Bu günlerin gündemi biliyorsunuz bu konu. Yunanistan Euro parasal birliği içerisinde kalacak mı kalmayacak mı? Kalmayı seçerse Euro'nun geleceği ne olacak daha önemlisi gitmeyi seçerse Dünya ekonomisi bundan nasıl etkilenecek. Euro parasal birliği dağılma sürecine girecek mi?
Bu konuda şöyle bir araştırma yaptım ve geçmiş yıllarda Yunanistan'ın tüm Euro bölgesiyle olan ticari ilişkilerini inceledim. Gördüm ki şuanda kurtarıcı gibi görünen Almanya aslında Euro bölgesi içerisinde Yunanistan gibi küçük ülkelerin bu durumlara gelmesinde asıl etken olmuş. Daha öncede konusunu açtığım gibi Almanya yüksek teknik bilgi içeren ürünler imal ediyor ve bunları tüm Avrupa ülkelerine satıyor. Bu ürünlere örnek vermek gerekirse; Mercedes, Wolkswagen, yüksek çözünürlüğe sahip LCD TV, fotoğraf makinesi, tablet bilgisayarlar ve özellikle imalat sanayinde kullanılan yüksek teknoloji makine- teçhizatlar...
Buna karşın Yunanistan'ın Avrupalılara satmak üzere manzaralı üç beş turizm adası( hizmet amaçlı) ve bir kaç kasa domatesi bulunuyor. Bir saat çalışan Alman işçisinin birim Euro olarak ürettiği malın emek değeri bir yunan işçisine göre yaklaşık üç kat yukarıda. Bu şu demek oluyor. Yunanistan'la Almanya arasında gerçekleştirilen her dış ticarette Yunanistan Almanya'ya karşı daha az rekabet edebilir durumda. Şimdi Yunanistan veya Yunanistan büyüklüğündeki herhangi bir ülke Almanya karşısındaki bu eksikliği- açığı kapatabilmek için ya daha fazla çalışacak yani Alman işçisi kalifiye olarak bir saat çalışıyorken Yunan işçisi üç saat çalışacak, ya da Yunanistan parası Alman parasına oranla kur üzerinden yaklaşık bir kaç kat daha değersiz olacak. Yani göreceli daha az çalışan küçük ülke dengeye gelebilmek için daha fazla tasarruf yapmak zorunda bırakılacak.
Şimdi birinci çözüm Yunanistan halkı için pek olabilir görülmüyor çünkü zaten çalışkan olsalardı sorunlar buralara kadar gelmezdi. İkinci çözüme gelince Yunan halkı için yine pek sıcak bakılmayan bir çözüm önerisi olarak karşımıza çıkıyor yani tasarruf yapmak istemiyorlar. Geldiğimiz noktada aslında çıkış yolu yok ya bu deveyi güdeceksin mevzusu geçerli ancak Yunan halkına bu durum düzden kabul ettirilemiyor o halde kulağı arkadan tutup tersten kabul ettirmek gerekir. Yani düşük değerli Drahmiyle, halk farkında olmadan daha fazla vergilendirilerek.
Bu arada aslında Yunanistan için bence durum o kadar da vahim değil ve tüm zamanların en iyisinde ! Bunu neden söylüyorum şu nedenle söylüyorum şimdi Yunanistan aslında jeoekonomik olarak çok cazip bir yerde bulunuyor. Büyük devletlere yakınlığı, pazara yakınlığı ve Avrupa'nın doğu kapısı olması Yunanistan'ın üstünlükleri arasında yer alıyor. Yapması gereken aslında oldukça basit ve mantıklı. Net ifadelerle söylüyorum
Euro parasal birliğinin içerisinden ayrılmalı! Bunu yaparsa Avrupa tarafından dışlanacağını da açıkçası düşünmüyorum çünkü Avrupa'yla çok güçlü tarihsel bağları bulunuyor. Eğer bunu tüm baskılara rağmen başarabilirse ne olacak?
Ucuz Drahmili Yunanistan tekrardan Avrupa ve Dünya'nın geri kalanı için turizm cenneti haline dönecek. İnternet siteleri TL kuru üzerinden 100 tl ye sizi Yunanistan adalarına götürebileceklerini reklamlayacaklar.
Yunanistanlı çiftçilerin yüzü Avrupa ülkelerine sattıkları kasa kasa ürünlerle kısa zamanda gülecek. Halk ilk etapta yüksek enflasyona maruz kalacak ancak yeni ve borçsuz bir ülke olarak başladığı yolda ucuz fonlama maliyetlerine ulaşabilecek. Zaten dip yapmış olduğu için yukarı hareket gösteren her hamle ilerleme olarak kaydedilecek. Kriz etkisiyle tüm dünyada ünlendiği için daha fazla ilgiyi üzerine çekebilecek.
En önemlisi belirsizlik ortadan kalkacak şimdi Yunanistan’daki yatırımcılar için şöyle bir belirsizlik söz konusu ya ECB para göndermezse ve likidite sıkışıklığı doğarsa işte bu risk her an söz konusu ve bu risk ortadan kalkmış olacak. Paraya mı ihtiyaç var matbaa devreye girecek basacak parayı halka dağıtacak.
Sonra ne olacak?
Marketteki peynirin kilosu ilk ay 500 drahmiye çıkacak, sonra 1000 drahmi olacak sonra 2000 drahmi... Elbette çok iyi bir senaryo değil ancak ' 0 ' Euro’yla hiç peynir alamamaktan çok daha zekice bir yol.
Son söz: Euro parasal birliği sistem olarak test edildi ve sadece Almanya gibi süper güç ülkelere uygun olduğu görüldü. Büyük dişlilerin arasında küçük ülkelerin ezildiği anlaşıldı. Her koyun kendi bacağından asılır misali sözüm ona Avrupa'yı çok seven Almanya'nın ortak tahvile hayır diyerek risklerini diğer Avrupa ülkeleriyle paylaşmaya yanaşmadığı da belirginleşti. Artık her şey daha belirgin ve Yunanistan’ın bu gün tarihte hiç olmadığı kadar daha fazla gerçek bir iktisatçıya ihtiyacı var.
Not: Bu yazı İngilizceye çevrilerek mail yoluyla Yunanistan'daki tüm seçim partilerine gönderilmiştir. Sevgiler.
Mustafa ÖZTÜRK
DRAHMİ'Lİ YUNANİSTAN YILDIZ OLUR !
Bu günlerin gündemi biliyorsunuz bu konu. Yunanistan Euro parasal birliği içerisinde kalacak mı kalmayacak mı? Kalmayı seçerse Euro'nun geleceği ne olacak daha önemlisi gitmeyi seçerse Dünya ekonomisi bundan nasıl etkilenecek. Euro parasal birliği dağılma sürecine girecek mi?
Bu konuda şöyle bir araştırma yaptım ve geçmiş yıllarda Yunanistan'ın tüm Euro bölgesiyle olan ticari ilişkilerini inceledim. Gördüm ki şuanda kurtarıcı gibi görünen Almanya aslında Euro bölgesi içerisinde Yunanistan gibi küçük ülkelerin bu durumlara gelmesinde asıl etken olmuş. Daha öncede konusunu açtığım gibi Almanya yüksek teknik bilgi içeren ürünler imal ediyor ve bunları tüm Avrupa ülkelerine satıyor. Bu ürünlere örnek vermek gerekirse; Mercedes, Wolkswagen, yüksek çözünürlüğe sahip LCD TV, fotoğraf makinesi, tablet bilgisayarlar ve özellikle imalat sanayinde kullanılan yüksek teknoloji makine- teçhizatlar...
Buna karşın Yunanistan'ın Avrupalılara satmak üzere manzaralı üç beş turizm adası( hizmet amaçlı) ve bir kaç kasa domatesi bulunuyor. Bir saat çalışan Alman işçisinin birim Euro olarak ürettiği malın emek değeri bir yunan işçisine göre yaklaşık üç kat yukarıda. Bu şu demek oluyor. Yunanistan'la Almanya arasında gerçekleştirilen her dış ticarette Yunanistan Almanya'ya karşı daha az rekabet edebilir durumda. Şimdi Yunanistan veya Yunanistan büyüklüğündeki herhangi bir ülke Almanya karşısındaki bu eksikliği- açığı kapatabilmek için ya daha fazla çalışacak yani Alman işçisi kalifiye olarak bir saat çalışıyorken Yunan işçisi üç saat çalışacak, ya da Yunanistan parası Alman parasına oranla kur üzerinden yaklaşık bir kaç kat daha değersiz olacak. Yani göreceli daha az çalışan küçük ülke dengeye gelebilmek için daha fazla tasarruf yapmak zorunda bırakılacak.
Şimdi birinci çözüm Yunanistan halkı için pek olabilir görülmüyor çünkü zaten çalışkan olsalardı sorunlar buralara kadar gelmezdi. İkinci çözüme gelince Yunan halkı için yine pek sıcak bakılmayan bir çözüm önerisi olarak karşımıza çıkıyor yani tasarruf yapmak istemiyorlar. Geldiğimiz noktada aslında çıkış yolu yok ya bu deveyi güdeceksin mevzusu geçerli ancak Yunan halkına bu durum düzden kabul ettirilemiyor o halde kulağı arkadan tutup tersten kabul ettirmek gerekir. Yani düşük değerli Drahmiyle, halk farkında olmadan daha fazla vergilendirilerek.
Bu arada aslında Yunanistan için bence durum o kadar da vahim değil ve tüm zamanların en iyisinde ! Bunu neden söylüyorum şu nedenle söylüyorum şimdi Yunanistan aslında jeoekonomik olarak çok cazip bir yerde bulunuyor. Büyük devletlere yakınlığı, pazara yakınlığı ve Avrupa'nın doğu kapısı olması Yunanistan'ın üstünlükleri arasında yer alıyor. Yapması gereken aslında oldukça basit ve mantıklı. Net ifadelerle söylüyorum
Euro parasal birliğinin içerisinden ayrılmalı! Bunu yaparsa Avrupa tarafından dışlanacağını da açıkçası düşünmüyorum çünkü Avrupa'yla çok güçlü tarihsel bağları bulunuyor. Eğer bunu tüm baskılara rağmen başarabilirse ne olacak?
Ucuz Drahmili Yunanistan tekrardan Avrupa ve Dünya'nın geri kalanı için turizm cenneti haline dönecek. İnternet siteleri TL kuru üzerinden 100 tl ye sizi Yunanistan adalarına götürebileceklerini reklamlayacaklar.
Yunanistanlı çiftçilerin yüzü Avrupa ülkelerine sattıkları kasa kasa ürünlerle kısa zamanda gülecek. Halk ilk etapta yüksek enflasyona maruz kalacak ancak yeni ve borçsuz bir ülke olarak başladığı yolda ucuz fonlama maliyetlerine ulaşabilecek. Zaten dip yapmış olduğu için yukarı hareket gösteren her hamle ilerleme olarak kaydedilecek. Kriz etkisiyle tüm dünyada ünlendiği için daha fazla ilgiyi üzerine çekebilecek.
En önemlisi belirsizlik ortadan kalkacak şimdi Yunanistan’daki yatırımcılar için şöyle bir belirsizlik söz konusu ya ECB para göndermezse ve likidite sıkışıklığı doğarsa işte bu risk her an söz konusu ve bu risk ortadan kalkmış olacak. Paraya mı ihtiyaç var matbaa devreye girecek basacak parayı halka dağıtacak.
Sonra ne olacak?
Marketteki peynirin kilosu ilk ay 500 drahmiye çıkacak, sonra 1000 drahmi olacak sonra 2000 drahmi... Elbette çok iyi bir senaryo değil ancak ' 0 ' Euro’yla hiç peynir alamamaktan çok daha zekice bir yol.
Son söz: Euro parasal birliği sistem olarak test edildi ve sadece Almanya gibi süper güç ülkelere uygun olduğu görüldü. Büyük dişlilerin arasında küçük ülkelerin ezildiği anlaşıldı. Her koyun kendi bacağından asılır misali sözüm ona Avrupa'yı çok seven Almanya'nın ortak tahvile hayır diyerek risklerini diğer Avrupa ülkeleriyle paylaşmaya yanaşmadığı da belirginleşti. Artık her şey daha belirgin ve Yunanistan’ın bu gün tarihte hiç olmadığı kadar daha fazla gerçek bir iktisatçıya ihtiyacı var.
Not: Bu yazı İngilizceye çevrilerek mail yoluyla Yunanistan'daki tüm seçim partilerine gönderilmiştir.
Sevgiler.
Bu konuda şöyle bir araştırma yaptım ve geçmiş yıllarda Yunanistan'ın tüm Euro bölgesiyle olan ticari ilişkilerini inceledim. Gördüm ki şuanda kurtarıcı gibi görünen Almanya aslında Euro bölgesi içerisinde Yunanistan gibi küçük ülkelerin bu durumlara gelmesinde asıl etken olmuş. Daha öncede konusunu açtığım gibi Almanya yüksek teknik bilgi içeren ürünler imal ediyor ve bunları tüm Avrupa ülkelerine satıyor. Bu ürünlere örnek vermek gerekirse; Mercedes, Wolkswagen, yüksek çözünürlüğe sahip LCD TV, fotoğraf makinesi, tablet bilgisayarlar ve özellikle imalat sanayinde kullanılan yüksek teknoloji makine- teçhizatlar...
Buna karşın Yunanistan'ın Avrupalılara satmak üzere manzaralı üç beş turizm adası( hizmet amaçlı) ve bir kaç kasa domatesi bulunuyor. Bir saat çalışan Alman işçisinin birim Euro olarak ürettiği malın emek değeri bir yunan işçisine göre yaklaşık üç kat yukarıda. Bu şu demek oluyor. Yunanistan'la Almanya arasında gerçekleştirilen her dış ticarette Yunanistan Almanya'ya karşı daha az rekabet edebilir durumda. Şimdi Yunanistan veya Yunanistan büyüklüğündeki herhangi bir ülke Almanya karşısındaki bu eksikliği- açığı kapatabilmek için ya daha fazla çalışacak yani Alman işçisi kalifiye olarak bir saat çalışıyorken Yunan işçisi üç saat çalışacak, ya da Yunanistan parası Alman parasına oranla kur üzerinden yaklaşık bir kaç kat daha değersiz olacak. Yani göreceli daha az çalışan küçük ülke dengeye gelebilmek için daha fazla tasarruf yapmak zorunda bırakılacak.
Şimdi birinci çözüm Yunanistan halkı için pek olabilir görülmüyor çünkü zaten çalışkan olsalardı sorunlar buralara kadar gelmezdi. İkinci çözüme gelince Yunan halkı için yine pek sıcak bakılmayan bir çözüm önerisi olarak karşımıza çıkıyor yani tasarruf yapmak istemiyorlar. Geldiğimiz noktada aslında çıkış yolu yok ya bu deveyi güdeceksin mevzusu geçerli ancak Yunan halkına bu durum düzden kabul ettirilemiyor o halde kulağı arkadan tutup tersten kabul ettirmek gerekir. Yani düşük değerli Drahmiyle, halk farkında olmadan daha fazla vergilendirilerek.
Bu arada aslında Yunanistan için bence durum o kadar da vahim değil ve tüm zamanların en iyisinde ! Bunu neden söylüyorum şu nedenle söylüyorum şimdi Yunanistan aslında jeoekonomik olarak çok cazip bir yerde bulunuyor. Büyük devletlere yakınlığı, pazara yakınlığı ve Avrupa'nın doğu kapısı olması Yunanistan'ın üstünlükleri arasında yer alıyor. Yapması gereken aslında oldukça basit ve mantıklı. Net ifadelerle söylüyorum
Euro parasal birliğinin içerisinden ayrılmalı! Bunu yaparsa Avrupa tarafından dışlanacağını da açıkçası düşünmüyorum çünkü Avrupa'yla çok güçlü tarihsel bağları bulunuyor. Eğer bunu tüm baskılara rağmen başarabilirse ne olacak?
Ucuz Drahmili Yunanistan tekrardan Avrupa ve Dünya'nın geri kalanı için turizm cenneti haline dönecek. İnternet siteleri TL kuru üzerinden 100 tl ye sizi Yunanistan adalarına götürebileceklerini reklamlayacaklar.
Yunanistanlı çiftçilerin yüzü Avrupa ülkelerine sattıkları kasa kasa ürünlerle kısa zamanda gülecek. Halk ilk etapta yüksek enflasyona maruz kalacak ancak yeni ve borçsuz bir ülke olarak başladığı yolda ucuz fonlama maliyetlerine ulaşabilecek. Zaten dip yapmış olduğu için yukarı hareket gösteren her hamle ilerleme olarak kaydedilecek. Kriz etkisiyle tüm dünyada ünlendiği için daha fazla ilgiyi üzerine çekebilecek.
En önemlisi belirsizlik ortadan kalkacak şimdi Yunanistan’daki yatırımcılar için şöyle bir belirsizlik söz konusu ya ECB para göndermezse ve likidite sıkışıklığı doğarsa işte bu risk her an söz konusu ve bu risk ortadan kalkmış olacak. Paraya mı ihtiyaç var matbaa devreye girecek basacak parayı halka dağıtacak.
Sonra ne olacak?
Marketteki peynirin kilosu ilk ay 500 drahmiye çıkacak, sonra 1000 drahmi olacak sonra 2000 drahmi... Elbette çok iyi bir senaryo değil ancak ' 0 ' Euro’yla hiç peynir alamamaktan çok daha zekice bir yol.
Son söz: Euro parasal birliği sistem olarak test edildi ve sadece Almanya gibi süper güç ülkelere uygun olduğu görüldü. Büyük dişlilerin arasında küçük ülkelerin ezildiği anlaşıldı. Her koyun kendi bacağından asılır misali sözüm ona Avrupa'yı çok seven Almanya'nın ortak tahvile hayır diyerek risklerini diğer Avrupa ülkeleriyle paylaşmaya yanaşmadığı da belirginleşti. Artık her şey daha belirgin ve Yunanistan’ın bu gün tarihte hiç olmadığı kadar daha fazla gerçek bir iktisatçıya ihtiyacı var.
Not: Bu yazı İngilizceye çevrilerek mail yoluyla Yunanistan'daki tüm seçim partilerine gönderilmiştir. Sevgiler.
Mustafa ÖZTÜRK
DRAHMİ'Lİ YUNANİSTAN YILDIZ OLUR !
Bu günlerin gündemi biliyorsunuz bu konu. Yunanistan Euro parasal birliği içerisinde kalacak mı kalmayacak mı? Kalmayı seçerse Euro'nun geleceği ne olacak daha önemlisi gitmeyi seçerse Dünya ekonomisi bundan nasıl etkilenecek. Euro parasal birliği dağılma sürecine girecek mi?
Bu konuda şöyle bir araştırma yaptım ve geçmiş yıllarda Yunanistan'ın tüm Euro bölgesiyle olan ticari ilişkilerini inceledim. Gördüm ki şuanda kurtarıcı gibi görünen Almanya aslında Euro bölgesi içerisinde Yunanistan gibi küçük ülkelerin bu durumlara gelmesinde asıl etken olmuş. Daha öncede konusunu açtığım gibi Almanya yüksek teknik bilgi içeren ürünler imal ediyor ve bunları tüm Avrupa ülkelerine satıyor. Bu ürünlere örnek vermek gerekirse; Mercedes, Wolkswagen, yüksek çözünürlüğe sahip LCD TV, fotoğraf makinesi, tablet bilgisayarlar ve özellikle imalat sanayinde kullanılan yüksek teknoloji makine- teçhizatlar...
Buna karşın Yunanistan'ın Avrupalılara satmak üzere manzaralı üç beş turizm adası( hizmet amaçlı) ve bir kaç kasa domatesi bulunuyor. Bir saat çalışan Alman işçisinin birim Euro olarak ürettiği malın emek değeri bir yunan işçisine göre yaklaşık üç kat yukarıda. Bu şu demek oluyor. Yunanistan'la Almanya arasında gerçekleştirilen her dış ticarette Yunanistan Almanya'ya karşı daha az rekabet edebilir durumda. Şimdi Yunanistan veya Yunanistan büyüklüğündeki herhangi bir ülke Almanya karşısındaki bu eksikliği- açığı kapatabilmek için ya daha fazla çalışacak yani Alman işçisi kalifiye olarak bir saat çalışıyorken Yunan işçisi üç saat çalışacak, ya da Yunanistan parası Alman parasına oranla kur üzerinden yaklaşık bir kaç kat daha değersiz olacak. Yani göreceli daha az çalışan küçük ülke dengeye gelebilmek için daha fazla tasarruf yapmak zorunda bırakılacak.
Şimdi birinci çözüm Yunanistan halkı için pek olabilir görülmüyor çünkü zaten çalışkan olsalardı sorunlar buralara kadar gelmezdi. İkinci çözüme gelince Yunan halkı için yine pek sıcak bakılmayan bir çözüm önerisi olarak karşımıza çıkıyor yani tasarruf yapmak istemiyorlar. Geldiğimiz noktada aslında çıkış yolu yok ya bu deveyi güdeceksin mevzusu geçerli ancak Yunan halkına bu durum düzden kabul ettirilemiyor o halde kulağı arkadan tutup tersten kabul ettirmek gerekir. Yani düşük değerli Drahmiyle, halk farkında olmadan daha fazla vergilendirilerek.
Bu arada aslında Yunanistan için bence durum o kadar da vahim değil ve tüm zamanların en iyisinde ! Bunu neden söylüyorum şu nedenle söylüyorum şimdi Yunanistan aslında jeoekonomik olarak çok cazip bir yerde bulunuyor. Büyük devletlere yakınlığı, pazara yakınlığı ve Avrupa'nın doğu kapısı olması Yunanistan'ın üstünlükleri arasında yer alıyor. Yapması gereken aslında oldukça basit ve mantıklı. Net ifadelerle söylüyorum
Euro parasal birliğinin içerisinden ayrılmalı! Bunu yaparsa Avrupa tarafından dışlanacağını da açıkçası düşünmüyorum çünkü Avrupa'yla çok güçlü tarihsel bağları bulunuyor. Eğer bunu tüm baskılara rağmen başarabilirse ne olacak?
Ucuz Drahmili Yunanistan tekrardan Avrupa ve Dünya'nın geri kalanı için turizm cenneti haline dönecek. İnternet siteleri TL kuru üzerinden 100 tl ye sizi Yunanistan adalarına götürebileceklerini reklamlayacaklar.
Yunanistanlı çiftçilerin yüzü Avrupa ülkelerine sattıkları kasa kasa ürünlerle kısa zamanda gülecek. Halk ilk etapta yüksek enflasyona maruz kalacak ancak yeni ve borçsuz bir ülke olarak başladığı yolda ucuz fonlama maliyetlerine ulaşabilecek. Zaten dip yapmış olduğu için yukarı hareket gösteren her hamle ilerleme olarak kaydedilecek. Kriz etkisiyle tüm dünyada ünlendiği için daha fazla ilgiyi üzerine çekebilecek.
En önemlisi belirsizlik ortadan kalkacak şimdi Yunanistan’daki yatırımcılar için şöyle bir belirsizlik söz konusu ya ECB para göndermezse ve likidite sıkışıklığı doğarsa işte bu risk her an söz konusu ve bu risk ortadan kalkmış olacak. Paraya mı ihtiyaç var matbaa devreye girecek basacak parayı halka dağıtacak.
Sonra ne olacak?
Marketteki peynirin kilosu ilk ay 500 drahmiye çıkacak, sonra 1000 drahmi olacak sonra 2000 drahmi... Elbette çok iyi bir senaryo değil ancak ' 0 ' Euro’yla hiç peynir alamamaktan çok daha zekice bir yol.
Son söz: Euro parasal birliği sistem olarak test edildi ve sadece Almanya gibi süper güç ülkelere uygun olduğu görüldü. Büyük dişlilerin arasında küçük ülkelerin ezildiği anlaşıldı. Her koyun kendi bacağından asılır misali sözüm ona Avrupa'yı çok seven Almanya'nın ortak tahvile hayır diyerek risklerini diğer Avrupa ülkeleriyle paylaşmaya yanaşmadığı da belirginleşti. Artık her şey daha belirgin ve Yunanistan’ın bu gün tarihte hiç olmadığı kadar daha fazla gerçek bir iktisatçıya ihtiyacı var.
Not: Bu yazı İngilizceye çevrilerek mail yoluyla Yunanistan'daki tüm seçim partilerine gönderilmiştir.
Sevgiler.