Geçtiğimiz hafta Dolar endeksindeki geri çekilmenin etkisiyle 3.34’lere kadar gerileyen Dolar/TL EKK toplantısı sonrası kurdaki yükselişle ilgili piyasaları tatmin edici mesajların verilmemesi birlikte yönünü yukarı çevirmiş, ve Dolar endeksinin ECB toplantısının ardından yeniden 101.70’lere kadar tırmanmasıyla 3.50 seviyelerini görmüştü.
Hafta sonu İstanbul’da yaşanan üzücü terör saldırılarıyla birlikte ise yeni haftaya Cuma günkü kapanışından yukarılarda başlayan kur üçüncü çeyrek büyüme verisinin hayal kırıklığı yaratması ile birlikte soluğu tekrar 3.55 bölgesinde bulmuştu.
Ancak Fed öncesi global bazda dün gelen Dolar satışlarıyla birlikte kurda yeniden bir miktar aşağı yönlü rahatlama gördük ve her ne kadar yurt içindeki gelişmelerin etkisi 15 Temmuz’dan bu yana yabana atılamayacak seviyelerde olsa da Dolar/TL’nin son günlerde daha çok Dolar endeksindeki gidişata göre yön bulduğunu söyleyebiliriz.
Yarın ise piyasaların beklediği gün geliyor ve saat 22.00’da Fed’in faiz oranı kararını ve kararın yarım saat sonrasında da Yellen’ın basın toplantısını takip edeceğiz. 25 baz puanlık faiz artışına piyasalar artık kesin gözüyle bakıyor ve çok büyük oranda bunun fiyatlandığını görüyoruz. Yani beklentide gelecek olan faiz kararı sonrası piyasalarda sert fiyatlamalar görmeyebiliriz ancak Fed’in 2017 projeksiyonları asıl fiyatlamalara sebep olacak.
Fed’in Trump’ın Başkan olması ile birlikte 2017 yılının başlarında faiz artışları için daha temkinli bir duruş sergilemesi Dolar endeksinde geri çekilmeleri getirebilir. Aksi senaryoda ise Dolar'ın değer kazanmaya devam ettiğine şahit olabiliriz.
Geçtiğimiz hafta gün içerisinde Dolar/TL’nin 1500 pipslik bir range yaptığını düşünürsek kurda destek direnç seviyelerinden bahsetmek çok da sağlıklı olmayacaktır ancak yukarıda 3.55 ve 3.60, aşağıda ise 3.45 ve 3.40 bölgelerine dikkat etmekte fayda var.
FOMC toplantısı sonrası Dolar’da değer kaybı gözlemlersek kurda da bir miktar aşağı yönlü hareket görebiliriz ancak yurt içinde anayasa değişikliği referandumunun yarattığı belirsizlikler, jeopolitik riskler ve AB ile gerilen ilişkiler gibi Türk Lirası üzerindeki bir çok olumsuz etken ortadan kaybolmadığı sürece hanehalkına Dolar sattırmak gibi geçici çözümlerle kurda kalıcı bir düşüş beklemek pek de gerçekçi olmayacaktır.