Jerome Powell ve FED vites artırarak Mart'a kadar "işi bitirecekler" mi? 
Bunun için daha önce açıklanandan iki kat daha hızlı bir süreç ve bir çeyrek erken gelebilecek bir faiz artışı gerekiyorsa, altının buna nasıl bir tepki vereceğini bilemeyiz.
Pazartesi günü Asya işlemlerinde, ABD altın vadeli işlemlerindeki en aktif sözleşme olan Şubat sözleşmesi TSİ 09:00 itibarıyla 2,15 dolar, ya da %0,1'lik artışla ons başına 1.786,95 dolara çıkarak, geçtiğimiz haftaki %0,1'lik yavaş yükseliş hareketini devam ettirdi.
Altında fırtına öncesi bu sessizlik, piyasanın FED'in Salı günü başlayacak ve Çarşamba günü Powell'ın basın toplantısıyla sona erecek toplantısı öncesinde düşüşe geçmesini bekleyebilecek kısa pozisyon sahipleri için tedirgin edici olabilir.
FED'in dışında Avrupa Merkez Bankası (ECB), İngiltere Merkez Bankası (BoE) ve Japonya Merkez Bankası (BoJ) da bu hafta içinde politika kararlarını açıklayacak. Reuters'ın bir anketine göre, ECB Nisan itibarıyla her ay satın aldığı varlık miktarını yarıya indirebilir.
FED cephesinde ise Powell'ın merkez bankasının "süresiz" teşviğini azaltma sürecini hızlandırmak isteyen diğer üyelere katılmasına ve tahvil alımlarında daha önce belirtilen aylık 15 milyar dolar yerine 30 milyara kadar bir düşüşe karar verilmesine yönelik beklenti yüksek. Bu sayede tüm süreç 3 aydan biraz daha uzun bir süre içinde tamamlanabilir ve salgın dönemindeki ilk faiz artışı Nisan ayında gerçekleştirilebilir.
Ancak bazı altın boğalarına göre son iki haftada faizlerde Mart sonu ilâ Nisan ortası arasında yapılabilecek erken bir faiz artışı o kadar çok konuşuldu ki, altın piyasası artık bu konuya duyarsızlaştı. Bu muhtemelen sarı metalde son seanslarda gördüğümüz zayıf hareketleri açıklıyor.
Emtia teknik analizlerini Investing.com ile düzenli olarak paylaşan Sunil Kumar Dixit'e göre, altının düşük 1.700 dolar seviyelerine ya da daha da alt seviyelere düşmemesi için, önümüzdeki haftada 1.768 doalr üzerinde kalması gerekiyor.
Ancak Dixit altının yukarı yönde de bir sürpriz yapabileceğini söyledi.
"1.797 dolar üzerine doğru hacim destekli bir hareket, bir sonraki majör nokta olan 1.825 dolara doğru bir yükseliş hareketini tetikleyebilir."
Altın ve Enflasyon
Altının yükselmesinin bir nedeni daha var: enflasyon.
Faiz artışı haberleri neredeyse her zaman altın için olumsuzdur. Ancak bu sefer, altın yatırımcıları ABD'deki enflasyon gündemine odaklanarak altının enflasyona karşı bir koruma aracı olarak geleneksel rolünü oynamasına izin veriyor gibi görünüyor. Ancak FED'den gelecek sert bir hamle sarı metal için olumsuz olabilir.
Çalışma Bakanlığı'nın Cuma günü yayınladığı rapora göre, ABD Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) Kasım ayında yıllık %6,8 yükselerek, Ekim'de olduğu gibi son 40 yılın en hızlı artışını kaydetti.
Online işlem platformu OANDA'dan Ed Moya Cuma günü, "Altın büyük oranda tahminleri karşılayan yüksek bir enflasyon raporunun ardından gücünü yavaş yavaş geri kazanıyor." dedi.
"Enflasyonun büyük bir kısmı, istenilenden daha yapışkan ve bu da altının orta ve uzun vadeli görünümlerindeki pozitifliği koruyacaktır."
Moya aynı zamanda faiz artışı döngüsünün ivme kazanmasının büyük bir risk olduğuna ve altında panik satışlarını tetikleyebileceğine dair uyarıda bulundu, ancak şu an FED'in böyle bir adım atma ihtimali pek yüksek görünmüyor.
Moya:
"Altının yalnızca, FED'in önümüzdeki yıla kaç tane faiz artışıyla başlayacağına dair güçlü bir konsensüse karşı ayakta kalması gerekiyor.""Altının son dönemdeki 1.760 - 1.800 dolarlık işlem aralığı önümüzdeki haftaki FOMC kararına kadar devam edebilir."
Altındaki hareketlerin belirleyicisi tabii ki ABD Hazine tahvilleri ve ABD dolarındaki hareketler olacak.
Pazartesi Asya seansında, ABD 10 yıllık Hazine tahvil faizi geçtiğimiz haftaki %1,34'ten %1,49'a yükseldi ve yatırımcılar bu harekette bir faiz artışına yönelik spekülasyonlardaki istikrarlı artışı gördü.
Dolar Endeksi de sakindi; geçtiğimiz haftada TÜFE verileri sonrasında şaşırtıcı bir şekilde düzleşmenin ardından, yalnızca %0,1'lik bir artışla 96,18'e yükseldi.
Yatırımcılar birkaç hafta önce güvenli liman dövizlerine akın etmişti ancak Omicron varyantının korkulduğu kadar tehlike arz etmediğine dair haberler sonrasında bu akışlar geçtiğimiz haftada tersine döndü.
Barclays analistleri kaleme aldıkları bir araştırma notunun başlığı olarak, "Yılbaşında Tek İsteğim Açıklık" ifadesini kullandı.
BMO Capital Markets'ten Greg Anderson döviz piyasası katılımcılarının yıl sonuna doğru pozisyonlarını küçültmelerinin normal olduğunu ve Cuma günü dolarda yaşanan gerilemenin de "muhtemelen bunun bir başlangıcı" olduğunu söyledi.
Anderson'a göre, "Döviz piyasaları birkaç aydır ABD dolarında aşırı düzeyde uzun pozisyondaydı ve TÜFE verileri sonrasında yıl sonuna kadar dolarda ciddi bir artışa yol açabilecek bir gelişme kalmadı sayılır."
ABD'de faiz oranlarında bir artışa yönelik argüman bugüne kadarki en güçlü seviyesinde. Enflasyonun 1982'den bu yana en yüksek seviyesinde ilerlemesine ek olarak, istihdam piyasasında da geçtiğimiz haftada son 52 yılın en düşük işsizlik maaşı başvuruları sayısı kaydedildi. İşsizlik oranı ise Kasım ayı itibarıyla FED'in maksimum istihdam hedefinin yalnızca %0,2 üzerindeydi.
Aynı zamanda, Powell geçtiğimiz ayın sonunda Senato'ya ABD'deki enflasyonu "geçici" olarak tanımlamayı bırakma zamanının geldiğini söyleyerek güvercinden şahine dönüşme sürecini neredeyse tamamladı. Powell aynı zamanda Omicron varyantının ortaya çıkışı sebebiyle "sürekli olarak yüksek enflasyon tehdidinin büyüdüğü" ve artan fiyat baskılarının "önümüzdeki yıl boyunca" da sürebileceği konusunda uyarıda bulundu.
Ancak FED Başkanı yine de COVID salgınının "istihdam ve ekonomik aktivite için aşağı yönlü riskler" oluşturduğunu kabul etti.
Bu kadar karmaşık bir manzarada, FED tahvil alımlarını azaltma sürecini hızlandırabilecek mi?
Powell bunun cevabını Çarşamba günü verecek.
Omicron Endişelerinin Dinmesi Petrole Biraz Daha Yardımcı Olabilir
Petrol cephesinde, ham petrol Pazartesi Asya seansında güçlü bir başlangıç yaptı ve Omicron varyantının küresel ekonomik büyüme üzerindeki etkisinin sınırlı olacağına dair iyimser havanın artmasıyla birlikte, altı hafta boyunca yaşadığı kaybın daha büyük bir kısmını telafi etti.
ABD West Texas Intermediate ham petrolü 1,03 dolar, ya da %1,4'lük artışla varil başına 72,70 dolara ulaştı. WTI geçtiğimiz hafta %8,1 değer kazanmıştı. Bunun öncesinde ise, Ekim ortasındaki 85,41 dolarlık yedi yıllık bir zirvenin ardından Omicron kaynaklı korular sebebiyle 62,48 dolarda dört aylık bir dibi görmüştü.
Teknik uzman Dixit, altı hafta süren serbest düşüşün ardından WTI'ın 62,40 dolarda destek bulduğunu ve bu seviyenin Mart 2021'den bu yana birden fazla iniş çıkış hareketinde sert bir zemin işlevi gördüğünü belirtti.
Dixit'e göre, "Bu bölge üzerindeki hacim destekli alımlar iyileşmeyi 76,60 ve 80 dolara doğru taşıyabilir."
Londra'da işlem gören küresel petrol Brent'te de oynaklık aynı derecede belirgindi. Brent 1,13 dolar, ya da %1,5'lik artışla varil başına 76,28 dolara yükseldi. Geçtiğimiz haftada ise %7,7 değer kazanmıştı. Brent bunun öncesinde ise, 2014'ten beri görülmeyen bir seviye olan 86,70 dolarlık bir zirveye ulaşmanın ardından Ekim ortasında 65,80 dolara kadar gerilemişti.
Açıklama: Barani Krishnan her piyasaya yönelik analizlerine çeşitlilik katmak adına kendine ait olmayan görüşlere de yer verir. Tarafsızlık için, zaman zaman zıt görüşler ve piyasa değişkenleri sunar. Kaleme aldığı emtia ve menkul kıymetlerde bir pozisyona sahip değildir.
3. parti reklam. Investing.com'un sunduğu veya önerdiği bir teklif değildir. Feragat detaylarına buradan bakın veya
reklamları kaldırın