlü olabilmek için istediği erken seçimin planlandığı gibi ilerlemediğini gösteriyor.
Geride bıraktığımız haftada ABD tarafında olumlu veri akışı devam etti. Ocak ayında perakende satışlar beklentinin üstünde gerçekleşirken tüketici ve tüketici çekirdek fiyatlarındaki artışın da hızlandığı görülüyor. Bunun yanı sıra FED Başkanı Yellen’ın ABD senatosunda yaptığı sunumda ekonominin aşırı ısınmasına izin vermeyeceklerini net bir şekilde ortaya koydu. Trump’ın maliye politikasındaki belirsizliklerden dolayı şu an için faiz artışı tahminlerinde yeni politikaların hesaba katılmadığını görüyoruz. Yellen ve bir çok FED üyesi ekonominin yeni politikalar olmadan da halihazırda iyi gittiğini düşünüyor. Veriler ve üyelerin konuşmaları sonrası Mart ayı FOMC toplantısında faiz artırımı ihtimalleri arttı. Bu hafta ise veri akışı açısında yine oldukça yoğun olacak. Euro Bölgesi için PMI rakamları ABD tarafında ise konut verileri ve uzun zamandır yüksek gerçekleşen Michigan Üniversitesi tüketici güveni açıklanıyor. Teknik olarak ise kurda yukarı yönlü hareketin momentum kazanması halinde 1.0670- 1.0700-1.0750 önemli direnç seviyeleri olarak karşımıza çıkıyor. Satıcılı seyirde ise 1.0570-1.0520 seviyeleri destek olarak takip edilebilir. 1.0520 seviyesinin altında kapanışlarda satış baskısı hızlanacaktır.
USDTRY
Paritedeki geri çekilme hareketi geride bıraktığımız haftada da devam etti. 3.5250 desteğini geçen paritenin haftalık kapanışını 3.50’nin üzerinde gerçekleştirdi. Haftanın son işlem gününde ABD Mayıs ayı istihdam raporunu takip ettik. Rapor ABD ekonomisi için hayal kırıklığı yarattı diyebiliriz. Tarım dışı istihdam 185 binlik beklentinin altında 138 bin kişi olarak açıklanırken geçen ayki 211 bin kişilik rakam 174 bine revize edildi. Ortalama saatlik kazançlarda ise beklenen ivme henüz yakalanabilmiş değil. Veri aylık bazda yüzde 0.2, yıllık bazda ise yüzde 2.5 artarak beklentileri karşıladı. Veri sonrası Haziran ayı ihtimallerinde değişim olmazken, FOMC üyelerinin bu haftaki açıklamalarında istihdam piyasasının son durumu kendine yer bulabilir. Yeni haftanın ilk işlem gününde yurtiçinden enflasyon rakamları takip edilecek. Perşembe günü ise sanayi üretimi açıklanacak. ABD tarafında ise PMI rakamları ve FOMC üyelerinin açıklamaları piyasaların gündeminde olacak. Teknik olarak ise paritede yükselişin yeniden hız kazanabilmesi için 3.54-3.56 aralığının aşılması gerekiyor. Hafta içerisinde hareketlilik buranın üzerine yerleşirse 3.60 ve 3.63 seviyeleri gündeme gelebilir. Geri çekilmelerde ise 3.50’nin altına sarkma gerçekleşirse 3.4850 ve 3.4500 seviyeleri gündeme gelebilir.
Geçtiğimiz hafta ABD tarafında FED başkanı Yellen’ın ABD senatosunda yaptığı sunumu izledik. Yellen ekonominin aşırı ısınmasına izin vermeyeceklerini yüzde 2 olan enflasyon hedefine ve tam istihdama yaklaştıklarını ifade etti. Hafta boyunca FED üyelerinde gelen daha şahin tonda ifadeler FED vadeli kontratlarına göre Mart ayında faiz artırım ihtimallerini yukarı çekti. Beklentilerin üstünde gelen enflasyon ve perakende satışlar verisi de olumlu veri akışının devamı niteliğindeydi. İngiltere’de ise ii gelen verilerin yanı sıra enflasyondaki hızlı artışı ücretlerdeki artış ile dengelenememesi sebebiyle harcamalarda kuvvetli azalma olması bekleniyor. Bu hafta ise 50. Maddenin Mart sonunda yürürlüğe konması amacıyla hazırlanan aysa tasarısı İngiltere’de Lordlar Kamarasında tartışılacak. Avam Kamarasında herhangi bir değişikliğe uğramadan geçen yasa tasarısına parlamentonun bu bacağında yeni koşulla eklenmesi mümkün. Yapılan her değişikliğin sonrasında Avam Kamarasında yeniden oylanması gerekiyor. Teknik olarak ise kurda satış baskısının hacmini artırması halinde 1.24 seviyesinin altında 1.2350-1.2300-1.2250 destekleri takip edilebilir. Toparlanmalarda ise 1.2470-1.2500-1.2550 dirençleri gündeme gelebilir.
Paritede geçtiğimiz hafta gündem ABD üzerindeydi. Bir taraftan Trump’ın halihazırda azledilme sürecinin değerlendirildiği ortam da artan risk gerilimi ile olumsuz algılanan verilerin kurdaki Aralık 2016’dan beri yakalanan düşüş trendini destekler nitelikte olduğunu gördüğümüz söyleyebiliriz. Bütün bunların dışında kendisini unutturmayan Kuzey Kore etkisinden de bahsedilebilir. Hafta sonu Avustralya, Japonya ve ABD'nin savunma bakanları, balistik füze denemelerine her gün bir yenisini ekleyen Kuzey Kore’nin üzerindeki baskıyı artırma konusunda anlaşmaya vardılar. Bu kapsamda üç ülke, olası tehditleri önlemek adına savunma ağırlıklı tatbikatları gerçekleştirecekler ve bilgi paylaşımını üst seviyede tutacaklar. Öte yandan bu hafta makro verilerin dışında tüm gözler ABD başkanı Trump’ın görevden aldığı eski FBI Başkanı James Comey'in açıklamaları üzerinde olacak. Perşembe günü Senato'da halka açık ifade vermesi beklenen Comey’in burada vereceği mesajlar hem ABD hem de piyasalara etkisi açısından oldukça öne taşıyor. Teknik olarak, satıcılı seyrin devam etmesi halinde 110.00-109.60-109.00 destekleri takip edilebilir. Toparlanmalarda ise 111.00-111.60-112.00 dirençleri gündeme gelebilir.
Uzun süredir piyasaların gündeminde olan bir diğer konu ise Avrupa Merkez Bankası’nın sergilediği genişlemeci tutum. Birçok yetkili bölge ekonomisinde meydana gelen toparlanmanın temel kaynağının tahvil alım programı olduğuna inanıyor. Fakat bu programdan çıkış sürecine dair hala açıklığa kavuşmayan konular var. Avrupa Merkez Bankası hala negatif faiz bölgesinde ayrıca rekor düzeyde de tahvil alım miktarı korunuyor. Piyasalar Haziran ayı toplantısında hemen yürürlüğe girecek bir adım beklemiyor. Belki ECB yetkilileri Eylül ayı toplantısına dair bir sinyal verebilirler. Piyasaların şahin bir tutum gibi algılayacağı bir diğer değişim ise tahvil alım miktarında yapılabilecek değişiklikler olabilir. Çok büyük miktarlarda azalma olmasa bile piyasalar bunu bir çıkış planı olarak algılayıp Euro da alıcı konuma geçebilirler. Yurtiçinden ise açıklanacak olan sanayi üretimi verisi takibimizde olacak. Önümüzdeki dönem büyüme beklentilerini oluşturmada öncü olarak kullanılan sanayi üretimindeki yükseliş korunursa büyüme rakamlarında da iyimserlik sürdürebilir duruma gelecek. Kurda ise düşüş hareketi 3.95 seviyelerinde tutunmaya çalışıyor. Bölge düşüş kanalının üst bandına denk geliyor. Eğer fiyatlama yeniden bu kanalın içine girerse baskı artabilir. Bu seviyelerden bulunacak bir destek ile hareketlilik yeniden 3.98 ve 4.01 seviyelerini hedefleyecektir. Hızlı düşüşlerde ise gözler 3.9130 desteğinde olacak.
BRENT PETROL
Petrol fiyatlarındaki serbest düşüş devam ediyor. OPEC toplantısı fiyatların yükselmesi bir yana, daha da gerilemesine sebep oldu. Toplantı öncesi beklentiler 9 aylık uzatım yönündeydi ve fiyatlamalar da bu beklentiye göre gerçekleşmişti. Fakat Rusya ve Suudi Arabistan petrol bakanlarının 12 aylık bir opsiyonun da masada olduğunu söylemesi beklentileri yükseltti ve beklentiler gerçekleşmeyince petrol fiyatları yeniden 50 doların altına sarktı. Geçen hafta açıklamalarda bulunan Rusya ve Suudi Arabistan petrol bakanı anlaşmanın oldukça yerinde bir karar olduğunu ve küresel stokların beklenilenden daha kısa sürede istenilen seviyeye geleceğini söylese de, petrol fiyatlarında beklenilen toparlanma sağlanamadı. Ayrıca ABD’de stoklar toplamda 15 milyon varil gerileme kaydetti. Buna ek olarak OPEC’e yakın bir yetkili, Kasım ayındaki toplantıda kesinti miktarının derinleşebileceğini duyurdu. Tüm bu pozitif haberlere rağmen geride bıraktığımız hafta satıcılı geçti. Yeni haftada ise teknik olarak fiyatların toparlanabilmesi için 50.50-51.00 aralığının aşılması gerekiyor. Hareketlilik buranın üzerine çıkarsa 52.00 ve 53.50 seviyeleri gündeme gelebilir. Geri çekilmelerde ise 49 dolar desteği kırılırsa 48.30 ve 47.00 seviyelerine kadar gevşeme görebiliriz.
Değerli metalin son 4 haftalık performansına baktığımızda devam üzerine koyarak ilerlediğini gözlemliyoruz. Geçtiğimiz hafta değerli metali pozitif etkileyen unsurlara bakacak olursa, siyasi anlamda yine Trump’ın azledilme sürecinin hali hazırda değerlendiriliyor olması risk olarak algılanmaya devam ediyor. Öte yandan Kuzey Kore tarafında suların durulmadığını görüyoruz. Balistik füze denemelerine bir yenisini daha ekleyen ülke, piyasanın gündeminden düşmüyor. Öte yandan, dolar endeksinin yukarı bir ivme yakalayamaması da ons altının toparlanmasında ki belirleyici etkenlerden. Özellikle olumsuz gelen ABD verileri ile birlikte 97.00 bölgesinde tutunamayan endeks 96.50 seviyelerine kadar geri çekilmiş durumda. Teknik olarak, kritik olarak görülen 1270 bölgesinin üzerine çıkılmış durumda. Bu seviyelerde kalıcılığın sağlanması olası yukarı atakları daha da güçlü tutacaktır. Bu bağlamda 1288-1295 aralığı gündeme gelebilir. Olası geri çekilme hareketlerinde ise, 1275-1270-1265 destekleri takip dilebilir.
Analizlerimizi sürekli takip etmek için buradan kayıt oluşturabilirsiniz
www.isikfx.com