Dolar/TL kuru, küresel ve yerel dinamiklerin etkisiyle ılımlı yükselişini sürdürüyor. Fed’in faiz indirimlerine ara verdiğini duyurması, Fitch’in Türkiye kredi notu görünümüne yönelik beklentiler ve TCMB’nin para politikası adımları, kurun kısa ve orta vadeli hareketlerinde belirleyici olmaya devam ediyor.
Fed Faiz Politikasında Belirsizlik Sürüyor
ABD Fed, Ocak ayı toplantısında faiz oranlarını %4,25-%4,50 aralığında sabit bıraktı. Üç ardışık faiz indiriminin ardından bu karar, küresel dolar talebinde geçici bir istikrar sağlasa da, Powell’ın açıklamaları piyasaların yön tayin etmesini bir miktar zorlaştırmışa benziyor. Fed Başkanı Jerome Powell, faiz indirimi için aceleci olmayacaklarını ve kararlarının Trump yönetiminin ekonomi politikalarına bağlı olarak şekilleneceğini belirtti. Bu ifade önümüzdeki dönemlerde küresel piyasaların Fed’den daha çok Trump yönetimine odaklanacağının bir göstergesi olarak kabul edilebilir.
Bu açıklamalar, ABD 10 yıllık tahvil faizlerinde yükseliş getirirken, Dolar endeksi (DXY), açıklamaların ardından 108 bölgesini test ettikten sonra 107,8-107,9 aralığında denge buldu. Ocak ayının ikinci yarısından itibaren düşüşe geçen DXY’de bu hafta tepki alımları görülürken dolar talebinin henüz kısıtlı kaldığı görülüyor. Trump’ın uygulamaya koyacağı ekonomi politikaları, kur hareketlerinde belirleyici faktör olmaya devam edecek. Bu bağlamda yön arayışına devam eden DXY’de 107,4 seviyesi kısa vadede önemli bir destek olarak kalmaya devam ediyor. Endekste 108’in üzerinde bir kalıcılık ise dolar talebinin yeniden artışa geçtiğinin bir göstergesi olarak kabul edilebilir.
TCMB Faiz Kararı Sonrası TL’de Değer Kaybı Devam Ediyor
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), son faiz kararlarında politik normalleşme sürecini devam ettirse de, faiz indirim döngüsünün başlaması TL üzerinde baskı yaratıyor. Küresel gelişmekte olan ülke para birimleriyle paralel hareket eden TL, dolar karşısında 35,80 seviyelerini test etmeye başladı.
Bu haftanın direnç bölgesi 35,8 olarak görülürken aşağı yönlü hareketlerin kısa vadeli EMA değerine denk gelen ortalama 35,68’de karşılandığı görülüyor. 35,8 direncinin üzerinde günlük kapanışların gelmesi durumunda yükselen kanalın orta bandına denk gelen 36 seviyesi gündeme gelecektir. Parite 36 seviyesindeki direncini hızlı şekilde kırarsa bir sonraki adamın 36,5’teki kanalın üst sınırına doğru ivme kazanma olabileceğini görebiliriz.
Fitch Not Görünümü Kararı Nasıl Etki Edebilir?
Cuma günü açıklanacak olan Fitch Ratings’in Türkiye kredi notu gözden geçirme raporu, TL’nin kısa vadeli hareketleri açısından önemli bir belirleyici olabilir. Piyasa beklentisi, BB- olan kredi notunun korunması, ancak görünümün “stabil”den “pozitif”e yükseltilmesi yönünde. Eğer bu beklenti gerçekleşirse, TL lehine bir algı oluşabilir ve kurda bir miktar gevşeme görülebilir. Ancak görünümde de bir değişikliğe gidilmezse TL üzerindeki baskı devam edebilir.
Son dönemde JPMorgan (JPM) gibi büyük finans kuruluşlarının Türk hisse senetlerine yönelik olumlu raporları, yabancı ilgisinin artmasına katkı sağlayacak bir gelişme olarak değerlendirilebilir. TL faizlerinin cazip kalması da kurun daha sert yükselişini sınırlayan önemli bir faktör olarak kenarda duruyor. Ancak faiz indirimi sürecinin devam etmesi, TL’nin orta vadede gücünü zayıflatacak bir gelişme olacaktır. Yine de küresel olarak faiz indirim sürecinin devam etmesiyle beraber Türkiye ekonomisine dair güven artışı sağlanması faiz indiriminden kaynaklı negatif etkiyi azaltabilir.
Genel olarak bakıldığında; Fed’in faiz indirimi konusunda acele etmeyeceği mesajı, küresel dolar talebini destekleyecek bir gelişme olarak not edilebilir. Bu noktada Trump yönetiminin ekonomi politikaları netleşene kadar devam edecek belirsizlik de dolar talebini etkileyecektir.
Diğer yandan önümüzdeki süreçte TCMB’nin faiz indirim sürecinin TL üzerindeki baskısının ne miktarda olacağı yakından izlenecek. Fitch’in kredi notu görünümüne ilişkin vereceği karar da TL’nin kısa vadeli hareketlerinde bir volatilite unsuru olarak karşımıza çıkabilir. Sonuç olarak dolar kurunda kademeli bir yükseliş eğilimi korunurken, küresel risk iştahı ve içerideki makroekonomik veriler belirleyici olmaya devam edecek.
Sorumluluk Reddi: Bu makale yalnızca bilgilendirme amacıyla yazılmıştır. Herhangi bir şekilde varlık satın almayı teşvik etme amacı taşımadığı gibi yatırım yapmak için bir talep, teklif, tavsiye veya öneri teşkil etmez. Her türlü varlığın birden fazla bakış açısıyla değerlendirildiğini ve oldukça riskli olduğunu, dolayısıyla herhangi bir yatırım kararının ve buna bağlı riskin yatırımcıya ait olduğunu hatırlatmak isterim. Ayrıca herhangi bir yatırım danışmanlığı hizmetimiz bulunmamaktadır.