Dün Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kabine toplantısının ardından yaptığı açıklamalarla kurdaki yükseliş bugün hızlandı ve fiyat 16,73’e çıkarak rekor sonrası en yükseği gördü.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, %73’e çıkan TÜFE ve %132’ye çıkan ÜFE karşısında Türkiye’de enflasyon değil hayat pahalılığı var, dedi. Bu açıklamanın neresinden başlasak ne desek bilemedik…
Maliyet ve talep enflasyonu tarafından da değerlendirmeler yapan Cumhurbaşkanı, talep enflasyonu yok dedi ve olmadığı için de tüketimi kısacak bir faiz artışı üretimin de kısıtlanması demektir diyerek faiz artışı yapan merkez bankalarını da eleştirdi. Üzerine faiz artışı yapmamakla beraber faizi indireceklerini söyledi. Yani Merkez Bankasına yine ne yapılması gerektiğini söyledi.
Hatırlarsanız Ağbal’ın görevden alınması ve hemen ardından gelen faiz indirimi açıklamaları ile kur, o günlerde 8,80 ile rekor kırmıştı. Derken Eylül’de faiz indirimi başladı ve grafikte görüldüğü gibi o günden sonra CDS son derece tehlikeli seviyelere çıktı-çıkıyor.
Türkiye’de enflasyonu yükselten ana faktör son yıllarda hep döviz kuru ve yanlış para politikası oldu. Yani küresel enflasyon başlamadan önce zaten ülkede enflasyon yüksekti. Şimdi ise hızı arttı ama bunda da yine yanlış para politikası ve bu tarz söylemlerin yarattığı döviz hareketi, yüksek dövizin getirdiği maliyet ve belirsizlik enflasyonu tetikledi.
TL’nin bu yıl en çok değer kaybeden para birimi olmasının ana sebebi de Merkez Bankasının enflasyonu durdurmak için bir önlem almayacağı, aksine faizlerin ilk fırsatta düşürülmeye devam edeceği beklentisi. Kurum olarak enflasyonla mücadele edecek silahlarınızı kullanmıyorsanız, ana hedefiniz dışında hedefler peşine düşüp onda da başarılı olamıyorsanız, kararları özerk bir şekilde alamıyorsanız piyasalarda güven kaybedersiniz. Öngörüsü olmayan, her an bir söz ile değişebilecek ve ekonomik görünümle uyuşmayan politikalar güdüyorsanız güven kaybının da ötesinde endişe yaratırsınız.
Maalesef ki bugün kur ve enflasyondaki durum kötü, ama şaşırtıcı değil. Bu seviyelere neden gelindiğini günbegün yaşayarak görüyoruz, ama çözüm noktasında yol alamıyoruz. Yok sayarak değil, sorunu yok etmek için çabalarsak bunun adı mücadele etmek olur…
Kurda 17,15’i izliyoruz ve 730’a yaklaşan CDS’teki hareket de kurdaki seviyeler de son derece kritik. Buralardan gelecek ataklar yeni seviyelere sebep olabilir.