Salgındaki vaka artışı devam ediyor hatta Brezilya, Meksika ve Hindistan gibi kalabalık nüfusa sahip ülkelerde yeni zirveler görülürken ABD gibi güçlü ekonomilerde de salgın etkisini sürdürüyor. Buna karşın piyasalarda hem verilerin dipten toparlaması hem de uygulanan destek politikaları risk iştahının devam etmesini sağlıyor. Yani Nisan ayındaki duruma göre salgında büyük yol alınmadı, ancak ekonomiler açıldığı için piyasalarda da yükseliş var. Bu demek oluyor ki piyasalar için çarkın dönmesi yeterli, ya 2. dalga gelirse?
DSÖ ve diğer önemli kuruluşlar salgında en kötünün görülmediğinin özellikle kışa doğru vaka artışının daha da yükseleceğine vurgu yapıyor, ama yetkililer ekonomiler kapatmayacaklarını söyledikleri için piyasalar da yükseliyor. Yani kendini koruyabilen -ki bu gelirle bire bir paralel bir durum- korusun deniyor! Ancak eğer ön görülen gibi vaka sayısındaki artış görülen zirveyi de aşarsa özellikle istihdam piyasasındaki kayıp artmaya devam edecektir. Başta ABD olmak üzere son aylardaki toparlanma yerini yeniden yavaşlamaya bırakabilir. Türkiye gibi işsizlik oranı yüksek olan ülkeler için ise bu daha büyük bir sorun haline dönüşecektir.
Yeni haftaya da yükselişle başlayan piyasalarda son dönemdeki olumlu fiyatlama devam ediyor, ancak TL varlıkların Temmuz başlangıcı düşük oldu ve MSCI Türkiye Endeksi, aya geriden başladı. BİST 100 %2’ye yakın kazançla 118 bin direncine doğru ilerliyor.
Borsa İstanbul, geçen hafta BİST 30 Endeksi’nde açığa satış yasağını kaldırdı, ancak bugün ise 6 yabancı kuruma bildirimde bulunmadıkları gerekçesiyle açığa satış yasağı getirildiğini açıkladı. Ekim ayında alınan açığa satış yasağı kararının Şubat’ta genişletilmesi yabancı çıkışını artıran nedenlerden biri. Ocak ayı ortasından itibaren aralıksız devam eden yabancı çıkışı sürerken yerli yatırımcı oranı ise her geçen gün artıyor. Cuma günü açıklanan enflasyon Haziran’da %12,62’ye yükseldi ve faiz ile aradaki makasın açılmasıyla borsaya giren yerli yatırımcı sayısı da yükseliyor. Lakin rezervler için yabancı desteği şart ve bu durum sürdükçe rezervlerin istenen seviyeler çıkması da oldukça zor.
Ekim ayından itibaren aylık bazda düzenli yükseliş gösteren USD/TRY kuru, rekor sonrası sınırlı düşüş yaşadı ve son haftalarda da 6,85 üzerinde işlem görüyor. Küresel risk iştahındaki artışa ve gelişen ülke paralarının dolar karşısında değer kazanmasına karşın kur yüksek seyrini koruyor. Belki volatilite son haftalarda azaldı ama 6,85 son derece yüksek bir seviye. Kurdaki bu fiyatlamada swap gelişmelerinde istenen ilerlemenin sağlanamaması, politik belirsizlikler, koronavirüs nedeniyle geri planda kalsa da Libya, Suriye, S400 meseleleri hala risk olmaya devam ediyor. Bu da TL’nin zayıf kalmasına neden oluyor. Kısa vadede 6,80 tabanının korunması yukarı yön olasılığını güçlendiriyor, 6,92’yi ilk direnç olarak izliyoruz.
TCMB’nin bugün açıkladığı aylık fiyat gelişmeleri raporunda Haziran ayındaki fiyat artışları belirtilmiş ve neredeyse tüm kalemlerde artış var. Temmuz’da da enflasyonun %12 üzerinde kalmaya devam edeceğini tahmin ediyoruz.
Son 3 ayda hızlanan altın fiyatları 1,770$ üzerinde tutunuyor ve 1,800$ hedefine de giderek yaklaşıyor. Ons tarafında geri çekilmelerin 1,730$ seviyesini koruması 1,800$ ve 1,830$ dirençlerine doğru yükseliş olasılığını güçlendiriyor. Gramda da 396 TL rekor seviyeye doğru hareket devam ediyor. Kısa vadede 382 TL üzeri rekor olasılığı çok olası.
USD/TRY kurunda 6,80 üzerinde 6,92 ilk direnç
Ons altında 1,730$ ana destek ancak 1,766$ üzerinde 1,800$ hedefi çok güçlü
Gram altında 382 TL ana destek olurken 388 TL üzeri günlük kapanış yeni rekor olasılığını tetikliyor.
