TCMB’nin beklenmedik faiz indirim kararı sonrasında 18,00 seviyesi üzerine tırmanan kurda alım potansiyeli bir miktar zayıfladı. TCMB’nin tüm politika araçlarında kalıcı ve güçlendirilmiş liralaşmayı teşvik eden geniş kapsamlı bir politika çerçevesi benimsediği belirtilirken, TL varlıkları yüksek enflasyon görünümü karşısında kırılgan duruşunu korumaya devam ediyor. Diğer taraftan Fed’e yönelik faiz artırım beklentilerinin 50 veya 75 baz puan seviyesi çerçevesinde konumlanmış olması dolara olan talebi tetiklerken, gelişmekte olan ülke para birimlerinde baskı unsurlarının arttığını görüyoruz. Bu bilgiden hareketle ve TCMB’nin parasal gevşeme hamlesi ile kurdaki yükselişlerin bir miktar sınırlı kaldığı bile söylenebilir. Diğer taraftan yurt içi tarafta Türkiye’de imalat sanayi kapasite kullanım oranı Ağustos ayında yüzde 76,7 ile beklentilerin bir miktar altında gerçekleşirken, ülkede reel kesim güven endeksi Ağustos ayında 102,1 ile önceki ayın altında kaldı. Bu verilerin akabinde 18,15 seviyesi çevresinde fiyatlanan dolar/TL’de fiyatlar sıkışmaya devam etti.
ABD tarafında ise ekonomi ikinci çeyrekte yüzde 0,6 ile beklenenden az daralma gösterirken, ülkede PCE fiyat endeksi yüzde 0,1 daralma ile piyasaları şaşırttı. Ayrıca Micgihan Tüketici Güven Endeksi’nde ise 58,2 ile bir önceki ayın üzerinde kalındığını gördük. Fed Başkanı Powell’ın Jackson Hole Sempozyumu’nda yapmış olduğu açıklamalara değinecek olursak, enflasyonla mücadeleyi sürdüreceklerini ve bu kapsamda sıkı para politikasının devam edeceği sinyali verdiğini gördük. Böylece artan şahin Fed duruşunun desteklenmesi ile dolar endeksi tarafında değer kazanımının korunduğunu görüyoruz.
Bu gelişmelerin akabinde kurda 18,0 seviyesi üzeri kapanışların korunması durumunda yükselişler 18,24 ve 18,50 direnç seviyesi yönelik ataklarına ivme kazandırabilir. Ancak oluşabilecek bir aşağı yönlü baskıda ilk geçiş noktası olma özelliğini 18,0 korurken, bu seviye altında 17,75 ve 17,60 destek seviyelerini takip etmeye devam ediyoruz.
