2017'yi oldukça iyi performansla kapatan gelişen ülke piyasaları 2018'e de pozitif başladı, ancak artan risklerle kazançlarının büyük oranda sildi. Son haftalarda artan satış dalgasında Arjantin pesosu, Türk Lirası ve Güney Afrika randındaki kayıpların etkisi büyüktü. Bu hafta hem dolardaki zayıflama hem de dip seviyelere yaklaşılması ile kısmi toparlanma yaşanıyor gelişen ülke piyasalarında.
Yurt içinde ise artan faiz ve OVP'de sıkılaşmaya gidilmesi beklentileri TL'nin bu hafta kayıplarının bir kısmını silmesini sağladı. Geçen hafta 6,83'e yükselen USD/TRY kuru bugün 6,41'e geriledi ve günlük bazda TL, dolar karşısında %2 değer kazandı.
Günün devamında ABD'den gelecek istihdam rakamları takip edilecek, en önemli kalem olan ücretlerde %0,3 üzerinde artış yaşanması 26 Eylül FOMC toplantısında faiz beklentilerini kesinleştirebilir ve Aralık beklentilerini de yükseltebilir. Veride belirgin bir artış olmaması durumunda ABD Dolar Endeksi tarafındaki satıcılı seyir devam edebilir.
Olumlu veri ile USD/TRY kurunda 6,40 altındaki düşüşler bugün sınırlı kalabilir, ancak yeni haftada PPK toplantısına yaklaşıldıkça kurdaki satış baskısı devam edebilir.
TCMB'nin 300 bp üzerindeki hamlesi piyasalarda olumlu karşılanabilir ve kur 5,70 olan rekor sonrası dip seviyeyi zorlayabilir. 24 Temmuz'da faiz artırmayan TCMB'nin bu ayki toplantıda beklenti altında bir faiz artışı yapması piyasalarda tepkiye neden olabilir ve kurda hızlı yükselişler yaşanabilir.
Haftalık kapanışın 6,40 altında olması 13 Eylül'e kadar kurda 6,0 seviyesine doğru düşüşler sağlayabilir, ancak piyasalarda gözler her ne kadar faiz toplantısında olsa da Tahran zirvesi ve Suriye'ye dair politikaların jeopolitik riskleri artırması da TL üzerinde baskı yaratabilir.
Kısa vadede TL'deki fiyatlamada TCMB'nin hamlesi etkili olacaktır, ancak daha önce de belirttiğimiz gibi toparlanmanın istikrarlı olması için maliye ve para politikalarında sıkılaşma olması gerekiyor.