Bu makale 09.09.2021 tarihinde İngilizce olarak yayınlanmıştır.
Geçtiğimiz iki hafta içinde çok farklı iki petrol piyasası görünümü yayınlandı.
OPEC’ten gelen ilki, 2022 arz-talep resmine temkinli bir yaklaşım gösteriyor. Morgan Stanley’den gelen ikincisi ise sınırlı arz ile birlikte daha pozitif bir küresel talep görünümü çiziyor ancak birçok şüpheli varsayıma dayanıyor.
Aşağıda, her iki görünüm için analiz ve her birinin ham petrol fiyatları için ne anlama gelebileceği konusunda yatırımcıların düşünmesi gerekenler yer alıyor:
1. OPEC: Temkinli Bir Talep ve Arz Senaryosu
OPEC+ geçen hafta online olarak toplandı ve yaklaşık bir saatlik bir tartışmanın ardından Ekim ayında üretimi günlük 400.000 varil artırma planını tekrar onaylamaya karar verdi. Temmuz ayında grup, OPEC+’nın 2022 Eylül ayına kadar her ay günlük 400.000 varil üretim artışı yapacağı uzun vadeli bir planı onaylamıştı.
Bununla birlikte grup, her ay toplanmaya devam etmeyi de planladığından piyasa koşullarını değerlendirecek ve belki de mevcut koşullara veya yeni öngörülere dayalı olarak planlarını değiştirmeye karar verecek.
Eylül toplantısında OPEC+ bakanları, yeni petrol piyasası öngörülerini değerlendirdi. 2021 için öngörüler kamuya açıklanmadı ancak toplantıdaki kaynaklara göre OECD’deki ticari petrol stoklarının, 2022 Mayıs ayına kadar 2015-2019 ortalamasının altında kalması bekleniyor.
Bununla birlikte bu noktadan sonra OECD’nin petrol stoklarında artış ve 2022 sonuna kadar zirve seviyelere ulaşması bekleniyor. Bu tahmin, küresel petrol talebinin pandemi öncesindeki gibi günlük yaklaşık 100 milyon varil seviyelerine döndüğünü varsayıyor.
OPEC ayrıca ikinci bir senaryo daha paylaştı: o da 2022 yılında küresel petrol talebinin pandemi öncesi seviyelere dönmediğini, bunun yerine günlük 2 milyon varil daha düşük olduğunu varsayıyor. Bu senaryoda ticari petrol stoklarında daha da fazla artış olması ve daha kısa sürede zirve seviyelere ulaşması bekleniyor.
Yatırımcıların buradan çıkarması gereken şey, talep herhangi bir sebeple (koronavirüs vakalarındaki artış, enflasyon, ekonomik resesyonlar) pandemi öncesindeki seviyelerin altında kalır ve OPEC+ planlandığı gibi üretimi artırmaya devam ederse 2022 yılında ticari petrol stoklarında büyük bir artış görebiliriz.
Bu ayrıca petrol fiyatlarında düşüşe de yol açacaktır. OPEC+, üretim artışını düzenleyip azaltabilir ancak geçmişte de gördüğümüz gibi grup uyumsuzluğa meyilli ve üretimi, küresel taleple ilgili işaretlerden bağımsız olarak artırabilir.
2. Morgan Stanley: İyimser Talep ve Düşük Arz Senaryosu
OPEC+’nın aksine Morgan Stanley, kısa süre önce, beklenen petrol piyasası koşulları için çok iyimser bir öngörü yayınladı. Banka, 2022 yılında petrol stoklarındaki artışla ilgili çok daha az kaygı duyuyor. Banka analistleri, ABD’deki keşif ve üretim (E&P) şirketlerinin “sermaye disiplini” göstermeye devam edeceğine ve üretimi artırmayacağına inanıyor.
Analistler ayrıca OPEC+’nın, ticari petrol stoklarının çok fazla artmasını önlemek için üretim planlarını değiştireceğine de inanıyor. Morgan Stanley’nin Biyoteknoloji bölümünün analizine dayanan petrol analistleri, Delta varyantına bağladıkları mevcut vaka dalgasının Eylül ayında zayıflayacağına ve ABD benzin talebinin artacağına da inanıyor.
Morgan Stanley analistleri Çin’deki talebin benzer şekilde hareket edeceğini de düşünüyor. Bu nedenle petrol talebinin pandemi öncesindeki seviyeleri görmemesi için bir sebep görmüyorlar.
Bu analiz pek çok varsayıma dayanıyor; talebin artması ve arzın talebi geçmemesi gibi her biri gerçekleşmesi gereken varsayımlar. Yatırımcılar, kolayca yön değiştirebilecek birçok varsayıma çok fazla güvenen bir tahmine bel bağlama konusunda şüpheci olmalı.
Örneğin OPEC+, kendini kolayca şöyle bir durumun içinde bulabilir: bazı üyeleri üretim artışının azalmasını isterken (mesela Suudi Arabistan) diğerleri (BAE ve Irak, örneğin) istemeyebilir. Bu durum, yaz başında gördüğümüz gibi bir anlaşmazlıkla sonuçlanabilir.
ABD’de petrol şirketleri eskisi gibi büyümüyor ancak petrol üretimi artıyor. Ağustos sonunda üretim, günlük 11,5 milyon varile çıktı. Bu, Haziran başına göre günlük 500.000 varil artış demek.
Biden yönetimi, federal topraklar üzerindeki sondaj kiralamalarıyla ilgili moratoryumu hafifletirken daha çok E&P şirketinin sondajla ilgilenmesi mümkün.
Koronavirüs konusuna gelirsek Stanley’nin tahmini özellikle şüpheli duruyor, hele benzin talebi konusunda. Evet, ABD’nin güneyindeki enfeksiyon dalgası yavaşlıyor gibi görünüyor ancak Morgan Stanley’nin, sonbahar ve kış aylarında (geçen yıl güneyde yazın yaşanan artışı takiben görüldüğü gibi) kuzeydoğu ve Orta Batı bölgelerinde de benzer bir artış olmayacağını düşünme sebebi anlaşılmaz.
GasBuddy’ye göre Florida ve Texas, bu yaz koronavirüste artış olurken talepte belirgin bir düşüş görmedi. Ancak ABD’nin kuzeydoğu bölgelerinin, yerel bir vaka dalgası durumunda hareketliliği azaltacak veya kapanmaya gidecek hükümet ve iş müdahaleleri görmesi daha olası.