Dolar/TL geçen hafta 33,29 seviyesinde yeni rekorunu belirledikten sonra haftayı 33 sınırında tamamladı ve dengeli kalmaya devam etti. Bu hafta ise hafif düşüş eğilimli seyirde 32,78’e kadar gerileyen parite, günün ilk saatlerinde yeniden psikolojik direnç seviyesine doğru hareketlendi.
Yurt dışı piyasalarında risk iştahındaki düşüşe bağlı olarak dolar/TL’nin 33,10’a doğru yöneldiği gözlemlendi. Son dönemlerde mevcut ekonomik gelişmelere bağlı olarak istikrar kazanmaya başladığı görülen dolar/TL’de yılın ikinci yarısından itibaren bir momentum düşüklüğü söz konusu. Kısa vadeli fiyat hareketlerine bakıldığında dolar kurunda 33 TL’nin psikolojik bir dirence dönüştüğünü söylemek mümkün. Ancak geçen aydan bu yana oluşan günlük diplerin daha yüksek seviyelerde oluşması direnç seviyesi üzerindeki baskıyı artıran teknik bir sinyal olarak görülebilir.
InvestingPro BÜYÜK YAZ İNDİRİMİ başladı! %50'ye ek %10’a varan indirim fırsatı için kupon kodu: GUNAY
Kodu nasıl kullanacağınızdan emin değil misiniz? Adım adım gösterdiğimiz videoyu izleyebilirsiniz.
Sorularınız için destek birimimize buradan ulaşın.
Haziran ayındaki 32,2 seviyesindeki destek Temmuz ayının ilk günlerinde 32,5 seviyesine kadar çekildi. Bu hafta itibarıyla ise destek noktasının 32,7 seviyesinde oluşmaya başlamasına göre mevcut görünüm kurda bir fiyat sıkışmasına yol açmaya başladı.
Son zamanlardaki gelişmeler ise TL talebini artırıcı yönde olumlu karşılandı. Bunların başında TCMB’nin enflasyon odaklı sıkılaştırıcı para politikasında kararlı şekilde hareket etmesi TL’yi destekleyen ana faktör olarak duruyor. Buna bağlı olarak Moody’s’in geçen hafta kapanışında Türkiye’nin kredi notunu iki kademe birden artırması Türk lirasının dirençli kalmasını destekleyen diğer bir gelişmeydi. Son dönemlerde swap piyasasında görülen normalleşme adımlarının da kurda sınırlı bir etki oluşturduğundan bahsedilebilir.
Son günlerde yaşanan olumlu gelişmeler TL için pozitif kabul edilse de riskli piyasalara yönelik iştahın azalması dolar kurunu gölgeleyen bir etki oluşturuyor. Bu da dip seviye testlerinin kalıcı olmasını engelliyor. Ancak genel olarak bakıldığında kurda görülen yukarı yönlü eğilimde yavaşlama yabancı yatırımcının Türkiye piyasasına geri dönmeye başlamasıyla ilişkilendirilebilir.
Dolar kurunda bir düşüş eğilimi görülmese de 33 TL bölgesindeki dirence bakıldığında TL’nin kısmen güçlenmeye başladığına dair işaretler alındığından bahsedilebilir. Kaldı ki Türkiye’de geleneksel para politikasına geri dönülmesiyle başlayan süreçte 8 ay sonra ilk kez Haziran ayı enflasyonu beklentinin altında %71,6 olarak açıklandı. Bu da TL’nin enflasyon karşısında değer kazanımını koruduğunu gösterdi. Enflasyondaki düşüş eğilimi, izlenen politikaların sonuç vermeye başladığını gösterirken ülkeye yönelik yatırımların da devam edebileceğine dair olumlu bir gelişme.
Diğer yandan TCMB, bu ay da faizi değiştirmeyerek %50 seviyesinde sabit bıraktı. Son 4 aydır %50 seviyesinde devam eden politika faizi ile birlikte uygulanan sıkı para politikası ülkede ekonomik aktiviteyi daraltan bir faktör olarak karşımıza çıkıyor. Bunun yanında hükümet, kamuda tasarruf faaliyetleri kapsamında işe alımların azaltılması, büyük altyapı yatırımlarının yavaşlatılması gibi sıkı maliye politikaları uygulamaya devam ediyor. Bu, TL talebindeki artış eğilimine rağmen yabancı yatırımcının hisse piyasasına girişinin beklenenden daha düşük olmasının nedeni olarak kabul edilebilir.
Dış faktörlerden devam edecek olursak; dolar/TL’de bu hafta bir başka baskı unsurunun yen kaynaklı olduğunu söyleyebiliriz. Carry trade faaliyetlerinde önemli bir fonlama birimi olarak kullanılan yen, Japonya Merkez Bankasının önümüzdeki hafta faiz artışına gidebileceğine yönelik beklentilerle birlikte hızla değer kazanmaya başladı. Bu değer kazanımı gelişmekte olan para birimlerine bir satış dalgası olarak yansıdı. Ancak bu beklentinin etkisinin sınırlı olması durumunda gelişmekte olan ülke para birimleri üzerinde baskısının da azalabileceğini görebiliriz.
Bu bilgiler ışığında dolar/TL’nin teknik görünümünü kısaca özetlersek; yukarı bölgede ortalama 33,10 seviyesini güncel direnç noktası olarak takip etmeye devam edeceğiz. Bu seviyenin üzerinde günlük kapanışlarda ticaret alanının 33,3-33,7 bölgesine taşınabileceğini görebiliriz.
Alt bölgede ise daha yüksek dip oluşum görünümü devam ediyor. Buna göre olası geri çekilmelerde 32,85-32,9 seviyeleri yeni dip olabilir ve böylece bandın daralmaya devam edeceğini görürüz. Bu fiyat hareketi ise kısa vadedeki yükselen üçgen formasyonunun sınırlarının aşıldığı yöne doğru volatilite artışına yol açabilir. Volatilitedeki olası artış direnç kırılımı yönünde olursa 34 TL’ye doğru bir eğilimi tetikleyebileceği gibi destek çizgisinin altında oluşabilecek günlük kapanışlarda 32,2 TL bandına doğru bir geri çekilme görülebilir.