Bugün TCMB faiz kararını açıklayacak. Piyasa beklentileri Merkez Bankası’nın faizleri %14.00’te sabit bırakacağı şeklinde. Ben de TCMB’nin faizleri sabit bırakacağı düşüncesindeyim. Ancak bunun hata olacağını ve enflasyonun arttığı bir ortamda reel faizlerin daha da gerilemesinin eninde sonunda kur patlamasına yol açacağı uyarısında bulunalım. Aslında faiz treni de kaçtı. Ciddi bir döviz likidite krizine savruluyoruz. Rezervlerdeki azalış ve cari açıktaki artış bunun öncü göstergeleri. Peki Merkez Bankası faiz kararı sonrası bunun piyasalara nasıl yansıması olacak?
TCMB FAİZ ORANI
Dünya genelinde enflasyon hız kesmiyor. Gıda fiyatlarındaki yükselişin yanı sıra dünyanın enerji krizine savrulması bunun yanında bazı malların arz tedarikinde yaşanan sorunlar nedeniyle fiyatlarında gördüğümüz yükseliş, dünya genelinde korona virüs sınırlamalarının kaldırılması sonrası tüketici harcamalarında yaşanan artış ve son olarak ücretlerin sert yükselmesi dünya genelinde enflasyonun kalıcı olacağını göstermekte. Uzun süredir enflasyonun kalıcı olacağının zaten altını çiziyoruz. Kısa vadeli dolar endeksinde ve ABD 10 Yıllık tahvil faizlerindeki düşüş sona ermek üzere. Bundan bir sonraki adım ABD 10y tahvil faizlerinde %3,22 direncinin kırılmasıyla %4’e, Dolar endeksi (Dxy)'de ya dün gördüğümüz 101.50’den ya da son kez aşağıya yaparak 100,95 - 100,40 seviyesinden 108’lere doğru bir yolculuk başlatacaktır. Buna bir de bilanço azaltımı ve Fed’in faiz artışlarıyla devam edecek olması çok sıcak bir yazın başlangıcında olduğumuzu gösteriyor. Fed’deki hemen hemen tüm üyeler enflasyon düşmeden faizlerde bir duraksama olmayacağını ama faizlerin %2’ye yükseltildikten sonra (ilk 2 toplantıda) bir kez daha ekonominin gidişatına bakılması konusunda görüş birliğindeler. Kısacası yaz yangını en az azından yaz sonuna kadar sürecektir. Dolar endeksi küresel piyasalarda 2. tur için sahneye çıkıyor. Bu da şüphesiz ki piyasa faizlerinin daha yükselmesi, daha fazla maliyetle borçlanılması ve küresel piyasalarda doların tüm para birimlerine karşı yükseleceğine işaret etmekte. Gelişmekte olan ülkeler bu durumdan en çok etkilenecektir. Maalesef bu ülkelerin başında Türkiye de gelmektedir. Dünya genelinde artacak borçlanma maliyetleri ve dünyada artık ucuz para bulmanın imkansız olacağı bir yapıda cari açık veren ve döviz ihtiyacı olan ülkelerin ekonomilerinde ciddi bozulmalar görülecektir. Bu durumda özellikle gelişmekte olan ülkelerden ciddi sermaye çıkışlarının yaşanmasını bekliyoruz. Her ne kadar Türkiye’de yabancı sermaye yıllara göre çok olmasa da Türkiye ülkeye yeni döviz sokamayacağı için bu sefer de kur şokuna uğrayacaktır.
YILBAŞINDAN BU YANA GOÜ DOLARA KARŞI DEĞERİ
Turizm tarafında işler yolunda gidiyor. Ekonomik açıdan turizmde pozitif ivme ve turizm gelirleri artmaya devam ederken cari açığın bu ivme ile düşeceğini zannedenler yanılıyor. Eğer petrol fiyatları 100 doların üzerinde kalırsa Türkiye’nin enerji maliyeti bu yıl 100 milyar dolara çıkabilir ve buda yılı 50 milyar dolar civarında bir açıkla kapatmamıza sebep olabilir. Görünen tablo Türkiye için oldukça kötü duruyor ne yazık ki. Kuru tutmak için arka kapı müdahaleleri ile yani kamu bankaları aracılığıyla döviz satışının devam etmesi döviz rezervlerini azaltmakta.
Önümüzdeki dönemde gelen zamlar, gıda ve enerji fiyatlarındaki artış, enflasyondaki yükselişin devam edeceğini bize göstermekte. Reel faizler noktasında reel faizlerin giderek düşmesi kur sıçramalarını tetiklemekte. Kur ile reel faiz arasında birebir bağlantı olduğu görülmekte. Biz ne kadar eksi reel faiz verirsek o kadar kur sıçramasına maruz kalacağız demekki. Geçen senenin yılbaşında benzerlerimize göre pozitif reel faiz veren tek ülke iken bugün negatif reel faizin en çok yükseldiği ülke konumuna geçmemiz 23 Eylül’den bu yana kurun yaklaşık %88,65 değer kaybetmesine oldu. Güven probleminin yarattığı soruna birde reel faizlerde negatif bir durum eklenirken yurtiçinden para çıkışları yaşanıyor. Bu durum dolarizasyonu da artırmakta. Bu durum kurlarda tarihi zirvelerin devam edeceğini göstermekte. BİST100 tarafında satış eğilimi devam ederken 2490 seviyesi kırılmadığı sürece bu satışların devamını beklemekteyiz. Aşağıda ise ilk kritik destek bölgesi 2308 seviyesi olacaktır.
REEL FAİZ
USD/TRY
Teknik olarak baktığımızda USD/TRY’de yükseliş eğilimi devam ediyor ve kısa vadede 14,60 üzerinde kaldığımız sürece bu eğilimin devam ederek yeni tarihi zirveleri göreceği kanaatindeyim. Yukarıdaki ilk direnç bölgesi ise 17,07 olacaktır. Eğer bu seviyede hızla aşılır ise daha sert alımlar gelebilir.
Yukarıda 17,07 seviyesinin üzerinde önce 18,30 ve arkasından 20,00 direncine doğru yükseliş yaşanabilir. Aşağıda ise 15,65 seviyesinin altında önce 14,60 ve arkasından 13,80 desteğine kadar düşüşler görülebilir.
BİST100
BİST100 tarafında satış eğilimi devam ederken 2490 seviyesi kırılmadığı sürece bu satışların devamını beklemekteyiz. Aşağıda ise ilk kritik destek bölgesi 2308 seviyesi olacaktır.
Yukarıda 2408 direncinin üzerinde 2436 ve arkasından 2490 seviyesi test edilebilir. Aşağıda ise 2370 desteğinin altında önce 2346 ve arkasından 2308 seviyesine kadar düşüş izlenebilir.