Fed Başkanı Jerome Powell, geçen haftanın kapanış gününde Jackson Hole’daki konuşmasında piyasalara istediğini verdi ve para politikasını ayarlama zamanı geldiğini söyledi.
Fed’in faiz indirimine başlayacağının resmi şekilde teyit edilmesi ve ABD’nin ekonomide yumuşak inişe geçebileceğine dair güvenin artması, doların 5 majör para birimi karşısında hızlı şekilde yılın en düşük seviyelerine çekilmesinde etkili oldu.
Dolar, yılın ilk yarısında yukarı yönlü bir seyir izledi. Bu süreçte ABD’den gelen veriler, ekonominin sıcak kalmaya devam ettiğini gösterirken Fed’den de faiz indirim konusunda daha temkinli kalınacağına dair söylemler geldi. Ancak yaz aylarında verilerin faiz indirimini destekler yönde gelmesi, Fed’in de sıkı para politikasını terketme noktasında destekleyici olmaya başladı. Hatta bu ay başında "ABD ekonomisi resesyona mı girecek” endişesi baş gösterirken Fed’in ekonomiye müdahale konusunda geç kaldığı yorumları arttı ve küresel piyasalarda kısa da sürse bir satış şoku yaşandı.
Güncel durumda ise veriler, artık enflasyonun kontrol edilebilir bir risk haline geldiğini gösterirken Powell’ın da belirttiği üzere sıkı para politikasını sonlandırma durumu daha kalıcı bir görünüm haline geldi. Şu an piyasaların fiyatladığı indirim miktarı yıl sonuna kadar 100 baz puan. Bazı analistler ise 150 baz puana kadar bir indirim olabileceği şeklinde yorum yapıyor. Bunun Eylül ayındaki indirim miktarına göre şekilleneceğini görebiliriz.
DXY, Temmuz ayından bu yana veri odaklı yaklaşımla düşüş eğilimini belirgin hale getirirken son olarak Powell’ın konuşmasının ardından hızlı şekilde 100 bandına kadar geriledi ve en son Aralık 2023 döneminde görülen dip seviyeler düştü.
DXY Mevcut Seviyelerden Destek Bulabilir mi?
Dolar endeksi, geçen haftaki geri çekilmenin ardından en son talep gördüğü yılın ilk yarısına kadar devam eden trendin başlangıç seviyesine kadar geriledi.
Mevcut düşüş eğilimi ise yatırımcıların, Fed’in 100 baz puanlık indirimini fiyatlamış olabileceğini gösteriyor. Ancak Powell, faiz indirimi miktarı konusunda verilere bağlı kalmaya devam edeceklerini söyledi. Bu noktada yatırımcılar, dolar talebinden bundan sonraki süreçte temkinli kalmayı tercih edebilir. Kaldı ki Fed ile birlikte ECB’nin de faiz indirimine devam edeceğini göreceğiz.
Diğer yandan Asya’da Japonya’nın sıkı para politikasına geçiş süreci uzadığı sürece dolara yönelik talebin belirli düzeylerde kalabileceğini görebiliriz. An itibarıyla dolardaki zayıf görünüm kabul edilse de son çeyrekte gelecek veriler indirim sürecini yönetebilir ve dolarda daha fazla zayıflığın önünde bir engel oluşturabilir. DXY, kritik bölgede destek bulmaya çalışırken olası bir talep artışında 101,5-101,9 seviyesine doğru kısmi bir toparlanma görülebilir.
Teknik olarak bakıldığında 100,6 seviyesi önemli bir destek noktası olarak duruyor. Bu değerin altında haftalık kapanışlar, endekste zayıflamanın devam edeceği şeklinde yorumlanabilir. Bu durumda ise düşüş döngüsünü Fibonacci genişleme seviyelerinin bulunduğu alan olan 96-99 bölgesine kadar devam edebileceğini görebiliriz.
EUR/USD Kritik Eşiği Aştı
Powell, Jackson Hole’da konuşurken enflasyon hedefine çok yaklaştıklarını ve hedefe ulaşacaklarına dair inançlarının arttığını söyledi. Fed, bundan sonraki süreçte iş gücü piyasasına odaklanacağına dair sinyaller verdi.
Bu esnada EUR/USD’de keskin yükseliş, 1,1140’daki direncin hacimli şekilde geçilmesini sağladı. Haftaya kısmi düşüşle başlayan paritede Cuma günkü kazanımların etkili şekilde korunmaya devam ettiği görülüyor.
EUR/USD’de yükseliş trendini kalıcılık kazanmaya devam ederken olası geri dönüşlerde 1,11-1,1140 seviyesinin destek alanı olarak güncelliğini koruduğundan bahsedebiliriz. Mevcut eğilime göre paritede olumlu görünüm devam ederken EUR/USD, ivmesini 1,1280 bölgesine doğru koruyabilir. Bu direncin aşılması durumunda ise Fibonacci seviyelerine göre 1,136 ve 1,147 diğer hedefler olarak takip edilecek. Bu da DXY’ın 100 seviyesinin altında 96 seviyesine doğru geri çekilmesiyle uyumlu bir görünüm olacaktır.
Ons Altında İstikrarlı Yükseliş Devam Ediyor
Ons altın, Haziran başında 2.290 dolarda destek bulduktan sonra kısıtlı düzeltmelerle yoluna devam ediyor.
Powell’ın politika değişikliği mesajıyla dolardaki zayıflamanın devam etmesinin yanı sıra Orta Doğu kaynaklı jeopolitik riskin yüksek seyretmesi, bu dönem altın talebini artıran başlıca iki faktör olarak karşımıza çıkıyor. Sonuç olarak diğer gelişmiş merkez bankalarının da sıkı para politikasını terketme eğilimi devam ederken para birimi bazında getirilerdeki düşüş beklentisinin önümüzdeki dönemlerde de altın talebine pozitif etki etmesi muhtemel gözüküyor. Ayrıca altın jeopolitik riske bağlı olarak güvenli liman olarak görülmeye devam edecektir.
Altın, bu hafta 2.532 dolar rekorunun ardından kısmen geri çekilse de Powell’ın ardından kayıplarını hızlı şekilde telafi etti ve haftaya alıcılı başladı. Günün ilk saatlerinde 2.525 dolar bandına ulaşan ve zirveye yakın seyreden altın için teknik olarak 2.550 dolara yakın bölgede bir direnç noktası bulunuyor. Alt bölgede ise olası kâr satışlarında altının 2.515 dolara kadar çekilebileceğini görebiliriz. Bu bölgenin kırılması durumunda ise 2.460-2.490 dolar aralığına kadar bir geri çekilme, mevcut ortadam alım fırsatı olarak değerlendirilebilir.
Sorumluluk Reddi: Bu makale yalnızca bilgilendirme amacıyla yazılmıştır. Herhangi bir şekilde varlık satın almayı teşvik etme amacı taşımadığı gibi yatırım yapmak için bir talep, teklif, tavsiye veya öneri teşkil etmez. Her türlü varlığın birden fazla bakış açısıyla değerlendirildiğini ve oldukça riskli olduğunu, dolayısıyla herhangi bir yatırım kararının ve buna bağlı riskin yatırımcıya ait olduğunu hatırlatmak isterim. Ayrıca herhangi bir yatırım danışmanlığı hizmetimiz bulunmamaktadır.