TCMB toplantısında piyasa beklentisine paralel faizlerde herhangi bir değişikliğe gidilmedi. Gelecek dönem faiz indirim döngüsüne girileceğine dair de herhangi bir sinyal verilmedi. Böylelikle enflasyon kaynaklı riskleri barındırdığına dikkat çeken TCMB makroekonomik görünüm kaynaklı planlarını bir miktar ötelemişe benziyor. TCMB’nin enflasyon beklentilerindeki yüksek seviyeleri dikkate alarak Nisan ayı tahmin raporu patikasında belirgin düşüş sağlanana kadar para politikasındaki mevcut duruşun sürdürüleceğini açıklaması dikkat çeken ibareler arasında yer aldı. Daha önceki haftalarda Merkez Bankası, Enflasyon Raporu'nda enflasyonun Nisan ayında tepe yapmasını beklediklerini vurgulamıştı. Ancak kur geçişkenliği, üretici fiyatları ve emtia fiyatlarındaki seyirle TCMB’nin gelecek dönem enflasyon görüntüsüne yönelik olarak mevcut duruşunu sürdürdüğünü görüyoruz. TCMB toplantısı sonrasında TL tarafında meydana gelen değerlenme hareketi ile dolar/TL’nin haftayı 8,25 seviyesinden tamamladığını gördük.
ABD tarafında ise beklentilerin tersine oldukça zayıf gelen tarım dışı istihdam raporu sonrasında değer kaybeden dolar varlıkları kaynaklı kurun aşağı yönlü senaryosunu devam ettirdiği görülüyor. Tarım dışı istihdam 266 bin ile beklentilerin altında kalırken, ortalama saatlik kazançlarda yüzde 0,7 ile ivme kazanımı yaşandı. İşsizlik oranı ise yüzde 6,1 seviyesinde bir önceki aya oranla artış gösterdi.
Yeni haftaya yükseliş isteği ile başlayan Dolar/TL’de fiyatların 8,30 eşiği üzerine yerleşmesi ile yükseliş ivmesine hız kazandırdığı görülüyor. Özellikle kurda 8,40 ve 8,48 direnç seviyeleri çerçevesince bu alım potansiyelinin hız kazanımı içerisine girdiğini görebiliriz. Ancak olası bir gevşeme potansiyeline bağlı olarak aşağıda 8,18 destek eşiğini takip ediyoruz. Bu seviye altı bir görünümün devamında 8,05 ve 7,95 destek seviyelerini göz önünde bulundurmakta fayda var.