USD/TRY kuru bugün %9 yükselerek 12,50 seviyesini aşarken EUR/TRY kuru da aynı hızla 14,0'ü aştı. Dövizdeki yükselişin temel nedeni Türk lirasındaki kayıp çünkü hiçbir para birimi son 2,5 ayda dolar karşısında %40'a yakın düşüş yaşamadı.
ABD Dolar Endeksi bu yıl %8 yükseldi ve endeks 97,0 seviyesine doğru ilerliyor, para birimlerinde dolardaki yükseliş nedeniyle gerileme var, çünkü Fed'in enflasyon yüzünden planladığında daha hızlı harekete geçmesi bekleniyor. Buraya kadar ki durum küresel. Gel gelelim TL tarafında durum çok başka, kur 2020'yi 7,43 seviyesinden kapattı ve Şubat ayında da 6,90'a geriledi. Şubat sonuna doğru ABD 10 yıllık tahvillerindeki hızlı yükseliş piyasalarda oynaklığa neden oldu ve dolar kuru da bir miktar yükselerek 7,78'e çıktı, hemen ardından 200 bp faiz artırımı ile kur 7,20'li seviyelere geriledi.
Mart ayında Ağbal'ın görevden alınması ile her şey değişti. Olan biteni hepimiz biliyoruz, Mart-Eylül dönemine kadar merkez pasif kaldı, ama Cumhurbaşkanının her açıklaması kuru yükseltti. Eylül'de ise Kavcıoğlu'nun faiz indirimine yer açmak için çekirdek TÜFE'yi işaret etmesiyle kur 8,20'li seviyelerden yükselişe geçti. Ekim'de daha yüksek oranda faiz indirilmesi, Kasım'da da faiz indiriminin devam etmesi, bu sürede enflasyonun yükselmesi ve en sonunda Cumhurbaşkanının dünkü açıklamalarıyla kur rekor üstüne rekor kırdı.
Bir döviz kurunun bir dönem içinde düzenli olarak günde %9 hareket etmesi için önemli bir gelişme olması gerekir, bizde bu gelişmenin adı “belirsizlik”. Belirsizlik asla iyi bir fiyatlama yaratmaz, öngörülemez bir duruma korkunun da eklemesi olan belirsizlik oynaklığı da artırır. Bugünlerde bunu yaşıyoruz.
Eylül başında 8,30 olan dolar kuru Ekim'de 9,85'e çıktı, Kasım'da ise (bugün) 12,48 ile yeni zirveyi gördü. Sene başı itibarıyla kurdaki yükseliş oranı %65'e çıktı.
Salgının dünya ekonomisini bozduğu, ülkelerin bu zararı kapatmak için özellikle para politikası üzerinden çabaladı, bu dönemde biz hiç anlaşılmayan bir para politikası izliyoruz. Şimdi bu düşük faiz yüksek kur politikası ile cari açık kapanacak mı? Ya da enflasyon dizginlenebilecek mi? İşsizlik düşecek mi? Bu asla mümkün değil, sadece rakamsal bir büyümeden başka hiçbir şey olmayacak ve asıl büyüme o ülkedeki vatandaşın geliri yani alım gücü artıyorsa büyümedir. Bunu geçen yıl da yaşayamadık. En kötüsü ise bugünlerdeki bu oynaklığın enflasyona yansıması ile yaşayacağımız daha zor günler olacak. Enflasyonu öyle faiz artırmakla düşürmek mümkün değil. Bunu değerli okuyucularımız da politika yapıcılar da siyasi aktörler de çok iyi biliyor. Ve dönüp dolaşıp tıkandığımız yer bunun neden yapıldığı?!
Hiç anlaşılmayan, getirisinin kayıplarının yanında çok küçük kaldığı bu politikaların nedeni ne?
Maalesef ki bu ısrar sürdükçe kur her gün %5 yükselmeye devam eder, her hafta yeni seviyelere tanık oluruz, tabii sadece kurda değil markette, faturada, kirada da...
Şimdi Türkiye ekonomisi %... büyümüş mü olacak? Yazık.