Bu makale 17.11.2022 tarihinde İngilizce olarak yayımlanmıştır.
Uzun zamandır beklenen petrol yaptırımlarının ve Rus petrolüne yönelik fiyat sınırlamasının sadece birkaç hafta içinde, 5 Aralık'ta yürürlüğe girmesi planlanıyor. Yaptırımlar G7 ülkeleri (Kanada, Fransa, Almanya, İtalya, Japonya, İngiltere ve Amerika Birleşik Devletleri) ve şirketlerine uygulanacak ve Rus ham petrol ve petrol ürünlerinin ithalatı (bazı istisnalar dışında) yasaklanacak. Ayrıca 5 Aralık'tan itibaren Rus ham petrolünün ve 5 Şubat 2023'ten itibaren Rus petrol ürünlerinin deniz yoluyla taşınmasını kolaylaştıran ilgili hizmetlerin kullanılmasını da yasaklıyor.
Yaptırımların bir istisnası da tavan fiyat politikası. Rus ham petrolünü veya petrol ürünlerini taşıyan üçüncü bir taraf, tavan fiyat tutarında veya altında ödeme yaparsa G7 deniz taşımacılığı hizmetlerine erişebilir. Ancak politika yapıcılar, henüz tavan fiyatın ne olacağını ve sabit mi olacağını yoksa petrolün piyasa fiyatına göre dalgalanma mı göstereceğini açıklamadı.
Bu durum, çoğu petrol sevkiyatı için bir ay öncesinden sözleşme yapıldığından alıcıları ve nakliyecileri zor duruma sokuyor. Birçoğu, denizde petrol ya da ürün taşıyan gemileri varken yaptırımların yürürlüğe girmesinden endişeli. G7 politikasına tabi olmayan ancak bu ülkelerde bulunan deniz taşımacılığı hizmetlerini kullanan Hintli ve Çinli rafineriler, tavan fiyat politikası henüz netleşmediği için 5 Aralık'tan sonra yükleme yapmak üzere Rus ham petrolü sipariş etmekten geri durmaya başladı.
Yatırımcıların, piyasanın yaptırımlara ve tavan fiyat politikasına nasıl tepki vereceğine ellerinden geldiğince hazırlanmaları gerekiyor. İşte tavan fiyat politikası sonucunda – eğer 5 Aralık'ta yürürlüğe girerse – ortaya çıkabilecek iki senaryo:
Senaryo 1: Rusya Pes Eder
İlk senaryo, politika yapıcıların tavan fiyat politikasının nasıl işleyeceğini öngördüklerini açıklıyor ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in, gelir elde etme açısından çaresiz olduğu ve Rus petrolünü satması gerektiği varsayımına dayanıyor. Rus üreticiler, (Sibirya'daki üretimi durdurmanın zorluğu ve depolama yetersizliği nedeniyle) üretimi azaltamadıkları için Putin bunu çok indirimli fiyatlarla bile yapmaya motive olacaktır. Bu senaryo, Çin'in Rus petrol ithalatını artırmayacağı düşüncesine dayanıyor çünkü ülke zaten önemli miktarda Rus petrolü ithal ediyor ve bu durum, kendisini Rus petrolüne çok bağımlı hale getirebileceğinden Rusya’dan ithalatını arttırmakta tereddüt edecektir.
Hindistan, Türkiye ve Endonezya tavan fiyattan ya da bu fiyatın altındaki ucuz fiyatlardan alımlarını arttıracak ve daha sonra dünya çapında satacakları ürünlere rafine edecektir – esasen Rus petrolünü G7 ülkelerinin satın alabileceği ürün formuna getirmek için "yıkayacaktır". Bu, Rus petrolünü piyasada tutarken Rusya'nın petrol gelirini ciddi ölçüde azaltır. Hindistan ve Çin'e giden Suudi ve Irak ham petrolünün bir kısmı, Avrupa'daki pazarlara yönlendirilecek ancak bu miktar, Rusya'nın tedarik ettiği 1 milyon varil kadar olmayacak. Tüm bunlar denge bulmaya çalışırken geçici bir fiyat artışı olabilir ancak sonuçta fiyatlar daha düşük olacak ve Putin Ukrayna'da savaş açmak için ihtiyaç duyduğu geliri elde edemeyecektir (ideal olan).
Senaryo 2: Rusya İnatla Direnir
İkinci senaryo ise Putin'in G7'nin beklediği tepkiyi vermemesi halinde tavan fiyat politikasının nasıl sonuçlanabileceğine ilişkin. Bu senaryo, Putin'in petrol satma konusunda çaresiz olsa bile çaresizlikle hareket etmeyeceği varsayımına dayanıyor. Rus petrolünü tavan fiyattan ya da bu fiyatın altında satmayı reddedecek ve Hindistan, Çin, Türkiye ve diğerlerine kendi fiyatını (piyasa fiyatına göre zaten indirimli olan fiyatı) ödemeyi kabul edene kadar deniz yoluyla tedarikte taviz vermeyecektir. Bunu, Rus petrol sahalarının zarar görmesi ya da petrolün ideal olmayan koşullarda depolanması pahasına da olsa yapacaktır.
Rusya'nın direnmesi, petrolün piyasa fiyatının yükselmesine neden olacaktır ancak bu artış geçici olmayabilir. Rusya'nın G7 dışındaki müşterileri, Putin'in verdiği fiyatı ödemeyi kabul eder çünkü diğer petrol kaynaklarından mahrum kalacaktır. Çıkmaz ne kadar uzun sürerse indirimli Rus petrolünün fiyatı da o kadar artacaktır. Ancak Rus petrolü hâlâ, arz edilen diğer petrole göre daha ucuz ve daha erişilebilir olduğu için bu ülkeler, G7 deniz taşımacılığı hizmetlerinden faydalanamadıklarından alabildikleri kadar Rus ham petrolü alacaktır. Rus petrolü piyasada kalmaya devam edecek, bazı Suudi ve Irak petrolleri Avrupa'daki müşterilere yönlendirilecek ancak Rusya’nın piyasadaki "direnişinin" etkisi nedeniyle tüketiciler daha uzun süre daha yüksek fiyatlar ödeyecek. Fiyatlar daha yüksek olduğu için OPEC, üretimi arttırma eğiliminde olabilir, böylece Avrupalı tüketiciler için mevcut olabilecek Suudi ve Irak petrolü artabilir.
G7, tavan fiyat mekanizmasını tamamlayana kadar piyasa dalgalı olmaya devam edecek çünkü müşteriler ne bekleyeceğini bilmiyor. Politikalar yürürlüğe girdiğinde yatırımcılar, yukarıdaki senaryoların her ikisine ve bunların petrol piyasası üzerindeki etkilerine hazırlıklı olmalı.