Bu hafta piyasaların yakından takip ettiği en önemli gelişme Çin’deki koronavirüs salgını oldu. Salgın nedeniyle ölü sayısındaki artış yine buna bağlı alınan önlem ve yüksek maliyet nedeniyle Asya piyasalarında bu hafta satışlar etkili oldu. Dünya Sağlık Örgütü, virüsün yerel bir sorun olduğunu ve şimdilik yüksek risk teşkil etmediğini açıklarken Çin ise ülke içindeki salgının daha da yayılmaması için paket tur programlarını durdurdu.
Avrupa’da ise bu hafta göstergeler dipten dönüş sinyali verdi, ancak yine de ilk çeyrek rakamlarını değerlendirmek gerektiği görüşündeyiz. Fransa’da grevlerin etkisi pmı rakamlarında kendini gösterirken Almanya’da ise imalat ve hizmet beklentilerden iyi geldi. Dün gerçekleşen para politikası toplantısında ECB Başkanı Lagarde, ABD-Çin birinci faz anlaşmanın belirsizlikleri bir miktar azalttığını, ancak riskleri tamamen yok etmediğini belirtti. Euro Bölgesi’ne dair ise enflasyon ve büyüme tarafında hala endişeler olduğunun altını çizerek uzun bir süre destekleyici duruşa ihtiyaç olduğunu söyledi.
Euro Bölgesi ekonomisinde enflasyon ve büyümede oldukça zayıflama var ve son aya kadarki veriler de zayıf kalmaya devam ediyordu, Ocak ön okunmalar bir miktar toparlanma gösterse de bunun en az bir çeyrek sürmesi gerekiyor. Lagarde’ın temkinli açıklamaları euronun sert gerilemesine neden oldu, EUR/USD 1,1030 seviyesine gerilerken ABD Dolar Endeksi de 98,0 seviyesine doğru yükseliş yaşıyor. Paritede orta vadede 1,0920 önemli destek ve 1,10 altı hareket için özellikle dolarda sert ataklar olması gerektiği görüşündeyiz, çünkü euro negatif gelişmeler zaten fiyatları bu seviyelere kadar düşürdü.
Yurt içinde bu hafta merkezin faiz indiriminin ardından TCMB Başkanı Uysal’ın Davos’taki açıklaması öne çıktı. Uysal, iki önemli noktaya değindi, ilki: Enflasyonun ilk çeyrekte yükselebileceğine dair açıklamasıydı. İkinci önemli açıklama ise, enflasyon ve faiz arasındaki makasın azalması nedeniyle faiz indirimlerinin daha yavaş ve sınırlı olacağını ima eden açıklamasıydı. İnce ayarın da yapılacağı bu yıl için yılsonu enflasyon beklentisi ise tek haneli. Ancak faizin negatif bölgeye geçmesi nedeniyle enflasyondaki yükselişin daha belirgin olması riski var ve bu da TL varlıklardaki baskıyı artırabilir.
Faizlerin azalması ve TL’ye olan endişe nedeniyle yurt içi yerleşiklerin döviz mevduat hesapları son haftada 197 milyar doları aşarak rekor kırdı. Bu, oldukça önemli bir gösterge ve her fiyattan döviz alımlarının sürmesi Mart ayında yaşanan ve merkezin müdahalesi ile duran swap hareketinin de tekrarlanmasına neden olabilir.
Bu hafta içinde yükseliş yaşayan USD/TRY kuru 5,94 direnci üzerinde işlem görmeye devam ediyor ve haftalık kapanışta bu direncin korunması ile 5,98’e doğru alımlar devam edebilir. DXY’nin yeni haftada da yükselişini sürdürmesi ve GOP’larda görülecek satış kurun 6,0 üzerine çıkmasına neden olabilir. Kısa vadede 5,87 korundukça alımların devam etmesini bekliyoruz.