Geçtiğimiz haftalarda Trump’ın ticaret danışmanı Navarro’nun başlattığı “zayıf euro” polemiği bulunduğumuz hafta içerisinde de ilgi odağı olmaya devam ediyor. Navarro’nun Almanya’nın zayıf euroyu kendi çıkarlarına kullandığını öne sürmesinin ardından Alman yetkililerden de karşı söylemler gelmeye başladı. Bundesbank Başkanı Jens Wiedmann Navarro’nunn açıklamalarını “saçmalıktan da öte” olarak nitelendirirken güçlü doların ABD iç dinamikleri ile hayat bulduğunu dile getirdi. Gündeme gelebilecek bir kur savaşının gereksiz olduğunu da ifade eden Wiedmann sert duruşu ile dikkat çekti.
Bulunduğumuz haftaya yurtiçinde kurulan Varlık Fonu gelişmeleri ile başlangıç yaptık. Birçok kurum fon bünyesine katılarak kaynak aktarımı gerçekleştirildi. Fonun işleyişine dair merak edilenler ise siyasi cepheden gelen açıklamalar ile cevap bulmaya devam ediyor. Finansal İstikrara Komitesi’nin 30. Toplantısında söz alan Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek kur riskinin yönetilmesine dair yapılan çalışmaların sürdüğünü ve konunun ülkemiz gündeminde daha az öneme sahip olmasının önümüzdeki dönemlerde gerçekleşeceğini belirtti. Geçtiğimiz gün açıklanan sanayi üretimi rakamlarıyla birlikte çok iyimser bir tablo ile karşılaşmadık. Aylık bazda yüzde 0.2 gerileyen sanayi üretimi yıllık bazda ise yüzde 1.3 artış gösterdi. Son dönemlerde yaşanan gelişmelerin vurduğu reel sektörün toparlanması beklenenden yavaş gerçekleşebilir. Sanayi üretimi rakamlarındaki zayıf seyir ise 2017 büyüme performansına geçtiğimiz yıllara kıyasla daha az katkı göstereceğe benziyor. Akşam saatlerinde uluslararası derecelendirme kuruluşu S&P’den gelen açıklamalar ise Türk bankaları ile ilgiliydi. Bankaların zayıf ekonomiye karşın dirençli durduğunu dile getiren kurum 2017 yılında geri dönmeyen kredilerin yüzde 5 oranına yükselebileceğini belirtti. Darbe girişiminin ardından kredi derecelendirme kuruluşlarının özellikle dikkat çektiği ödenmeyen kredilerde yükseliş olması piyasaların beklediği bir gelişme. Yüzde 5’lik bir oran ise finansal açıdan bir krize işaret etmiyor.
EURUSD
Gelişmiş ülkeler arasındaki kur tartışmaları devam ediyor. ABD Başkanı Trump önce Çin’i para birimini devalüe ederek dış ticareti kendi lehine çevirmekle suçlamıştı. Ardından benzer söylemleri Japonya için de sarf eden Trump’a iki ülkeden de yanıt gecikmemişti. Son olarak Trump’ın ticaret danışmanı Navarro Almanya’nın da benzer şekilde değersiz para birimi ile cari fazla verdiğini ve bu şekilde ABD ve Avrupalı ortaklarını istismar ettiğini ifade etmişti. Dün Almanya Merkez Bankası Başkanı Weidman, ECB’nin gevşek para politikasının karşısında olduğunu hatırlatarak, politikacıların ticaret engelleri koyması ya da kur düşürme yarışına girmesi halinde kimsenin bu politikadan kazancı olmayacağı uyarısında bulundu. Ülkeler geçen seneki G20 zirvesinde rekabet amacıyla kur oranlarının hedef alınmaması konusunda anlaşmaya varmıştı. Fakat Trump açıklamaları ile kur savaşı riskini tekrardan küresel ekonominin gündemine taşıdı. Teknik olarak ise dün 1.0700’nin üzerine çıkan paritenin bu seviyenin üzerine kalıcılık sağlayamayarak geri çekildiğini görmüştük. Satış baskısının yeni günde de devam etmesi halinde 1.0660-1.0630-1.0600 seviyeleri takip edilebilir. Toparlanmalarda ise 1.0700-1.0730 aralığı aşılırsa yükseliş hız kazanabilir.
USDTRY
Geride bıraktığımız güne yurtiçinden açıklanan sanayi üretimi verisinin beklentilerin altında kalmasıyla yükseliş ile başlayan kur, öğleden sonra dolar endeksindeki gevşemeyle birlikte yönünü aşağıya çevirdi. Akşam saatlerinde kredi derecelendirme kuruluşu S&P’nin Türk Bankacılık sistemine yönelik olumsuz raporu ise kurda tekrar yükselişin önünü açtı. Veri akışı bakımından bugün ABD’den açıklanacak olan işsizlik başvuruları ve FOMC üyesi Bullard’ın konuşması kurdaki hareketliliği artıracak gelişme olarak öne çıkıyor. Teknik olarak baktığımızda geri çekilmenin devamında 3,70’in altında kalıcılık sağlanması durumunda, 3,6750 desteği test edilebilir. Yukarı yönlü hareketlenmelerde ise ilk direnç 3,7350 seviyesinde bulunuyor. 3,7350’nin aşılması durumunda tekrar 3,7580 direncinin test edildiğini görebiliriz.
GBPUSD
İngiltere tarafında 50. Maddenin yürürlüğe konmasıyla ilgili gelişmeler takip edilmeye devam ediliyor. Akşam saatlerinde oylamaya sunulan tasarı 122’ye karşı 494 oyla kabul edilerek Lordlar Kamarasına sevk edildi. Yasa tasarısı önümüzdeki günlerde Lordlar Kamarasında görüşülecek. Bir süre daha hukuki sürecin devam edeceği tasarıda Lordlar ve Avam Kamarasında arasında anlaşma sağlanması gerekiyor. Brexit kaynaklı riskleri göz ardı eden piyasalarda doların zayıf duruşu birlikte paritede yeni bir yükselişe şahit oluyoruz. 1.2400 seviyesinin üzerinde kalmaya devam ettiğimiz sürece korunabilecek pozitif görünüm 1.2680 seviyelerine doğru bir yolculuğa çıkabilir. Bu hareketin oluşabilmesi için fiyatlamanın 1.2500 seviyesinin üzerinde kalmaya devam etmesi gerekiyor. Geri çekilmelerde ise 1.2460 seviyesi gün içi destek olarak takip edilebilir.
BRENT PETROL
Petrol bazında dün açıklanan ABD ham petrol stok verisi ile birlikte sert gerileyen petrol fiyatları, veri sonrası kayıplarını telafi etti. Dün Irak’ın başkenti Bağdat’ta Venezuela, Rusya, İran ve Irak petrol bakanları bir araya geldi. Gerçekleştirilen bu dörtlü zirvede ülkeler, hem OPEC anlaşmasının uyumunu değerlendirirken hem de Mayıs’tan sonra anlaşmanın uzatılması adına zemin yoklaması yaptı. Anlaşmanın uzatılması konusu şimdilik belirsiz fakat özellikle Mart ve Nisan ayında bu yönde girişimlere şahit olabiliriz. ABD tarafında ise stoklar artmaya devam ediyor. Veri 2.5 milyon varillik beklentinin üzerinde 13.8 milyon varil artış gösterdi. Hem stokların artması hem de ABD Enerji Bakanlığı’nın önümüzdeki dönemde üretimin artacağına yönelik rapor yayınlaması, petrol fiyatları üzerinde aşağı yönlü baskı yapmaya devam edecek gibi görünüyor. Teknik olarak baktığımızda aşağı yönlü ivmenin hız kazanması dahilinde 54.50-54.00-53.60 seviyeleri destek olarak takip edilebilir. Yükseliş içinse öncelikle 55.70-56.00 aralığının aşılması gerekiyor. Bu bölge aşılırsa 56.50’ye doğru hareketlenme görebiliriz.
ALTIN
ABD Başkanı Donald Trump’ın son dönemlerde gerek twitter üzerinde yapmış olduğu söylemler gerekse seçim propagandaları içerisinde beyan ettiği politikalardan biraz uzak kalması yatırımcıların gözünde belirsizlikleri artırdığı gibi dolar endeksi üzerinde 103 seviyelerinde 100 seviyelerine kadar baskısını hissettirmiş durumda. Nitekim bu durum ile son 1 aydır yükselen bir altın grafiğini de beraberinde getirdiğini gözlemliyoruz. Yine bu bağlamda ABD ve Avrupa kanatlarında açıklanacak veriler ve yapılacak olası konuşmalar ile değerli metal yön bulmaya çalışacaktır. Teknik olarak baktığımızda küresel risk iştahının olası artışı ile birlikte ilk etapta 1235 seviyesi destek olarak görülebileceği gibi bu seviyenin kırılması ile 1230-1220 bandı gündeme gelebilir. Yukarı yönlü fiyatlamaların devamı halinde ise 1250-1260 bölgesi önemli bir direnç görevi görebilir.
