Eylül ayı enflasyonu beklentinin üzerinde gelince faiz indirimi konularında uyarılar gelmeye başladı. Daha önce de erken faiz indirimi yapılmamalı diyen uluslararası kurumlara dün IMF de eklendi. IMF uygulamaların pozitif katkılarını bu yıl gördük. Ama henüz enflasyonda bir düşüş sağlanamadığı için, erken bir faiz indirimi yapılmamalı dedi!
Nihayetinde en başından beri uluslararası kurumların öne çıkardıkları gerekçelere dikkat çekerek ben de bu yıl faiz indirimi gündeme bile gelmemelidir diyordum. Düşüncelerimin desteklendiklerini duyuyoruz. Aylık bazda enflasyon ivmesinde düşüş görmeden faiz indirimi tüm çabalarımızı boşa çıkartır. İki ay öne çekilen bir faiz indiriminin faturası daha büyük olur. Sonra indirim beklerken, yeni bir faiz artışı daha yapmak zorunda kalırız!
Gündemler malum çok hızlı değişiyor! İş döndü dolaştı Türkiye Cumhuriyeti Devletinin yapısına, anayasasına dayandı! Koca bir devlet 1999'da yakaladığı terörist başının ''Devlete her türlü hizmeti yapmaya hazırım'' açıklamalarından, TBMM'de DEM Grubunda çıksın konuşsuna dönüştü! 2002 neredeyse içeride ve dışarıda yok olmak üzere olan bir terörist örgüt PKK'nın, ilk barış süreci esnasında yanlış politikalarlarla yeniden güçlenmesi sonrası içeride ve dışarıda çok ciddi acılar yaşadık. Belki yurt içinde yine güçlerini azalttık. Ama artık dışarıda kontrolden çıkmış bir yapıya dönüştüler. Suriye'de sınırlarımızda PYD çatısı altında askeri kanadı YPG isim değişikliği yaparak, ABD tarafından yıllardır her türlü silah ve mühimmat ile donatılıp ordu haline getirildiler. Aynı zamanda da petrol kaynaklarının kontrolleri de kendilerine verilerek kurulmak üzere olan devletin gelirini de hazırladılar. Şimdi NATO, AB ve BM'de terörist örgüt olarak tanımlanmış PKK yerine karşımızda isim değiştirmiş ama özü PKK olan yeni bir terör örgütü var.
Yıllardır bu işe dönüşeceğini görmeden, anlamadan yaptığımız hataların neticesinde terörist başının çağrılarına uymayacak bir YPG var artık. Hoş zaten PKK'nın bile olası bir silah bırakma çağrısına cevabını Tusaş saldırısında görmüş olduk diye düşünüyorum.
Şimdi biz karşımızda böyle bir yapı değişikliği varken, ülkemize kontrolsüz soktuğumuz sığınmacıların içindeki İSİD ve olası PKK militanlarının olma risklerini de unutarak, terörist başına barış çağrısı yaptırmaya çalışıyoruz. Hem de nerede, terörizme hiç bir şekilde göz yummayan bir devletin meclisinde. Peki terörist APO kendini affettirmek, yani özgür kalmak için her türlü çağrıyı yapabilir ama, DEM ve PKK ile türevlerini ikna edebilmek için nasıl bir çağrı yapılması gerekir diye gerekçeleri düşünmek lazım! Ne demek istiyorum, mevcut yapıya itiraz nedeniyle yıllarca terörizmi yaşadık. Demek ki olası bir çağrı öncesi, sonrası devletin yapısında isminde federasyona yönelik talepleri görürsek şaşırmayacağım. Bu kabul edilir mi, edilmeli mi, koca devlet terörizme boyun eğmiş olmayacak mı, yoksa buna demokrasinin gereği mi diyeceğiz? Masumane niyetle yapılıyor olsa hadi diyelim belki, ama ABD'nin yıllardır yaptıklarını Kürtlerin masum vatandaşlık haklarını savunduğu için yapmış olacağını düşünüyor musunuz? Birlikte yaşamı daha da güçlendirmek için yapacağımız federasyon değişimi sonrası, 10-15-20, ya da 30 sene sonra, biz anlaşamıyoruz kendi devletimizi kuruyoruz federasyondan ayrılıyoruz denmeyeceği ne malum! Ki, ben böyle bir federatif empozenin tamamen bu niyetle yapılacağı görüşündeyim. Çok derin risklerin olduğu çok önemli bir sürece girdik artık. Bu konuda çok farklı gündem ve gerilim risklerimize hazırlıklı olun derim.
Borsaya Dönelim!
Endeks ve hisselerle ilgili artık alım seviyelerindeyiz görüşümü biliyorsunuz. Bu ve altında devamlı alımla hisse adet ve oranları arttırılmalı görüşündeyim. Tekrar tekrar aynı şeyleri yazmak istemiyorum.
Rekabet Kurulu Toaso'nun Stellantis'in otomotiv pazarlama paylarının Toaso tarafından alım başvurusunu teminatları düşük bulduğu için red etti. Ama Tofaş (IS:TOASO)'tan gelen açıklama ise, sürecinn halen devam ettiği yönünde. Gerekli savunma ve izahatları yapacağız diyorlar.
Ben red bile olsa bunun hisse fiyatında ekstra düşüş yaratmasını gerektirecek bir durum olmadığını düşünüyorum. Hisse zaten fazlası ile düşmüştü. Eğer satın alma gerçekleşse, şirketin pazar payında çok ciddi bir büyüme olacağı için bu satışlarına olumlu yansıyacaktı kabul ama, satın almanın bir süre şirket finansman giderlerini de arttıracağını göz ardı etmemek lazım. Kısacası ben hissenin fiyatını zaten ucuz görüyordum, ek düşüşleri sonrası daha da ucuz görüyorum. Bu düşük fiyatların sonrasında fazlası ile telafi edileceği görüşündeyim.
BIST teknik olarak dün parabolik alım yönünde sinyal verdi. Ama bugün yine eksi açtık. Çünkü 9200 ler üstüne çıkmadığımız takdirde her yükseliş yönlü alımlar şimdilik sadece tepki olarak kalıyorlar. İran'ın da dahil olacağı bir jeopolitik risk ve savaş süreci yaşanmazsa tepki görüntüsü ile sınırlı kalan alımların yakında daha da güçlenmesini bekliyorum. Sadece acaba arada bir kere daha 8700 altında baskı yapıp, 8500-8200 seviyelerini mi zorlayacaklar bu konuda kararsızlık yaşıyorum.
Hisse taşıyanlar bence bir süre eskiden de yaptığımız, yaşadığımız gibi ekrana bakmayı bıraksınlar. Kendi işlerine odaklansınlar. Ama nakitte olanlar teknikleri ve alım fırsatlarını sıkı takip etmeye devam edebilirler.
Ben normal bir teknik düzeltme diğer çevresel gelişmelerle birlikte yaşanıyor diye görüyorum. 2022 mayıs ayını dikkate alırsak bankacılık endeksi %700, BIST 100 %300, Mayıs 2023'ü baz alırsak; bankacılık %300, endeks %150 yükseliş yaşadı. Bu tarihleri 2021 yaparsak daha da yüksek oranlar var. Peki bu denli yükselişler yaşadıktan sonra Endeksin zirvesinden yaşadığı %23, bankacılık endeksinin yaşadığı %29 civarı düşüş sizce de normal değil mi?
Hatta Endekste olası ek bir düşüş riskinin de önceki ekstra getiri ayrışması nedeniyle bankacılık sektöründe düşüş baskısının biraz daha sürmesinden kaynakladığını düşünüyorum. Kısacası bunlar gayet makul düzeltme oranları sayılmaz mı? Hiç bir yükseliş düzeltmesiz olmaz. Düzeltmeler de öncesinde yaşanan yükseliş oranlarına göre yaşanırlar. Önceki getirileri göz ardı etmezsek bir süre daha sabrettikten sonra yeniden yeni zirveleri göreceğimiz yükseliş trendleri sonrasında morallerimiz düzelecektir görüşündeyim.
Jeopolitik risklerin gelişimi ve sürmesi, enflasyonu hala kontrol altına alamadığımız için yüksek faizlerin de sürüyor olması borsa üzerinde baskının sürmesine neden oluyor ama bunun da bir sonu olacağını ve artık dip oluşumuna çok yakın olduğumuzu düşünüyorum. Biraz daha sabır göstermeliyiz.
Hepinize sağlık, bol kazanç ve iyi bir hafta sonu dilerim.