Bu hafta küresel piyasalarda gözler ekonomik görünüme çevrildi. Hatırlanacağı üzere Çin’de sanayi üretimi ve perakende satışların azalmasına tepki vermeyen piyasalar, tarım dışı istihdama odaklanmıştı ve verinin beklenenin çok altında kalmasıyla da endeksler yükselişine devam etmişti. Ancak gerek Euro Bölgesi gerekse ABD verileri ekonomide ilk yarıya göre yavaşlama sinyalleri verdi ve piyasalar istihdamın fiyatlamasının ardından bu riski dikkate almaya başladığı için satışlar da hızlandı. Satışlar çok derin değil ve henüz genele yayılan bir gerileme de yok, fakat kışa doğru artan vaka sayısının yeni bir sınırlama getirme olasılığı, haliyle bunun da büyümede yavaşlama yaratabilme endişesi ne kadar artarsa risk iştahı da o denli bozulacaktır.
Yurt içinde bugün TCMB Başkanı Kavcıoğlu’nun açıklamaları fiyatlanıyor. TCMB, para politikasında enflasyon üzeri faizi vurgulamasının ardından enflasyon %19’u aştı ve geçen haftaki yazımızda merkezin manşet değil de çekirdek enflasyonu baz alma durumunu belirtmiştik. Öyle de oldu. Kavcıoğlu, bugünkü konuşmasında;
“Küresel merkez bankacılığında, para politikası duruşu belirlenirken, para politikasının etkisi dışında olan kısa vadeli arızi unsurlardan arındırılmış çekirdek enflasyon göstergeleri esas alınır. Özellikle salgının getirdiği olağanüstü koşullar, az önce bahsettiğim sebeplerden ötürü, enflasyonun kısa vadeli oynaklıklardan arındırılmış ana eğilimini ölçmeye yarayan çekirdek enflasyon göstergelerinin önemini artırmakta. Diğer merkez bankalarında olduğu gibi bizim de salgının getirdiği arz ve talep şokları neticesinde ortaya çıkan fiyat hareketlerinin geçiciliğine dair analizlerimizin bulunduğunu paylaşmak isterim. Para politikasının etkileyebildiği talep unsurları, çekirdek enflasyon gelişmeleri ve bunların orta vadeli enflasyon hedefimizle uyumlu seyretmesine ilişkin analizler yanında, önümüzdeki dönemde arz şoklarının yarattığı etkilerin ayrıştırılmasına biraz daha fazla ağırlık verilecektir.” diyerek para politikasında çekirdek enflasyonu (enerji, gıda ve alkolsüz içecekler, alkollü içecekler ve tütün ürünleri ile altın hariç TÜFE) baz alacaklarını belirtti. Bu noktada çekirdek TÜFE son ayda %17,47’den %16,76’ya geriledi ve böyle hesaplayınca da %19 olan politika faizi aşılmadı ve enflasyon üzeri faiz politikası da korunmuş oldu.
Piyasalar hem TCMB Başkanının görevden alınması hem de Cumhurbaşkanının faiz indirimi açıklamaları nedeniyle merkezin ilk fırsatta faiz indirimine gitmesini bekliyor, fakat artan enflasyon ve kur şimdilik buna izin vermiyor. Kavcıoğlu’nun yılın kalanında enflasyonda düşüş beklediklerini açıklaması, manşet yerine çekirdek TÜFE’nin takip edileceğini belirtmesi ve siyasi isteği de bir araya getirince piyasalarda yılın kalanında (şimdilik en erken Kasım ayı fiyatlanıyor) faiz indirimine gitmesini bekliyor. Böyle olunca da kur bugün yeniden 8,48’e yükseldi.
Şunu belirtelim: İstihdam sonrası gerileyen ABD Dolar Endeksi, bu hafta yeniden 92,50 üzerine çıktı, ABD 10 yıllık tahvil faizinde de yükseliş var ve doların küresel piyasalarda güçlenmesiyle para birimleri düşüş yaşıyor, fakat bugünkü enflasyon açıklamasıyla TL, bu düşüşe öncülük ediyor. Piyasalarda OVP ile TCMB arasındaki fark fiyatlamada en etkili neden, çünkü OVP’de yer alan enflasyon hedefi ile TCMB’nin hedefi arasındaki makas fazla, ayrıca yıl sonu kur tahmininin de yüksek olmasına bir de faiz indirimi beklentisi eklenince TL yeniden düşüşe geçti.
USD/TRY kurunda 8,35’i destek olarak gördüğümüzü çok defa belirttik ve son günlerde bu destek altı fiyatlama olsa da kalıcılık sağlanamadı. Rekor ve sonraki hareketleri baz aldığımızda 8,35-8,74 aralığını normal seyir olarak görüyoruz. Orta vadede 7,87’yi kritik destek olarak izliyoruz. Bu noktada aradaki farkı çok yüksek gören kıymetli okuyuculara şunu hatırlatmak isteriz ki: Bu rakamlar kısa ve orta vade beklentileridir.
Teknik görünüme baktığımızda;
Şu andaki fiyat 50 ve 100 günlük hareketli ortalama arasında, eğer 8,50 seviyesi aşılırsa 100 günlük hareketli ortalama 50 günlük hareketli ortalamayı yukarı yönlü kırmış olacak, bu da alımların artabileceği anlamına geliyor. Fakat, bugünkü fiyatlama enflasyon açıklamalarına gelen ilk tepki ve eğer küresel tarafta dolar da sakin kalırsa sonraki günlerde hareket 8,38-8,42 aralığında kalabilir. Ancak dolar da yükselmeye devam ederse 8,50’nin aşılmasıyla beraber alımlar hızlanabilir. 8,74 ana direnci altında izleyeceğimiz ara seviyeler ise 8,58 ve 8,66.
*Küresel gelişmelerden dolayı dönemsel olarak yaşan yükseliş ve düşüşler elbette volatilite anlamında olması gereken, fakat TL tarafında enflasyon, risk primi, cari denge ve kur gibi yüksek risklere karşın para politikasındaki belirsizlik reflekslerin de yüksek olmasına neden oluyor.