Dünyanın en önemli oyuncuları ABD ve Avrupa Merkez Bankalarının para politikası kararlarını geride bıraktık. İki banka da 25 baz puan faiz artışı gerçekleştirerek enflasyon ile mücadele konusundaki kararlılığına devam etse de gelecek dönemde Fed ve ECB’nin yollarının ayrılacak olması piyasa dinamikleri içerisinde varlık fiyatlama davranışlarında farklılıklar oluşturabilir, oynaklığı da artırabilir.
Fed için bir sonraki toplantı tarihi 14 Haziran, ECB için de 15 Haziran olarak bilinmektedir. Bu tarihe kadar sonucuna ulaşacağımız Tarım Dışı İstihdam, PMI, Büyüme, Enflasyon gibi önemli ekonomik göstergeler bankalara yönelik beklentilerin şekillenmesini sağlayabilir.
Gelecek dönemde ayrışma olabilir vurgusunda Fed için faiz artış döngüsünün sona erecek olması, ECB tarafında ise faiz artışlarının bir süre daha devam edeceğine yönelik beklentilerin ön planda yer alması şeklindedir. Ancak Fed Haziran ayındaki toplantısında yüksek bir ihtimalle faiz artış döngüsüne son verecekken şu an yüzde 5,25 olan faizini sabit bırakarak mı yoksa 25 baz puan daha faiz artış yaparak yüzde 5,50 faiz ile mi süreci tamamlayacak sorusunun cevabı önem yeni dönemin tartışma konusu olabilir.
Şu an için Chicago Ticaret Borsası vadeli tahminlere baktığımızda (CME FedWatch) Haziran toplantısında faizi sabit bırakarak faiz artış döngüsüne son verme ihtimali kesin gözüyle bakılmaktadır. Ancak 10 Mayıs Enflasyon, 25 Mayıs Büyüme, 1 Haziran FOMC tutanakları ve 2 Haziran Tarım Dışı İstihdam verileri bu süreçte trader'ların spekülatif fiyatlamalar oluşturabilmesi ve tahmin bandında değişiklikler oluşturabilmesi adına takip edilecek kritik gelişmeler olarak izah edilebilir. Özellikle 10 Mayıs Çarşamba günü ABD’den gelecek TÜFE verisi diğer göstergelere nazaran çok daha fazla etkin rol oynayabilir.
Hatırlandığı üzere bir önceki enflasyon sonuçlarında manşet TÜFE için çok önemli düşüşler izlesek de çekirdek TÜFE tarafındaki katılık dikkat çekmişti. Özellikle enerji dışındaki hizmet, gıda gibi kalemlerin enflasyondaki düşüş eğilimine tam anlamı ile destek vermiyor oluşu Fed üzerinde baskı oluşturmaktadır. Bu açıdan özellikle yüzde 5,60 olan çekirdek TÜFE mevcut faiz oranı altına düşebilecek bir izlenim oluşturabilecek mi yoksa katılığın devamlılığı ile Fed’in bir tur daha faiz artırımına zorlayacak mı sorunun cevabı için yeni haftanın ana odak noktası olarak karşımızdadır.
Teorik açıdan beklenti üzerinde gelecek Enflasyon verileri anlık fiyatlama davranışında Fed üzerinde baskı oluşturacağını ve Haziran toplantısında 25 baz puan faiz artışı yaparak süreci sonlandırmalı psikolojisini ön plana çıkartabilir. Bu tutum DXY ve ABD tahvil faiz oranlarında yükseliş, değerli metaller ve ABD borsa endekslerinde ise baskı oluşturabilir. Beklenti altında gelecek enflasyon verilerinde ise banka üzerinde herhangi bir baskı gözlemlenmeyeceğinden DXY ve ABD tahvil faiz oranlarında aşağı yönlü, değerli metaller ve ABD borsa endekslerinde ise yukarı yönlü yeni bir hareket alanı oluşmasını sağlayabilir.
233 günlük üssel hareketli ortalama yüzde 3,35 bölgesini dip kabul etmeye çalışan ABD 10 yıllık tahvil faizi, yüzde 4 mü yoksa yüzde 3 mü hedef alanı içerisinde yerini alacak sorusuna cevap ararken ABD TÜFE verisi yol gösterici nitelikte olabilir. Şu an için 3,35 bölgesini dip kabul etmeye çalışıyor.
Dolar endeksi Şubat ayından beri 100,20 – 100,65 bölgesi dip kabul etmeye çalışmakta ancak bu durum 55 periyotluk üssel hareketli ortalama 102,25 üzerine çıkamadığı için yeni bir sinyale dönüşememektedir. Yeni dönemde 102 üzerinde pozitif beklenti mi yoksa 100 altında negatif ralli mi ön planda yer alabilir hususunda merkez bankaları toplantıları öncesindeki önemli ekonomik göstergelerin sonuçları dikkatle takip edilmelidir.
1,10 seviyesinin üzerine çıkan ancak ilgili bölge üzerinde çok etkin fiyatlama davranışı oluşturamayan, dolar endeksindeki düşüşlerin sınırlanması ile baskı gören EUR/USD paritesi yeni dönemde 1,10 üzerinde hareketlerini güçlendirebilecek mi sorusuna cevap ararken 610 günlük üssel hareketli ortalama 1,0910 seviyesinde vereceği reaksiyon dikkatle takip edilmelidir.
Bankacılık krizine yönelik endişelerle psikolojik olarak önemli görülen 2.000 dolar seviyesinin üzerinde tüm zamanların rekor seviyesini yenileyen ons altın bu tutumuna devam edebilecek mi yoksa 1960 seviyesine kadar kâr realizasyonu mu yaşayabilir sorusuna cevap ararken ABD TÜFE verisi yol gösterici nitelikte olabilir.
Üretim kesintisi haberi ile birlikte 68-76 dolar bölgesini dip kabul ederek kabaca 20 dolarlık yükseliş sergileyen Brent petrol yeniden uzun vadeli kritik bölgeye ulaşmış durumda. 68-76 dolar bölgesi dip kabul görmeyi sürdürecek mi yoksa dünya enflasyon temasında enerji fiyatlarındaki olası trend değişiminden rahat bir nefes mi alacak sorusunun cevabı için merkez bankaları toplantıları öncesindeki önemli ekonomik göstergelerin sonuçları dikkatle takip edilmelidir.
Sihirli gösterge 200 günlük basit ve üssel hareketli ortalamanın yer aldığı 3.950 - 4.000 bölgesini dip kabul eden S&P 500, 2022 Ağustos’tan beri 4.170 - 4.215 bölgesi üzerinde kalıcı reaksiyon oluşturmamakta ve yükseliş beklentileri her daim yarıda kalmaktadır. Alıcı - satıcı mücadelesinde yeni dönemde hangi bölge kritik bir önem arz edebilir hususunda merkez bankaları toplantıları öncesindeki önemli ekonomik göstergelerin sonuçları yol haritası olabilir.