Türkiye’de Kasım ayına ait açıklanan TÜFE aylık bazda %3,51 artarken yıllık bazda da %21,31 seviyesine yükselmiş oldu. Aylık bazda en yüksek artış ulaştırma grubunda görülürken tüm kalemlerde aylık bazda artış yaşandı. Yıllık bazda ise en düşük artışın yaşandığı haberleşme grubu olurken yıllık bazda en fazla artış lokanta ve oteller kaleminde görüldü. ÜFE ise aylık bazda %9,99 artarken yıllık bazda %54,62’ye yükseldi.
Kasım ayındaki enflasyonda özellikle son dönemde otogaz, benzin ve doğal gaza yapılan zamların etkisiyle ulaşım kaleminde ciddi bir artışın yaşanmasının yanında konut kaleminin yıllık bazda puansal katkıyı en fazla yapan kalem olduğunu söyleyebiliriz. Yani hem ev fiyatlarındaki artış hem kira fiyatlarındaki artış enflasyonu yukarı yönlü desteklemiş. Ancak biz konut kaleminde daha yüksek bir enflasyon bekliyorduk. Son dönem kira artışları henüz yansımamış gözükmekte. Çünkü son 1 yılın kira ücret artışı yaklaşık %13 olarak gözükmekte ancak TÜFE’nin altında yani en az %20’nin altında kira artışları bulunmamakta. Kira artışlarının şu an çok daha yukarı taşındığını izliyoruz. Demek ki konutta bu ay göremediğimiz kira artışlarını bundan sonraki aylarda takip edeceğiz. Gıda fiyatlarında artış devam ediyor. Gıda fiyatlarındaki artış baz etkisi nedeniyle yıllık bazda enflasyona yansımadı. Ancak hem Dünya Tarım ve Gıda Örgütünden (FAO) gelen raporlar yani küresel bazda gıda fiyatlarının yükselmeye devam etmesi hem de yurt içinde kurların yükselişinin devam etmesi gıda fiyatlarının önümüzdeki dönemde de enflasyonu yukarı taşıyacağının bir işareti. Ayrıca son gelen zamlarda çiğ sütün fiyatı %40 zamlanmıştı. Henüz bu zammın fiyatlara yansımadığını da izliyoruz. Süt fiyatlarındaki artışın yansımasıyla önümüzdeki aylarda gıda enflasyonu yükselişine de devam edecektir. Koronavirüs kısıtlamalarının kaldırılması ayrıca lokanta ve oteller grubunun da enflasyona katkı yapan unsur oldu. İşlenmemiş gıda fiyatlarında taze sebzede artış görülürken Gıda enflasyonu üzerinde işlenmemiş gıda grubu enflasyonunun etkisini artırmakta. Süt, peynir, yumurta, kırmızı ve beyaz et fiyatlarında artışın devam ettiğini görüyoruz. Domates ve ayçiçek yağında da gelen artışlar gıda enflasyonu artıran başka unsur olarak karşımıza çıkmakta. Dünya genelinde tarımsal emtia fiyatlarında artışın devam etmesi ve bu sene yurtiçinde rekoltenin azalması nedeniyle önümüzdeki aylarda gıda fiyatlarının enflasyona katkı yapmayı sürdüreceğini düşünüyoruz.
Önümüzdeki dönemde enflasyon tarafında yine gündemimizde dünya genelinde artan petrol, gıda fiyatları ön planda olmayı sürdürürken küresel bazda tekrar doların değer kazanması ile kurun birikimli etkilerinin temel mal grupları üzerinde fiyat artışlarına sebep olmayı sürdürebilir. Ayrıca emtia ve gıda fiyatlarındaki artışın devam etmesi enflasyonun küresel bazda yükseleceğini göstermekte. Dünyanın büyük ekonomilerinde hem TÜFE de hem ÜFE de görülen yükseliş oldukça dikkat çekerken bu eğilimin bir süre daha devam edeceği beklenmekte.
Bize en çok endişe veren gelişme ise TÜFE ve ÜFE arasındaki makas olmaya devam etmekte. Bu aralığın artarak devam etmesi olası zamları beraberinde getirirken bu aynı zamanda enflasyonda yeniden artış demek olacaktır. ÜFE’nin yıllık bazda %54.62’ye çıkması enflasyonun daha da artacağına dair en büyük işareti oluşturmakta. ÜFE-TÜFE arasındaki makas %33,31 iken (54.62 -21.31 = 33.31) bu maliyetlerin üreticinin sırtına yüklendiği anlamına gelmekte. Yani bu durum değişmez ise ÜFE-TÜFE makası kapanmaz ise beklenenden çok daha fazla yeni zamların yolda olduğunu söyleyebiliriz. Kurdaki artışlar maliyetleri artıracağından zamların yeni başladığını ve devamının geleceğini düşünmekteyiz.
Yükselen enflasyon oranı sonrası reel faizlerin %- 5.20’ye düştüğünü yani reel faizlerde negatif tablonun devam ettiğini görüyoruz. 6 ay öncesine kadar pozitif reel faiz veren tek ülke konumundayken bugün benzerlerimizden reel faiz noktasında ayrıştığımız dönemde özellikle ABD’de taperingin hızlandırılması ve faiz artırımlarının öne çekilmesi yurtiçinden yabancı çıkışını hızlandırabilir. Küresel bazda doların değer kazanmasını beklediğimiz süreçte son kur artışlarının etkisiyle birlikte 2022’de yurtiçinde %31-%32 civarında kalıcı enflasyon oluşacaktır. Bugün ABD’den gelecek veriler piyasanın kısa vadede yönünü belirleyecek unsur olabilir.
Teknik olarak baktığımızda BİST100 endeksindeki yükselişin devam ettiğini izliyoruz. BİST100’de yükseliş eğilimi devam ederken belirleyici seviyemiz 1834 olacaktır. 1834’ün üzerinde kaldığımız sürece alış eğilimi devam edebilir. Bu seviyenin altında ise satışlar hız kazanabilir. Kur tarafında ise doların küresel bazda değer kazanmaya başlaması yani DXY’nin 93.44’ü kırarak yükseliş başlatması ve yurtiçinde faizlerin indirilmesinin ardından dolara olan talebin artmasıyla yılsonuna kadar yeni tarihi zirve rakamları göreceğimize işaret ediyor. Özellikle hem içerde enflasyonun reel faiz getirilerini düşürmesi hem de ABD 10 yıllık tahvil faizinde beklediğimiz yükseliş Usd/Try’de kısa vadede yükselişin henüz bitmediğine işaret ediyor.