Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu açlık ve yoksulluk sınırı rakamlarını açıkladı. Verilere göre;
Dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarını ölçen açlık sınırı Kasım ayında 2 bin 516 TL’ye yükseldi. Açlık sınırı Kasım 2019’da 2 bin 102 TL idi.
Gıda harcaması ile birlikte giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarını ölçen yoksulluk sınırı ise 8 bin 197 TL’ye yükseldi, bu rakam bir yıl önce 6 bin 849 TL idi.
Açlık sınırı son bir ayda 34 TL ve yoksulluk sınırı 112 TL artarken sadece bir ayda gıda enflasyonu %1,39 arttı. Gıda enflasyonunda son on iki ay itibariyle artış oranı %19,68 oldu.
Açıklanan bu rapora göre gıda enflasyonu da TÜFE de TÜİK verilerinin çok üzerinde, ancak TÜİK hesaplamasına göre enflasyon %11,89!
TCMB, yılın ikinci yarsısından itibaren enflasyonda yükseliş öngördüğünü açıkladı, ancak TÜFE son dört aydır %11’li seviyelerde. Bu süre içinde yurt içinde döviz kurları rekor kırdı, küresel ekonomilerde enflasyon yükseldi ki bunda arz yani maliyet tarafındaki artış etkili oluyor. Enflasyonda yükseliş beklentisi devam ediyor hatta Fed %2’nin üzerindeki enflasyonda dahi hemen faiz artışı yapmayacağını açıklamıştı. Yani küresel tarafta enflasyon artarken yurt içinde kur baskısı ve diğer etkenlere rağmen enflasyonda hissedilir (gösterge olarak) bir artış yaşanmıyor.
TCMB, bugün açıklanan para politikası özetinde “Ham petrol fiyatları, salgın öncesindeki seviyelerinin altında seyretmekle birlikte, bir önceki PPK dönemini takiben artış kaydetmiştir. Buna ek olarak, başta endüstriyel metaller ve tarımsal ürünler olmak üzere enerji dışı emtia fiyatlarındaki yükseliş eğilimi tüketici enflasyonu üzerindeki yukarı yönlü riskleri artırmaktadır. Döviz kurlarının yanı sıra uluslararası fiyatlardaki gelişmeler özellikle gıda ve temel mal gruplarında enflasyon eğilimini olumsuz etkilemektedir.” ifadesiyle yurt içinde enflasyonu yükselten riskleri sıraladı ve enflasyonda artış olacağını belirtti. Haftaya açıklanacak enflasyon verisinin %12’ye çıkması bekleniyor ki bu seviye kesinlikle vatandaşın çarşı Pazar yaparken, kira ya da fatura öderken hissettiği oranın çok altında.
Hesaplamalara göre nüfusun çok büyük kısmı yoksul ve önemli bir kısmı da açlık sınırı altında yaşam mücadelesi veriyor. Üstüne kazandığı para her ay azalıyor. Aylık kazancından birikim yapabilecek gücü olan ise parasını enflasyona karşı korumak için döviz ya da altın almaya devam ediyor. Son faiz artırımına kadar mevduat getirisi eksideydi ve TL’nin de rekor kayıplar vermesiyle hanehalkının döviz ve altına olan talebi de giderek arttı. TCMB’nin açıkladığı son rakamlara göre yurt içi yerleşikler yani hem gerçek kişi hem de tüzel kişilerin toplam döviz mevduat hesapları 228 milyarı aşarak rekor kırdı. Özellikle bireysel alımlar yani hanehalkı alımı çok fazla. Kasım 2019’da 120,70 milyar dolar olan hesaplar 20 Kasım 2020 itibariyle 143,9 milyara yükseldi.
9-20 Kasım haftasında rekor seviyeden %10’a yakın düşen döviz kuru hanehalkında alım fırsatı olarak görülmüş. Son haftada gerçek kişilerin döviz alımları 3 milyar dolara yakın artış göstermiş durumda. Kur ise bu hafta 7,62’den 8,04’e kadar yükselerek iki haftalık kaybının bir kısmını sildi. Bugün 7,85’e kadar gerileyen USD/TRY kurunda 7,87’yi takip etmeye devam edeceğiz. Günlük kapanışların bu seviye üzerinde olmasıyla yeniden 8,05 - 8,15 aralığına doğru hareket görülebilir. 7,87 altında ise 7,64’ü ilk destek olarak izliyoruz.
Kurdaki hareket Ağustos 2018’deki harekete benzerlik gösteriyor. Rekor sonrası sert düşüş, ardından gelen tepki alımları ve sonrasında başlayan kısa vadeli düşüş trendi… Ancak bu defa durum hem rezervler hem güven hem küresel durum nedeniyle çok daha zor, ama imkansız değil. Sözlü olarak başlayan güven artırıcı açıklamaların pratiğe dönüşmesiyle bu mümkün olabilir, ancak bunun da zaman alacağını unutmamak gerekiyor.