Son haftalarda şöyle bir durumun içindeyiz: Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşuyor fiyatlar yükseliyor, fiyatlar yükseldikçe Cumhurbaşkanı Erdoğan daha sert açıklamalar yapıyor ve fiyat daha çok yükseliyor. Önce kurtuluş mücadelesi söylemi öne çıkmıştı. Bunun bir ekonomik saldırı olduğu, bu nedenle ekonomik bir kurtuluş savaşında olduğumuz belirtilmişti. Son günlerde ise Nas üzerinden söylemler artmaya başladı. Cumhurbaşkanı açıkça faiz caiz değildir, diyor ve bir müslüman olarak da faize karşı olduğu için faizi düşüreceklerini belirtiyor. Sadece bu açıklamaya göre faizlerin %0'a çekilmesi gerekir. Ama enflasyona göre bir durumdan bahsediliyorsa zaten faiz ekside yani faiz- enflasyon makasıyla resmi olarak TL'nin 6 puanlık bir kaybı var. Peki hangisinden bahsediliyor? Düşük faizden kasıt % kaç? Hangi seviyeler caiz olur? Neye göre belirleniyor? İnanın hiçbir fikrim yok ve bu açıklamalara göre nasıl bir politika izlendiğini de anlayamıyorum.
Israrla faiz düştüğünde enflasyon da kur da düşecek deniliyor ve enflasyonun düşmeye başladığı da söyleniyor. Fakat aynı dönemde vatandaş son yılların en hızlı enflasyonuyla karşı karşıya ve kur da 18 seviyesine yaklaşmış durumda. Eylül'de faizin indirilmesiyle beraber neler olmuş bakalım:
- Politika faizi %19'dan %14'e çekildi.
- Resmi enflasyon %19,25'ten %21,31'e yükseldi.
- Resmi ÜFE %45,52'den %54,62'ye yükseldi.
- 5 yıllık tahvil faizi %16'lardan %24'lere çıktı.
- 5 yıllık risk primi 330 bp seviyesinden 590 bp seviyesine yükseldi.
- Kur 8,30'lu seviyelerden 17,65'e yükseldi.
- Gram altın 480 TL'den 1025 TL'ye yükseldi.
Değişimlere baktığımızda faiz indirimiyle beraber fiyatlamalarda sert bozulmalar yaşanıyor. Faiz indiriminin yanında söylemlerin etkisiyle de fiyatlardaki bozulma hızlanıyor, çünkü yapılan açıklamalarda anlaşılmayan 3 önemli nokta var:
-
Yanlış zamanda yanlış politika uygulanması. Neden? Dünyada ve Türkiye'de enflasyon yükselirken neden faiz indiriliyor?
-
%kaç oranı düşük faizin karşılığı olacak? Bu düşüncedeki dayanak ne?
-
Bu politikadaki ısrar seçime kadar devam mı edecek? Amaç seçim çalışmasıysa kitle bu döviz ve enflasyondaki yükselişin yarattığı geçim zorluğunu düşünmeyecek mi?
Bir ülkede seçim için ekonomi böyle zor duruma getirilebilir mi? Buna asla inanmak istemeyiz.
Yabancı tarafında TL çıkışları hızlanıyor. Cuma günü borsada tanık olduklarımız yetkililerin üzerine uzunca düşünmesi gereken bir durumdu. Endeks %6 yükselişten %9 düşüşe geçti. Bugün de %4'lük kaybın ardından %1,5 artıya geçti. Fakat borsadaki durum son derece kötü. Endeks için TL bazında kırılan rekorlar konuşuluyor fakat kur etkisiyle borsa bu yıl %35'e yakın kayıpla açık ara en kötü gelişen ülke borsası oldu. Fiyat dolar bazında yılın en düşüğünde, böyle olunca TL bazındaki teknik rekorların getirisi de olmuyor. Borsadan dövize, piyasa faizlerinden TL'nin efektif değerine kadar son derece kötü bir durumun içindeyiz. Her söylem her kızgınlık her ısrar fiyatları artırıyor. Bugün dolar kurundaki yükseliş oranı %6 ve fiyat haftayı 16,40'tan kapatmıştı bugün ise 1 TL'den fazla yükseldi. Ve bu sadece bugün yaşanmıyor, haftalardır bu yükselişlere tanık oluyoruz. Ancak iktisatla da uyuşmayan günlük hayatta da böyle olmadığını her şeye gelen zamlardan gördüğümüz üzere faiz enflasyonu düşürmüyor.
Dolar kurunda Aralık ayı görünümü: