Bu makale 08.04.2021 tarihinde İngilizce olarak yayınlanmıştır.
Ekonomisindeki büyüme ve petrol tüketimindeki artış ile Hindistan’ın önümüzdeki yıllar içinde küresel petrol talebinde oynayacağı role Şubat ayında değinmiştim. 2019’da ABD ve Çin’den sonra Hindistan, petrol ve petrol ürünlerinin en büyük üçüncü tüketicisiydi. Hindistan’ın yerli petrol kaynağı neredeyse yok, dolayısıyla talebini, ithal petrol ile karşılaması gerekiyor.
Hindistan’ın petrol tüketiminin önümüzdeki yıllarda ne kadar artacağına dair ortak bir tahmin yok ancak Uluslararası Enerji Ajansı (IEA), 2019 yılında 4,9 milyon varil olan tüketimin, 2024 yılında 6 milyon varile yükseleceğini tahmin ediyor.
Yatırımcılar, Hindistan’ın petrol arzı için gelecekteki olası kaynaklarını, önce mevcut petrol ahvalini anlayarak daha iyi anlayabilir. Dahası Hindistan’ın bugün ve gelecekteki arz tercihleri, petrol piyasası temellerini OPEC, OPEC+ veya ötesindeki petrol siyaseti kadar etkiliyor.
OPEC+’ya bağlılık, stratejik ve fiyatlama riskleri yaratır
Enerji Bilgilendirme Dairesi’ne (EIA) göre 2019 yılında Hindistan’ın petrol ithalatının %59’u Orta Doğu’dan geldi. Irak ve Suudi Arabistan, stokların %22’si ve %19’unu oluşturan en büyük tedarikçilerdendi. Orta Doğu’nun Hindistan’a yakın olmasından ve daha kısa nakliye sürelerinin düşük navlun oranları anlamına gelmesinden dolayı bu mantıklı.
TankerTankers.com kurucu ortağı Samir Madani’ye göre petrolü Basra Körfezi’nden Hindistan’ın çeşitli limanlarına göndermek, Kuzey ve Güney Amerika’dan 6 haftalık bir yolculuğa kıyasla sadece 2-4 günü alıyor. 2019 yılında Hindistan için Orta Doğu dışında diğer kayda değer tedarikçiler, %8 ile Nijerya, %7 ile Venezuela ve %5 ile ABD idi.
2020’de Hindistan, ABD’nin Venezuela petrolüne uyguladığı yaptırımların bir sonucu olarak Venezuela’dan petrol ithalatını azalttı. Hindistan bunu telafi etmek için geçen yıl Irak, BAE, ABD ve Kuveyt ithalatını artırdı.
Hindistan’ın Orta Doğu petrolüne olan büyük bağımlılığı, Güney Asya ülkesi için stratejik bir risk. Kısa süre önce Hindistan’ın OPEC+ grubundan gelen petrole olan bağlılığı, fiyat riski olarak ortaya çıkmıştı.
Hindistan petrolünün %83’ü OPEC+ üyelerinden geliyor. Mart başında Brent fiyatları 70 dolara yükselirken Hindistan, OPEC+’ya petrol üretimini artırma çağrısında bulundu ve “tüketici ülkeler için kafa karışıklığının” ve daha yüksek ham petrol fiyatlarının sebebi olarak özellikle Suudi Arabistan’ın Ocak ayında aldığı, günlük 1 milyon varil ekstra üretim kesintisi kararına değindi. Hindistan, petrol arzı konusunda OPEC+’nın daha uzun dönemli kılavuzunu istiyordu ve daha düşük fiyatları tercih ederdi.
OPEC+ Mart toplantısında üretimi artırmama kararı verdi ve Suudi petrol bakanı, Hindistan’ın, daha çok petrol istiyorsa kendi petrol stoklarından çekmesi gerektiğini söyledi. Bu açıklama Hindistan’a uymadı ve onu kendi petrol arzı karışımını Suudi Arabistan’a bağımlılıktan uzaklaştırmaya teşvik etti.
OPEC+ şimdi Mayıs ayında başlamak üzere üretimi artırma kararı almış ve Suudi Arabistan, piyasadan çektiği ek petrolü piyasaya geri getirme sözü vermiş olsa da Hindistan, bu sözlü vaatlerin endişeleri yatıştırmak için yeterli olmadığında ısrarcı. Hindistan için OPEC+ anlaşmasına taraf olan üretici uluslar – ve özelde Suudi Arabistan – güvenilir tedarikçiler gibi davranmıyor.
Hindistan, Suudilerin ek kesintisinin başladığı ve onu en büyük ikinci tedarikçi olmaktan dördüncü tedarikçi olmaya düşürdüğü Şubat ayında Suudi Arabistan’dan aldığı petrol miktarını azaltmaya başladı bile. OPEC+’nın Mayıs ayında petrol üretimini artırma vaadine rağmen Saudi Aramco (SE:2222) Mayıs ayı için Asya’ya yönelik resmi satış fiyatlarını (OSP) yükseltti.
Sonuç olarak Hindistan, Suudi Arabistan’dan almakta olduğu petrol miktarını büyük oranda azalttı. Hindistan devlet rafinerileri, Mayıs için sadece 9,5 milyon varil Suudi petrolü sipariş etti. Daha önce devlet rafinerileri, her ay yaklaşık 14,8 milyon varil Suudi petrolü alıyordu.
Ancak Hindistan’ın devlet rafinerileri, sadece Suudi Arabistan ve Orta Doğu dışında petrol aramıyor, OPEC+’nın tamamen dışına bakıyor. ABD’den Hindistan’a petrol sevkiyatı yavaş da olsa istikrarlı olarak artıyor. Hindistan ayrıca yeni tedarikçilerden alım yapmayı da istiyor, Guyana ve Norveç’in Johan Sverdrup sahası gibi. Ve daha yeni, Brezilya’nın Tupi ham petrolünden ilk kargosunu aldı.
Hindistan rafinerileri, bu mesafeden petrol satın aldığında nakliyeye daha çok ödemek zorunda kalabilir ancak OPEC+ dışında çeşitlenmesi, ülkenin kartele olan bağımlılığını azaltıyor ve Hindistan’ın, OPEC+’nın pazardaki değişimlere aylık tepki vermek gibi yeni keşfedilmiş taahhüdünden negatif yönde etkilenmemesini sağlıyor.
Hindistan’ın değişimleri petrol göstergelerinin genel fiyatını doğrudan etkilemeyebilir ancak Hindistan’ın OPEC+ dışındaki petrole olan iştahı, küresel petrol ticaretinde önemli bir gelişme. Hindistan’ın petrol tüketimi artıyor ve OPEC+ dışı petrol kaynaklarına olan iştahı, daha az köklü petrol tedarikçileri için majör bir farklılık yaratabilir.
Ayrıca Suudi Arabistan’a, OPEC’e ve OPEC+’ya önemli bir sinyal de gönderiyor. Özellikle bu, stabil, güvenilir petrol kaynakları isteyen tüketicileri endişelendiren aydan aya, tepkisel üretim politikaları konusunda OPEC+ üyelerine bir uyarı da. Bu tüketiciler, işi daha büyük güvenilirlik sunan üreticilere taşımak için kendi pazar gücünü kullanabilir ve kullanacaktır da.