Küresel piyasalar ABD’de ve Avrupa başta olmak üzere vaka sayısının azalma göstermesi, aşılanmanın hızlanması ve buna bağlı kısıtlamaların da yakın zamanda kaldırılacağı beklentilerini fiyatlamaya devam ediyor. Bu gelişmelerle yükselen borsalar yeni haftaya da yeşille başladı. Dolar tarafında ise düşüş var, ancak vadeli işlemler ABD’de enflasyonun yükseleceği beklentisinin halen kuvvetli olduğunu gösteriyor. Dolayısıyla verim eğrisindeki dikleşme ve tahvil faizlerinde yükseliş hareketleri görmeye devam edebiliriz. Bu ne anlama geliyor?
Piyasalar bir yandan kısa vadeyi bir yandan da orta vadeyi fiyatlıyor, yani bir tarafta aşının yarattığı sıkıntılardan kurtulma işaretleri artıyor, öte yandan da daha ilerisinde enflasyonun yükselme durumunu fiyatlıyor, şu anda kısa vadedeki iyimserlik arttığı için yükselişler de haliyle sürüyor. Genel olarak risk iştahındaki güçlenmede bozulma yok, ancak Türkiye ve diğer gelişen ülkelerde hisseden çok tahvillere talep var, hem yabancı satışlarının olması hem de belirli endekslere olan yüksek talep nedeniyle borsadaki yükselişler büyük olmasa da risk sinyalleri vermeye devam ediyor. Şimdilik fiyatlama kısa vade destek seviyesi olan 1.510 puan üzerinde ve 1.550 puan direnci sonrası takip ediliyor. Teknik olarak 1.550-1.570 arasındaki işlemler makul olurken rekor yükselişlerden ziyade istikrarlı ve dengeli bir fiyat hareketi önemli.
TL’nin rekor kayıp sonrası telafisi %20’yi buldu. USD/TRY kuru bugün 6,9570’i görerek 5 Ağustos sonrası en düşük seviyeyi test etti. Grafikte de belirttiğimiz üzere kur Haziran ve Temmuz ayını 6,80’li seviyelerde son derece dar bantta geçirdi. 24 Temmuz- 4 Ağustos arasında fiyat 7,01-6,83 aralığında bir miktar oynaklık gösterdikten sonra 5 Ağustos’ta yükselişini hızlandırdı. Bugün gelinen seviye kurun bu hızlı yükselişinin düzeltmesinin görüldüğü seviye oldu ve tabii 6,80 ise düzeltmenin tamamlanma noktası. Ancak hatırlanacağı üzere kurun 6,80’li seviyelerde korunması rezervlerde büyük bir kayba neden olmuştu. Bu defa ise kur tarafındaki düşüşte küresel gelişmelerin yanında yurt içi gelişmelerin etkisi daha büyük. Özellikle TCMB’nin enflasyonla mücadele adımları ve buna bağlı yüksek faizin en kötü yılın son çeyreğine kadar korunacağı beklentisi TL’yi destekliyor. Çünkü, bu dönemin farklı olması umuluyor. Bu ne demek?
TCMB, yakın vadede yani 2014 ve 2018 politikalarında kur-enflasyon ve faiz döngüsünde hep kısa vadeli politika izledi. Bu yüzden hem göstergelerde tam anlamıyla bir dengelenme sağlanamadı hem de TL’deki değer kaybı hızlandı. TCMB Başkanı Ağbal’ın açıklamaları bu nedenle önemliydi, çünkü Ağbal, kısa vadeli değil %5 ana hedefe ulaşma amaçlı bir politika uygulamaya başladıklarını bu sebeple de yıl içinde faiz indirimini konuşmak için erken olduğunu söyledi. Dolayısıyla piyasalara amaçla uyumlu politikanın sözde de özde de sürdürüleceğini söyleyerek güven kazanmaya çalışıyor. İlk emareler pozitif ve TL varlıklar yükselişte, ancak tekrar altını çizelim; siyasi-jeopolitik ya da beklenmeyeler gelişmeler bir yana, merkezin en ufak bir güvercin mesaj vermesi, kısa zaman için de daha önceki yıllarda olduğu gibi politika değişikliğine gitmesi TL’de azami oynaklığa neden olabilir. Piyasalar bu konuda ziyadesiyle tepkili. Haklılık da var, yabancı yatırımcı düşük faizle borçlanıp ülkemizde yüksek faize yatırıp kazanç sağlarken yerli yatırımcı ise yüksek faiz nedeniyle girişimlerini ertelemek zorunda kalıyor, üzerine bir de çok kısa vadede değişen para politikası eklenince önünü göremediği için vadeli borçlanmayı da göze alamıyor. Beklentimiz yeni başkanla beraber daha tutarlı ve kararlı uygulamaların devam etmesi yönünde.
Dolar kurunda 6,80 desteği kısa vadede önemli bir seviye ve günlük bazda bu destek altı kapanışlarda fiyat 6,68’e doğru düşüşüne devam edebilir, lakin 6,80 altı hareketler için hem küresel hem de TL bazında daha fazla olumlu gelişmeye ihtiyaç olduğu görüşündeyiz. Kısa vadede 7,25’i ilk direnç olarak izliyoruz.
Destek seviyeleri, 7,0 altında 6,80-6,68 olurken direnç seviyeleri, 7,0 üzerinde 7,25 ve 7,42.