Dün yurt içinde Temmuz ayına ait cari açık rakamları açıklandı. Temmuz ayında cari açık 4,010 milyar dolar olurken yıllıklandırılmış bazda cari açık 36,585 milyar dolara yükseldi. İlk 7 aylık (Ocak-Temmuz) cari açık ise -36,67 milyar dolar olarak gerçekleşti. Aynı dönemde net hata noksanın (kaynağı belli olmayan girişler) ise 24,3 milyar dolar gibi çok yüksek bir değer alması kafamızı karıştırıyor. Yani siz 36 milyar dolarlık açık verdiğiniz zaman diliminde bu açığın 24 milyarını yani 2/3’ünü bu kaynağı belli olmayan paradan finanse ediyorsunuz. Bir ekonominin net hata noksan vermesi normaldir. Ancak cari açığın 2/3’ünü finanse edecek kadar kaynağı belli olmayan bir para girişi yaşanıyorsa ekonomimizde ciddi sorunlar var demektir. Mali Eylem Görev Gücü (FATF) daha önce Türkiye’nin gri listeye alındığını duyurmuştu. Herkesin kafasında birtakım sorulara yol açan gelişmeler yaşanıyor. Çünkü ekonomimiz tarihi boyunca böyle yüksek bir net hata noksan rakamı görmedi. Buna rağmen Temmuz ayında yıllık cari açık 36,67 milyar dolara yükseldi. Bu sene muhtemelen 50 milyar dolar civarında cari açıkla kapatacağız.
Net Hata Noksan
Cari Açık (Yıllık)
Cari Açık (Aylık)
Enerji ithalatımız
- 2021 yılı: Tamamı 50,7 milyar dolar
- 2021 ilk 8 ay: 27 milyar dolar
- 2022 ilk 8 ay: 64,2 milyar dolar
Enerji ithalatında şimdiden geçen senenin %30 üzerine çıktık. Büyük ihtimalle yılı 90-100 milyar dolar gibi bir enerji ithalatıyla bitireceğiz. Bunun ana sebebi petroldeki yükselişten ziyade kurdaki sıçrama olduğunun ve kurdaki sıçramanın sebebinin de TCMB’nin faiz indirimi olduğunu hatırlatalım.
Geçen hafta açıklanan Ağustos ayına ait Dış Ticaret İstatistikleri cari açığın hızla yükseleceğini göstermekte. Israrla söylemeye devam edeceğim: Türkiye'nin ihracatla büyümeyle gelişeceğini zannedenler çok büyük yanılgı içerisindeler. Tabana yayılmayan büyümede halk fakirleşmeye devam eder. Bu tarz bir ihracat yada büyüme sadece şirket sahiplerini zengin ederken çalışan halk fakir kalmaya devam edecek ve toplumda hiçbir şey değişmeyecektir. Bu yüzden toplumun sürekli üretelim ihracat yapalım demesini de anlamıyorum açıkçası. İş gücü ödemelerinden toplumun aldığı pay artmadıkça üretmemizin de ihracat yapmamızın da pek bir anlamı yoktur.
Dış Ticaret Açığı (Ağustos)
Ağustos ayı Dış Ticaret İstatistiklerine göre;
Yatırım malı (makine, teçhizatlar) ihracatı 2,2 milyar dolar artarken ithalatı 3,7 milyar dolar artmış.
Hammadde ihracatı 11,5 milyar dolar artarken ithalatı 25,9 milyar dolar artmış.
Tüketim malı ihracatı 7,3 milyar dolar artarken ithalatı 2,8 milyar dolar artmış.
Ocak - Ağustos döneminde 73,4 milyar dolarlık dış ticaret açığı verilmiş. Dış ticaret açığındaki artışın sebebi 2018'den beri uygulanan rekabetçi kura dayalı büyüme modeli. Siz sadece büyümeyi düşünürseniz enflasyonu patlatır, kuru zıplatır; birileri cebini doldururken 84 milyonun refah seviyesini azaltırsınız. Bu işin içinden normal bir şekilde çıkmak artık çok zor, hatta imkansız. KKM ile bütçe dengesini tamamen bozdunuz. Şimdilik verilerde bir sıkıntı yok. Ama ilerleyen aylarda olumsuz etkilerini izleyeceğiz. Tabii bütçede bozulma olmasın diye elektrik ve doğal gaza zam yapıldı. Devamı da gelecek zamların. KKM'yi finanse etmek mümkün değil.
Aylık İhracat - İthalat
Ayrıca ilk 8 ayda geçen seneye göre 43,6 milyar dolar daha fazla açık vermişiz.
- 2021 ilk 8 ayda dış ticaret açığı -29,8 milyar dolar iken,
- 2022 ilk 8 ayda dış ticaret açığı -73,4 milyar dolara yükselmiş.
- İhracatın ithalatı karşılama oranı da % 82.6'dan %70'e keskin bir düşüş yaşamış.
İşte bunun ana nedeni Dolar/TL kurundaki artış ile ithalat patlamasıdır. Turizm gelirlerinin bu farkı karşılamaya yetmeyeceğini defalarca dile getirdim ve getirmeye devam edeceğim.
Turizm sezonu bitiyor ve kış dönemi başlıyor. Yani enerji maliyetlerinin daha da artacağı dönem. Aylık bazda ihracat ve ithalat arasındaki fark açılmaya devam ediyor. Yani cari açıkta artış tüm hızıyla sürecektir. Kış döneminde artan enerji maliyetleri ve dış finansman açığı, döviz likidite krizine adım adım yaklaştığımızı gösteriyor. Finansman yükümüz çok ağırlaşıyor. Aylık bazda ihracatın ithalatı karşılama oranı da %65,4 ve oldukça düşük. Enerji verileri hariç tutulduğunda, ihracatın ithalatı karşılama oranı 13,9 puan azalarak %82,7 olarak gerçekleşmiş.
Son zamanlarda sık sık vurguladığım bir konu var. Önümüzdeki aylarda Türkiye'yi çok daha fazla zor bir dönem bekliyor. En çok ihracat yaptığımız ülkelerden Almanya, ABD ve İngiltere'de resesyon beklentisi mevcut. Bu ülkeler resesyona girerse bizim ihracatımız çok büyük yara alır.
En Çok İthalat ve İhracat Yaptığımız Ülkeler