Para piyasaları haftaya tarihi seviyeleri görerek başladı. Sterlin/dolar1,03’e kadar gerileyerek yaklaşık 40 yılın en düşük seviyesini, euro/dolar 0,9570’e inerek 20 yılın dip seviyesini ve dolar endeksi 114,52 ile 20 yılın zirvesini gördü.
Büyük para birimlerinin yanında gelişen ülke paralarında da son yılların en kritik seviyeleri görüldü. Güney Kore wonu, dolar karşısında 12 yılın en düşük seviyesine, Malezya ringiti 24 yılın en düşük seviyesine, Tayland bahtı 6 yılın en düşük seviyesine inerken Türk lirası ise tarihi dip seviyeyi gördü.
Para piyasalarındaki bu hareketliliğin en önemli nedeni büyüme endişeleri ve merkez bankalarının ayrımı
Büyüme endişesi dünya ekonomisi için geçerli, fakat geçen hafta ağırlıklı olarak Avrupa ekonomisindeki daralma beklentisi fiyatlandı. Euro Bölgesi’nde PMI rakamlarının eşik altında düşüşünün hızlanması, İngiltere’de açıklanan vergi politikasının ekonomiyi daha zorlaştıracağı beklentisi ve büyüyen enerji sorunu baskıyı artırdı. Geçen hafta 50 baz puan ile halen ölçülü faiz artışı yapan İngiltere Merkez Bankasından ise bu hafta olağanüstü bir toplantı ile 100 baz puan ve üzerinde bir faiz artışı yapılması bekleniyor.
Son günlerdeki fiyatlamalar sadece döviz üzerinde değil tahvillerde de büyük oynaklık yarattı. ABD, İngiltere, İtalya, Almaya tahvil faizlerinde son yılların zirvesi görüldü.
Dolar neden güçleniyor?
ABD ekonomisi ilk yarıda daraldı, fakat son veriler ABD’nin diğer gelişmiş ülkelere göre daha iyi olduğunu gösteriyor. Yani ABD erken resesyona girerken geriden gelen ülkeler şu anda asıl gündem konusu. ABD’de ise şahin Fed etkisiyle para politikası da diğer eş değer ülkelere göre daha agresif. Bu nedenle dolar güçlenmeye devam ediyor.
Dolar, euro ve altında kritik seviyeler aşıldı
Dolar endeksinde 113 direncinin aşılması durumunda paritede 0,9650’ye düşüş olabileceği beklentimi belirtmiştim. Cuma günü ve bugün başındaki hızlı atak 114,52’ye yükseltti endeksi. Ancak gün içi hareket olsa da 113 direncinin kırıldığını söyleyebilmemiz için birkaç günlük kapanışın bu seviye üzerinde olması gerekiyor. Haftanın devamında merkez bankalarından sözlü yönlendirme, müdahale ya da takvim dışı bir faiz hamlesi gelirse doların ateşi bira olsun sönebilir. Aksi durumda 113 yakınındaki dengelenme 115,30 olasılığını oldukça güçlendirir.
Parite bugün 0,9650 desteğinin altında 0,9570’i gördü. Ancak tıpkı endekste olduğu gibi günlük kapanışlar önemli olacak. Eğer 0,9650 aşılamazsa 0,88 ana hedefine doğru gerilemeler devam edebilir. ECB, paritedeki düşüşleri elbette riskli bulacaktır, çünkü bir ülke para birimindeki hızlı kayıp elbette ki enflasyonu tetikler. ECB son toplantısında bunun etkilerini bildiklerini ve seviyeyi izlediğini belirtmişti. Dolayısıyla düşüş devam ederse müdahale şaşırtıcı olmayacaktır.
Altın zorda
Bir haftalık süreçte 1.676 desteğinde tutunmaya çalışan altın, Cuma ve bugün sert satış yedi. Bugün ilk işlem saatlerinde fiyat 1.627 dolara indi ve 2,5 yılın dip seviyesi test edildi. Ons altında yaklaşık bir hafta 1.676 dolar civarında kapanış oldu, Cuma ise kapanış 1.643 dolardan yapıldı. Bugünkü ilk tepkinin ardından fiyat 1.646 dolardan işlem görüyor. Eğer bugün ve yarın da baskı devam eder ve kapanış destek altında kalırsa ilerleyen dönem için 1.582’den bahsedebiliriz.
1.676 dolar altı harekette 1.582 dolar ana destek ama öncesinde 1.618 dolar yakınında ara destek söz konusu. Tekrar altını çizmek istediğin nokta: Altında düşüşün son çeyrekte de etkilisini sürdürmesini bekliyorum, ama bugünlerde yaşanan bu büyük oynaklığa müdahale gelirse tepkisel bir yükseliş yaşanabilir. Ancak etkinin azalması ile altın yeniden baskı altına girebilir.
Dolar/TL önceki dakikalarda 18,48 ile yeni zirveyi gördü. Piyasalarda artan oynaklık nedeniyle kurda her gün yeni zirveler görüyoruz. Bu noktada TL yöneticilerin tavrı net: Faiz düşük kalacak! Haliyle TCMB’den kur rekor tazelemeye devam etse de bir hamle beklenmiyor. Ama hıza göre Japonya’da olduğu gibi döviz müdahalesi gelebilir, işe yarar mı? Hayır, çünkü kalkan yok, döviz de zaten sınırlı, sözlü müdahale de yapılamayacak, enflasyon ortada… Dolayısıyla müdahale sadece tansiyonu yükseltmek ve döviz kaybını artırmaktan başka bir işe yaramayacaktır.