Merakla beklenen istihdam görünümüne dair veriler açıklandı. Ayrıca, enflasyon görünümünde etkili olabilecek ortalama saatlik kazançlar piyasada volatilitede artışa neden oldu. Piyasada belirsizlik sürüyor. Ancak, yatırımcılar kısa vadeli hareketlerden çok ilerleyen dönemlerde ne olur ? bu sorunun cevabını aramaya çalışması gerekiyor.
FED neden faiz artırmak istiyor ?
Merkez bankalarının başlıca hedeflerinden bir tanesi fiyat istikrarını sağlayabilmektir. Bu doğrultuda MB, yapısal reformların hızlı bir çözüm süreci getiremeyeceği için aslında en hızlı ve kolay müdahale aracı olan faiz politikalarına ya da genişlemeci ya da sıkılaştırmacı para politikalarına başvurmaktadır. Genel olarak bir örnek verirsek, deflasyon sürecinde olan Japonya ekonomisinde, ekonomik durgunluğu önlemek adına faiz indirimi geldi. Keza son dönemde Avrupa ekonomisinde de bu durumu net bir şekilde takip ettik. Merkez bankaları bunu neden yaptı ? Talebin çok düşük olduğu ortamlarda, tüketiciler paralarını harcamaktan çekinirler. Bu da işsizliğin arttığı bir ortama ulaşmasına neden olur. MB, ise bu tür bir ortamda faiz indirimine gidip ülkedeki tüketicilerin paraya daha ucuza ve daha fazla miktarda ulaşabilmelerini sağlamaya çalışır. Böylelikle, işsizlik kademeli olarak azaltılmaya, kişilerin maaş kazanmasına, tüketimin ve talebin artırılmasına ve sonuç olarak ekonomik canlılığa ulaşılamaya çalışılır. Faiz artırmak da aslında bu durumun tam tersidir. Ancak olumsuz olarak düşünmek de yanlıştır. Kademeli olarak doğru zamanda yapılan müdahaleler genel anlamda olumlu sonuçlar vermektedir. ABD ise neden faiz artırmak istiyor ? Enflasyon hedefine ulaştıktan sonra, bu mekanizmayı kontrol altında tutabilmek olarak değerlendirebilir.
FED istihdamı değerlendirecektir.
Tüm global ekonomilerin gündemi FED yetkililerinin açıklamalarına odaklanmış durumda. Hemen hemen her FOMC’de istihdama ve enflasyona değinilmeye, bu görünümde istenilen düzeye ulaşılamadığında faiz artırımına gidilmeyeceğine dair söylemler tekrarlanıyor. Hatta önce ‘sabır’ sonrasında , ‘makul derecede güven’ kelimeleri lugatımızda yer almaya başladı. Açıklanan verilerde ne oldu? Tarım dışı istihdam 223K ile beklentilerin altında kaldı. Ancak şunu unutmamak gerekir ki 126K’dan sonra gelen bu rakam FED’in ilerleyen dönemlerde yüzünü güldürebilir ayrıca TDİ, haziran ayından bu yana en düşük seviye olan 85K’ya revize edildi. Ayrıca, işsizlik oranı yüzde 5.4 olarak açıklandı ve 2008 Mayıs ayından beri en düşük seviyede. FED’in hedefi ise yüzde 5.2-5.3 seviyeleri. Bu orana adım adım yaklaşılıyor. Bu durumda olumlu bir sonuç olarak değerlendirilebilir. Diğer önemli nokta ise enflasyon görünümü, ortalama saatlik kazançlarda aylık bazda yüzde 0.1 artış gösterdi. Veri, beklenti altında ancak yüzde 2.2 olarak yıllık bazda bir artış var. Bu da FED’in elini 17-18 Haziran FOMC toplantısında olumlu bulunacak görüntüler olarak değerlendirilebilir. FED ne zaman faiz artırır bunun öngörüsü zor bir durum ama ekonomide bir iyileşme olduğu da gözle görülür bir şekilde ortada. Bu durum FED için yeterli mi ? yoksa daha iyisini mi istiyor. Haziran ayındaki toplantıda belli olacak. Ancak net görünüm gelmeden FED, aceleci bir tutum sergilemez.
Sonuç olarak, ABD ekonomisini genel anlamda değerlendirdiğimizde, işsizlik hedefine yavaş yavaş yaklaşıldığına, enflasyon hedefine de ilerleyen dönemlerde, hem kış şartlarının ortadan kalkması hem de petrol fiyatlarında yükselen trende girilmesi ile kademeli olarak iyileşme yaşanmasına neden olabilir. Son olarak, ABD faizleri bir sonraki toplantı da artırmayabilir, ancak kademeli olarak müdahale edeceği gerçeğini değiştirmez.