ABD’de önceki ay istenen oranda düşüş sağlayamayan enflasyon Mayıs’ta ise %8,6 ile 41 yılın zirvesine çıktı. Elbette tüm dünyada olduğu gibi enflasyonun ana yükünü enerji ve gıda oluşturuyor.
Enflasyon verisinin ardından piyasalarda neden satışlar hızlandı?
Cuma günü düşüşe geçen endeksler haftaya da satıcılı başladı ve risk iştahı azaldı. Bunun sebebi elbette ki Fed. Mayıs verisi Fed’in Eylül itibarıyla nasıl davranacağı için bir pusulaydı ve rakam son derece kötü gelince Eylül’de de 50 baz puanlık faiz artışı beklentileri arttı. Hatta oran yüksek olmasa da Temmuz’da 50 yerine 75 baz puanlık faiz artışı olasılığı var. Çarşamba günü yapılacak bu ayın FOMC toplantısında Fed’in 50 yerine 75 baz puanlık bir faiz artışına gitmesine çok olasılık vermiyoruz. Ama piyasalarda oran beklentileri değiştiği ve 3. çeyrekte de komitenin şahin kalmaya devam edeceği düşüncesi hisseleri de risk iştahını da baskıladı.
Dolar ve faizlerde durum ne?
ABD Dolar Endeksi 105,0 seviyesine yaklaşarak 13 Mayıs’ta görülen ve 20 yılın en yüksek seviyesini tekrar test etmeye hazırlanıyor. Tahvil faizlerinde ise 10 yıllıklar %3,23 ile son 4 yılın en yüksek seviyesine çıktı. Önemli olan nokta ise verim eğrisindeki durum. 10 yıllık ve 5 yıllık farkı ekside, yani negatife döndü. Buradaki ana senaryo ise yüksek enflasyon ortamında yaşanan ekonomik bir yavaşlama. Piyasalarda stagflasyon olasılığı daha yüksek sesle konuşulmaya başladı. Bu tabii ki hisse tarafında büyüme öncülerinden olan seyahat, ulaşım, inşaat ve banka gibi temel sektörlerdeki kaybın da artması anlamına geliyor.
Altın neden yükseldi?
Altın da tam olarak enflasyonla beraber hasar alacak büyüme beklentileri nedeniyle yükseliş yaşıyor. Fakat ataklarda önemli gördüğümüz 1.876 dolar henüz aşılamadı. FOMC öncesi direnmek isteyen fiyat, Fed’in %8,6’lık enflasyona karşın beklenenden daha şahin davranması durumunda yeniden 1.780 dolara doğru düşüşe başlayabilir.
Fiyatlamalara geçmeden yurt içindeki gelişmelere de değinelim. Bugün açıklanan cari denge ve sanayi üretimi rakamları kötüydü. Eylül’de cari fazla vermek gibi bir hedef içine giren TCMB, faiz indirimine başladı ve Kavcıoğlu’nun o günkü konuşmasında çekirdek enflasyon düşecek, cari fazla vereceğiz, döviz rezervlerimiz artacak şeklinde ifadeleri vardı. Geldiğimiz noktada durum şöyle:
Enflasyon %73,5
Çekirdek enflasyon %56
Cari hesapta fazla vermek bir yana son aydaki 2,74 milyarlık açıkla yılın ilk 4 ayındaki açık 21 milyar dolara yaklaştı. Burada altın ve enerji çıkarılınca fazla verilmiş olması nihayetinde açık verildiğini ve borcun arttığı gerçeğini değiştirmiyor.
Sanayi üretiminde yıllık artış olsa da en güncel görünüm olan aylık tarafta Mart’taki %1,8’lik daralma sonrası değişim olmadı. Bu elbette kötü bir durum ve buna Mayıs’taki enflasyon ve kur artışını eklediğimizde Mayıs’ta da ivmenin zayıf kalması çok muhtemel.
Fiyatlara bakalım:
EUR/USD, ECB’nin Temmuz’da 25 baz puanlık faiz artışı planlıyoruz açıklamasının ardından zayıfladı. Neden? Çünkü beklenti 50 baz puanlık bir başlangıçtı. Üzerine Fed’e dair beklentiler artınca haliyle parite düşüşe geçti. Biz bu hafta 1,0370 desteğini yakından izlemeye devam edeceğiz. Buraların görülmesi ile gelecek olası yükselişlerde bundan önce görülen 1,0760 direncinin altında kalınacağını düşünüyoruz.
Ons altında 1.876-1.965 dolar ilk bölge 1.876-1.780 dolar ikinci bölge olarak radarımızdaydı ve son dönemde 1.876 doların aşılamaması stagflasyon beklentilerine Fed’in nasıl yaklaşacağı belirsizliğinden kaynaklanıyor. Eğer Fed, Mayıs FOMC toplantısında olduğu gibi çok şahin durmaz, ama ardından gelen açıklamalarla dozu artırırsa altındaki yükseliş atağı da sınırlı kalabilir. Biz 1.876-1.780 dolar bölgesini daha canlı görüyoruz.
USD/TRY kurunda kritik bulduğumuz 17,15 direnci maalesef ki korunuyor. Fiyatın bu seviyelere geldiği noktadaki kısa görünümlü grafik de gösteriyor ki yetkililer yeni bir rekor gelmesini istemiyor.
Mevcut politikada devam edildikçe kurda düşüşlerin çok sınırlı kalacağı ve Fed ile ECB başta olmak üzere merkez bankalarındaki sıkılaşmanın kuvvetlenmesi, içeride de enflasyonun yükselmeye devam etmesiyle kurda yeni seviyeler görülebileceği görüşündeyiz.