Kesinti, kesinti ve daha çok kesinti—petrol piyasasının bir sonraki OPEC toplantısına kadar duyacağı şey muhtemelen bu olacak. Verilere göre dünyada hala gereğinden fazla ham petrol arzı var ve Suudiler'in günlük 1,2 milyon varillik kesintisine rağmen varil başına 80 Dolar hedefleri bir hayal gibi görünüyor.
Diğer yandan altın, Brexit kriziyle birlikte küresel ekonomik endişelerin altını yeniden bir güvenli liman haline getirmesi sayesinde ons başına 1.300 Dolar'lık seviyede istikrar yakalamış gibi görünüyor.
OPEC Kesintileri Haziran'a Kadar Devam Edecek
Yıl başından bu yana devam eden üretim kesintilerinin ardından, 15 üyeli OPEC grubu ve Rus liderliğindeki on üyeli OPEC+ ittifakının enerji bakanları Azerbaycan'ın Bakü kentinde toplandı ve haftasonunda piyasaya üç şey söyledi: dünyada hala gereğinden fazla petrol var ve kesintiler muhtemelen Haziran'a kadar devam edecek; İran ve Venezuela arzındaki belirsizlikler piyasa dengelemesini zorlaştırıyor; ve son olarak, günlük 1,2 milyon varilin üzerinde kesintilere ihtiyaç duyulabilir ve bu bu yükü sadece Suudiler üstlenmeyecek.
Aynı zamanda önümüzdeki ayda kesintiler süreceği için OPEC Nisan'da bir üretim değerlendirme toplantısı gerçekleştirerek Haziran'da direkt olarak daha önemli olan politika konferansına geçme ihtimalini düşünüyor. Yani piyasa Haziran'a kadar ANZ Bank'ın tanımıyla OPEC "gürültüsü"ne daha fazla maruz kalabilir.
New York bazlı Energy Management Institute'dan Dominick Chirichella, haftasonu şöyle yazdı:
"Arz kesintisi anlatısı son haftalarda küresel talep senaryosundaki potansiyel yavaşlamanın önüne geçti ve petrol ayılarını kenarda tuttu."
Piyasa bağlamında bunun anlamı ise, OPEC'in dengeli bir piyasaya ulaşmanın söylenildiği kadar kolay olmadığını kabul etmesine rağmen, petrol boğaları WTI için 60 Dolar, Brent için ise 70 Dolar olan kısa vadeli hedeflerine ulaşana kadar OPEC'in duruşunun ham petrol fiyatlarının önemli oranda düşmesini engelleyecek olması. Geçen hafta yayınlanan verilere göre ABD ham petrol üretiminin aslında düşüşte olduğu ihtimalini de göz önüne alırsak OPEC'in duruşu daha da kayda değer bir hal alıyor.
Arz Fazlası Mı, Talep Azlığı Mı?
Ancak petrol arzındaki fazlalık—ya da, ham petrol talebinin çok zayıf olması, hangi açıdan bakarsanız—sadece OPEC ya da ABD Enerji Bilgi İdaresi ve Paris bazlı Uluslararası Enerji Kurumu gibi otoritelerin yarattığı bir varsayım değil.
25.000 petrol tankının çatısını uyduyla görüntüleyerek küresel ham petrol arzını çok yüksek bir kesinlikle takip eden Palo Alto, California bazlı Orbital Insight'a göre, OPEC kesintilerine rağmen geçtiğimiz yılda piyasada günlük 84,3 milyon varillik petrol stoğu oluştu. Bu stoğun %78'i, yani günlük 66 milyon varillik kısmı, son otuz yılın en kötü ekonomisiyle karşı karşıya olan Çin'deydi.
Kaya petrolü üretimi piyasayı altüst eden ABD'de stok oluştuğunu öğrenmek de şaşırtıcı değil. Ancak asıl şaşırtıcı olan, sözde "üretim kesicileri" olan OPEC ülkelerinde de arz büyümesi yaşanmış olması. ABD OPEC'in en önemli iki üyesi olan İran ve Venezuela'nın kilidini yaptırımlar sayesinde elinde tutuyor. Bu da petrol fiyatlarının düşmesini isteyen Trump hükümetine beklenmedik kararlarla karteli her an şaşırtabilme avantajı sağlıyor.
Orbital verilerine göre, yıllık bazda petrol stoklarında düşüş olan tek ülke grubu, dünyanın en zengin ülkelerini içeren OECD oldu. Ancak Avrupa ekonomilerinin bu grubun üçte ikisini oluşturması ve geçtiğimiz yılda bölgedeki yavaşlamayı göz önüne aldığımızda, tüketimin arzı geçmesi yerine ham petrol ithalatının azalması sebebine ulaşmak daha mantıklı.
ABD Ekonomisi Yardımcı Olmuyor
Tüm bunlar bizi şu soruya getiriyor: temeller bakımından petrolde bu yılki yaklaşık %30'luk yükseliş ne kadar destekli? Kendi zayıf uyarılarını vermeye başlayan ABD ekonomisi açısından cevap: pek destekli değil.
ABD ilk çeyrek GSYİH çok zayıf görünüyor ve Atlanta FED sadece %0,4'lük gerçek yıllık büyüme bekliyor.
İstihdam piyasasındaki büyümenin Şubat ayında durma noktasına gelmesinin ardından Morgan Stanley analistlerine göre yatırımcılar ABD'de bir gelir resesyonuna hazır olmalı.
ABD'deki mortgage oranları da yılın en düşük seviyesine gelirledi ve ülke ekonomisinin temel taşı olan konut sektörünün üzerindeki kara bulutlar yakın zamanda dağılacak gibi görünmüyor.
ABD'de iyi giden tek şey FED'in faiz oran artırımları konusunda sabırlı olacağının sözünü vererek, Wall Street'teki hisselere sorunlu ekonomiye rağmen bir yükseliş şansı vermesi.
Altın 1.300 Dolar'daki Yerini Sağlamlaştırdı
ABD imalat ve istihdam verileri zayıflıyorken, Çin Başbakanı Li Keqiang'ın ekonomi üzerindeki baskının artabileceğini söylemesinin ardından ABD altın vadeleri ve küresel çapta işlem gören külçe altın Cuma günü kilit 1.300 Dolar seviyesine geri döndü.
Addison, Texas bazlı Dillon Gage Metals Başkan Yardımcısı Walter Pehowich, New York Empire State İmalat Endeksi'nin Mart'la birlikte üst üste üçüncü ayda da 10'un altına düşmesinin altının yükselişindeki önemli etkenlerden biri olduğunu söyledi.
Ocak ayında yeni ev satışlarındaki düşüşün beklentinin üzerine çıkması ve işsizlik maaşı başvurularının beklenenden fazla yükselmesiyle birlikte de yatırımcılar altının sunduğu güvene yöneldi.
Dillon Gage'den Pehowich:
"Empire State imalat araştırmasının beklenenden zayıf kalmasıyla birlikte altın fiyatının yeniden 1.300 Dolar üzerine çıkacağını düşünüyoruz."
"Altın, bir önceki direnç seviyesi olan 1.304 Dolar'da kararsızlaşıyor. Bu seviye; trendin yukarı ya da aşağı olmasına bağlı olarak piyasanın yükselmeye ya da düşmeye başladığı önemli bir seviye."