ABD 10 yıllık tahvil faizlerinde oluşan ciddi yükseliş hareketi ile kazançlarını genişleten dolar varlıkları gelişmekte olan ülke para birimlerinin geneli üzerinde tansiyon yarattı. Bu hareketle birlikte 9,21 seviyesine dek yükseliş gerçekleştiren paritede hafif çözülmelerin yaşandığı görülüyor. Özellikle Borsa İstanbul Genel Müdürü ve Türkiye Varlık Fonu Başkanı gibi önemli isimlerin makamlarında yer değişikliği olması sonrasında yurtiçi piyasalarda tansiyon artış gösterdi. Böylelikle Türk Lirası tarafında değer kayıplarının arttığını gördük. Uluslararası Kredi Derecelendirme Kuruluşu Fitch ise Türk kamu bankalarının 2020 yılında hızlı büyüdüğünü ve bu durumun kredi risklerini arttırdığına dikkat çekti. Kurum ayrıca Türkiye’de enflasyonun 2021 yılının sonunda yüzde 11'e, 2022 yılının sonunda ise yüzde 9,2 seviyesine gerilemesini beklediğini açıkladı. OECD tarafından dünya ekonomilere ilişkin beklentiler yukarı yönlü revize edilirken, kurum Türkiye ekonomisinin 2021 yılında yüzde 5,9 oranında büyüme gerçekleştirmesini beklediğini ifade etti. Özellikle OECD raporu içerisinde yüksek emtia fiyatlarının net emtia ithalatçısı olan Türkiye için enflasyonu artıracağının vurgulanması dikkat çeken ibareler içerisinde yer aldı.
Euro Bölgesi’ne ilişkin olarak ise ekonominin çeyreklik bazda yüzde 0,7 oranında küçülme gösterdiğini görüyoruz. OECD ise, Euro Bölgesi ekonomisinin 2021 yılında yüzde 3,9 oranında büyümesini beklediğini açıklarken, Bölge genelinde salgına yönelik uygulanan kısıtlamaların kademeli olarak kaldırılması bir miktar pozitif rehaveti tetiklese de genel hatlarıyla oluşan dolar baskısının euro tarafını zayıflatmaya devam ettiği söylenebilir.
Tüm bu gelişmelerin akabinde 9,21 eşiğinden 9,0 seviyesine dek gerileme kaydeden paritede bu seviye altı kapanış görmemiz durumunda geri çekilmelerin 8,90 ve 8,80 destek seviyelerine dek sürmesi beklenebilir. Ancak olası bir yukarı yönlü atakta 9,08 seviyesinin aşılmasına bağlı olarak paritedeki yükselişleri 9,15 ve 9,25 direnç seviyeleri çerçevesince takip ediyoruz.