Bu ay 105,0 seviyesine çıkarak 20 yılın zirvesini gören ABD Dolar Endeksi, geçen haftadan itibaren düzenli bir düşüş içerisinde. Yükselişin nedeni faiz beklentileri olurken düşüşün nedeni ise bunun büyük ölçüde fiyatlanması oldu. Yani piyasalar Mayıs’ta 50’yi konuşsalar dahi esasında 75 baz puan olasılığını canlı görüyordu, olmadı. Olmadı ama hemen sonrasında oldukça şahin açıklamalarla Haziran ve Temmuz’da 50’şer baz puanlık faiz artışı piyasalara dayatıldı. Temmuz’dan sonra Fed aynı hızla faiz artırmaya devam mı edecek? Bunu önce enflasyondaki durum, ardında da gelecek mesajlarla göreceğimiz için Temmuz’a kadar ki kısım fiyatlandı.
ECB tarafında ise süreç şöyle başladı:
Varlık alımları ne zaman biter? Haziran’da biterse ilk faiz artışı Temmuz’da gelir mi? Kaç puanla başlanır? Bu sorular şu anda Temmuz’da 50 baz puanlık faiz artışı olur mu? olarak değişti. Tıpkı Fed'de olduğu gibi ECB tarafında şu anda beklentiler ve hatta şahin bir toplantı olasılığı fiyatlandığı için euro dipten toparlıyor. Bu durum da dolara baskı yaratıyor.
1,0350’ye kadar gerileyen EUR/USD bu hafta 1,07 üzerinde işlem görüyor. Haliyle parite etkisi de diğer kurları olumlu destekliyor, TL hariç!
TL hem aylık hem yıllık bazda en çok değer kaybeden gelişen ülke parası olarak negatif ayrışmaya devam ediyor. Dolar kurunun bu ayki yükseliş oranı %9 olurken 5 aylık dönemdeki yükseliş oranı ise %20’yi geçti. Kurdaki yükselişte küresel fiyatlamalardan kopan bir durum söz konusu. Enflasyon ve faiz uçurumu, üzerine merkezin kuru koruma çabası ile döviz harcanması ve KKM gibi maliyet artırıcı uygulamalarla biriktikçe biriken yanlışlarla gelen bir kur yükselişi var. Kurda bu ay hızlanan durum herkeste Aralık hareketini akla getirmiştir. Dileriz ki öylesi bir durum bir daha yaşanmaz, çünkü bir kur atağının ardından uzun sürecek hiperenflasyon ve çok büyük gelir kayıplarından kaçılamayacaktır.
Bizlerin öngördüğü bu sonuçları politika yapıcıların göz ardı ettiklerini hiç düşünmüyoruz. Ve var bir bildiğimiz diyerek bu yanlışlarda ısrarcı olunmasını anlayamıyoruz.
Fiyatlara teknik olarak baktığımızda;
DXY'de orta vadede 97,50 kısa vadede ise 103,0 seviyesini yükselişi destekleyen önemli noktalar olarak izlediğimizi yinelersek, fiyat bu hafta 103,0 altına geriliyor, ancak bu düşüşün durmadan 97,50’ye kadar devam edeceğini düşünmüyoruz. 108,50 hedefli harekette bir bozulma yok.
USD/TRY kurunda korunma çabası ile yaşanan sakinlik döneminde 14,80’i izlediğimizi belirtmiştik. 13,80’ler ardından 14,80 ve son olarak da 15,80’lerdeki çabanın ardından fiyat bugün 16,30’a çıktı. Günlük kapanış seviyesi 15,65 üzerinde oldukça kurda 17,15’e doğru alımların devam etmesini bekliyoruz. Neden 17,15 bizler için önemli? Çünkü bu seviye 17 Aralık zirvesi ve teknik olarak da yükseliş kanalını aşan bölge konumunda. 17,15’in aşılması durumunda her an yeni rekorlar görülebilir. Belki fiyat 13’lerden 16’ya çıktı, bunda tedirgin olunacak bir şey yok diyen değerli okuyucularımız olabilir. Ama zaten rekor 18,40’tı yani bugünkü seviyeler rekora çok yakın ve müdahale gelmedikçe her günü dolu kapatan trend daha da güçlendiği için yükselişler de daha riskli olabilir.
Gram altında kur desteği sürerken bu hafta onsun toparlaması da haliyle yükselişi hızlandırdı. Gram fiyatı bu hafta %2,5 primli işlem görüyor. 915 TL fiyatta önemli bir nokta olarak radarımızdaydı ve geçen hafta aşılan bu seviyenin ardından yükselişler de hızlandı. Bugün 950 TL direnci gün içinde aşıldı fakat kapanışı izlemek gerek. Burada dikkat çekmek istediğimiz önemli bir nokta var: Savaşla beraber Mart’ta görülen 968 TL bugün de aynı yerde test edildi ve fiyat buraları korumaya çalışıyor. Onsun yeniden 1.870 dolar üzerine çıkmasıyla kuvvetli alana taşınması gramı destekler. Öte yandan dolar kurundaki bu oynaklık da müdahale gelmezse artacağı için gramda bu hafta 1000 TL ana hedef olarak izlenebilir.
*KKM’nin ardından enflasyona dayalı bir uygulamanın gelmesi bekleniyor. Bu tarz maliyetli planların artık zaman dahi kazandıramayacağını düşünüyoruz. Bu nedenle gelecek bu tarz bir açıklamayla yaşanacak düşüşlerin de korunması çok zor.