TCMB, 19 Kasım para politikası toplantısında politika faizini beklentilere paralel 475 baz puan artışla yüzde 15 seviyesine çıkardı. TCMB bu hamlesi ile politika faizini, ağırlıklı ortalama fonlama maliyetine çekerek tekrardan temel politika aracını bir hafta vadeli repo faiz oranı olarak belirledi. Böylece Banka’nın sadeleşme ve öngörülebilirlik adına önemli bir adım attığını görüyoruz. TCMB ayrıca düşük enflasyon sağlanana dek parasal duruşun sıklığını kararlılıkla sürdüreceğini açıkladı. JP Morgan ise Merkez Bankası'nın yeni başkanı Naci Ağbal'ın önderliğinde gerçekleşen toplantıda aldığı faiz artırım kararını ihtiyatlı olarak nitelendirmesi önemli gelişmeler arasında yer aldı. TCMB’nin bu kararı sonrasında TL varlıkları üzerinde oluşan değerlenme ile Dolar/TL ‘de 7,50 seviyesine varan oranda geri çekilme hareketi oluştu. Ancak kurun bu seviyeden gelen dönüşle birlikte haftanın son işlem gününde 7,60 seviyesi çevresinde dengelendiği görülüyor.
ABD’de tarafına bakacak olursak, artan Kovid-19 vakaları nedeniyle tedbir önlemleri sıkılaştırmaya devam ederken, ABD başkanlığına seçilen Biden’ın Kovid-19 kaynaklı ekonomiyi kapatmayacağını açıklaması risk iştahının artmasına yol açtı. Diğer taraftan olumlu aşı haberleri ile dolar varlıklarından çıkışın hız kazandığı görülüyor. Haftanın son işlem günü ABD tarafı veri akışı açısından sakin iken bugün imalat ve hizmet PMI verilerini takip edeceğiz.
Dolar/TL’nin teknik görünümünde TCMB’ye yönelik faiz artırım beklentilerinin daha önce fiyatlanması nedeniyle bir miktar toparlanma hareketinin yoğunlaştığı görülüyor. Özellikle bu eğilimin devamında kurda 7,70 direnci üzeri kapanışlarda yükselişler ivme kazanabilir. Böylelikle kurdaki alım potansiyelinin 7,77 seviyesine dek sürdüğünü görebiliriz. Ancak aksi bir senaryoda yönün tekrardan aşağı olması durumunda düşüşleri 7,62 ve 7,55 destek seviyeleri çerçevesince takip ediyoruz.