Küresel fiyatlamalarda ABD’deki teşvik paketi ve seçimler ön planda. Başkan Trump, görüşülen ek teşvik paketi sürecini durdurmasının ardından sınırlı bir mali paket üzerinde anlaşılabileceğini açıkladı ve Demokratların havacılık sektörüne destek verilmesine daha sıcak bakması- 25 milyar dolar ve Maaş Koruma Programı için 135 milyar dolar-seçimler öncesinde küçük miktarda bir mali paket çıkabileceğine yönelik beklentilerin güçlenmesini sağlıyor. Bu gelişmelerle ABD hisseleri %2’ye yakın primlendi.
Bir diğer fiyatlama ise başkanlık seçimleri. Anketlerin Trump’ın geride kaldığını göstermesiyle yaptırım uygulanan ülkelerdeki fiyatlama pozitif, Çin, Meksika gibi.
ABD Dolar Endeksi , haftalık bazda zayıf işlem görmeye devam ederken dolar da majör ve gelişen ülke paraları karşısında düşüşte. Dün de pozitif fiyatlanan gelişen ülke paralarına bugünün ilk yarısında da fiyatlama bozulmuş değil.
TL ise negatif ayrışmaya devam ederken değer kaybını da hızlandırdı. Bugün USD/TRY 7,94’ü, EUR/TRY 9,34’ü, GBP/TRY 10,30’u ve CHF/TRY 8,66’yı aşarak rekor tazeledi. Açıkçası rakamları yazarken ve okurken şaşkınlık içindeyiz. Yıllık performansa baktığımızda Ekim 2019’da dolar kuru 5,70’li seviyelerdeydi ki yetkililer ısrarla kurun daha da düşeceğini bu seviyelerin geçici olacağını söyleyerek döviz alımı yapılmamasını önerdi.
ABD ile yaşanan krizin yarattığı etki kurda artık 5,5 üzerinde fiyatlamayı dengeledi, sonraki süreçte ise yurt içi göstergeler ve gelişmeler etkili oldu. Pandemi öncesinde kur 6,0 seviyesine yaklaşmıştı, kurdaki yükselişten ziyade merkezin hızlı ve seri faiz indirimi TL varlıklar üzerindeki kırılganlığı artırmaya başladı, ama pandemi sürecinde tüm merkez bankalarının genişlemeci politikalara geçmesiyle risk daha az hissedildi. Yetkililer pandemi sürecinde son derece genişlemeci politika uyguladılar, öyle ki bankalar aracılığıyla açılan kredi kanalları ve bankaları zorlayan aktif rasyosu sektördeki riskleri de artırdı. Not indirimine giden Moody’s’in altını çizdiği risk de tam olarak bu ve sektördeki zorlanmaya dair de sesler yükselmeye başladı. Bu noktada maliye politikasındaki sıkılaşmanın artması ve aktif rasyonun tamamen kaldırılması en büyük beklenti.
İzlenen mali ve para politikalarla bir tarafı düzelterek diğer tarafın yıkılması dengeleri de bozdu. Bunun üzerine son aylarda siyasi ve jeopolitik risklerin giderek artmasıyla TL varlıklardaki düşüş de hızlandı. Burada önemli olan nokta, son PPK toplantısı ve alınan sıkılaşma kararları ile para politikasının riski de azaldı, ya da diğer ifadeyle merkez bir şeyler yapıyor ve piyasalar da bunu görüyor, ancak mali tarafta bu kadar büyük risklere karşın ivedikli adımlar atılmaması ve sözlü ifadelerin de güven vermemesi TL’deki kan kaybını da artırıyor.
Yurt içinde önce siyasi tansiyonun düşmesi ve politika yapıcıların da daha basiretli tahminlerle piyasalarda güven tazelemesi gerekiyor.
Önemli bulduğumuz 7,87 direncinin aşılması ile hızlanan yükselişte 8,0 psikolojik sınır olurken 8,10 ise en yakın teknik direnç olarak görülüyor. Her atakla daha da yükselen kurda destek seviyeleri de haliyle yukarıda kalıyor. 7,64 desteği öncesinde kurun 7,85 altında günlük kapanışlar yapması gerekiyor.