Küresel piyasalar Fed üyelerinden gelen açıklamalarla beraber yüksek enflasyona bağlı şahin bir Fed sürecini fiyatlamaya başladı. Mart toplantısında konuşan Powell, merak edilenlere çok fazla açıklama yapmamıştı, fakat toplantıdan sonraki açıklamaları daha net oldu. Aynı dönemde üyelerden de benzer açıklamalar gelince piyasalar Mayıs’ta 50 baz puanlık faiz atışı ve en önemlisi bilançoda küçültmeye gidileceğini beklentisini %78’e çıkardı.
Fed cephesinin söylemlerinde enflasyonun yükselmeye devam edeceği beklentisinin ağır bastığını görüyoruz ki haklılar. Salgın sonrası artan tedarik sorunu ve fiyat yükselişlerini geçici gören Fed, Kasım’da artık durumu kabullenmişti. Şimdi ise buna savaşın eklendiği ve sürecin daha kötü geçeceği belirtiliyor. Haliyle yapılması gerekenlere yani faiz artışıyla beraber para musluklarının kesilmesine hız verilmesi şart. Yüksek enflasyon ortamında büyümenin tehlikeye atıldığı gerçeği tüm ekonomiler için geçerli, Fed de bunu en aza indirgeyecek şekilde yapmak istiyor. Savaşın seyrini de göremedikleri için başlangıç düşük oranlı bir faiz artırımıyla gerçekleşmişti. Şimdi ise daha agresif bir Fed politikası bekleniyor. Böyle olunca tahvillerden hisseye satışlar arttı, faizler yükseldi.
Bugün ABD 10 yıllık tahvil faizi %2,63’e çıkarak Mart 2019 sonrası, 2 yıllık tahvil faizi de %2,60’a çıkarak Ocak 2019 sonrası en yüksek seviyeyi gördü. ABD Dolar Endeksi ise 99,75 ile Mayıs 2020 sonrası zirvede.
Doların tekrar yükselişini hızlandırması ile bugün EUR/USD 1,0895 desteğine geriledi. Parite Mart ayı başında 1,08’e gerilemesinin ardından 1,11 üzerini denese de başarılı olamadı. Piyasalar Euro Bölgesi’ndeki yüksek enflasyon ve Rusya’ya olan yaptırımların da getireceği riskler nedeniyle Avrupa Merkez Bankasının bu yıl faiz indirimine başlamasını bekliyor. Bu beklentinin artması ve aynı dönemde Rusya ve Ukrayna arasında müzakerelerin öne çıkması ile parite 1,1180’e yükseldi. Avrupa Merkez Bankasına dair faiz artışı beklentilerinde bir değişim yok, ama ECB’nin bu yıl Fed kadar şahin olmayacağı biliniyor. Dolayısıyla doların baskın gelmesiyle paritede düşüşler olması da anlaşılır. Beklentimiz olan 1,0895 desteği bugün deneniyor ve 1,10 altı haftalık kapanışta düşüşler 1,0760’a doğru devam edebilir.
Tahvillerdeki hareketliliğin etkisiyle 1.915 seviyesine inen altın için henüz kuvvetli bir baskıdan bahsedemiyoruz. Bir taraftan savaş ve enflasyon bir taraftan faiz fiyatlaması. Fiyatlamanın ağırlığı ve haber akışına göre yine de güçlü kalan altın için 1.876 dolar seviyesini yakından izliyoruz. Bu desteğin altına inilmesi durumunda düşüşlerin devamından bahsedebiliriz.
ABD Dolar Endeksinde 97,50 üzerini güçlü alım bölgesi olarak izliyorduk ve endeks 10, 17, 30 Mart’taki düşüşlerde bu desteği korumayı başardı. Nisan 2020’de iki defa denenen 101,0 seviyesini en yakın direnç olarak görüyoruz.
Dolardaki yükseliş gelişen ülke paralarında sert bir oynaklık yaratmadı. Doğu Avrupa ülke paraları stratejik durum nedeniyle zayıf kalırken diğerleri ve TL’de belirgin bir düşüş söz konusu değil. USD/TRY kuru için kısa vadeli grafikte de görüldüğü üzere 14,80’lere demir atılmış durumda. Kısa vadede fiyat yatay, ancak uzun vadede kurun çok güçlü bir yükseliş trendinde olduğu ortada. Enflasyon ve negatif faiz hikayesi dahi TL için tek başına büyük bir sorun. Cari açığı da izleyeceğiz ve kurda 14,80 üzerinde 15,65’i önemli gördüğümüzü tekrar hatırlatalım.