Önce ECB başladı, yumuşattı yumuşattı tam kıvamına getirdi. Sonra FED bende geliyorum dedi ve gelip ölümcül yumruğu indirdi. Şimdi sıra TCMB de, gözler içeri çevrildi.
FED'in attığı adım öyle eften püften bir adım değil; oldukça ciddi bir adım ve tam destek sağlayıcı yönde. Kısaca FED işler düzelene kadar para isteyene para dedi. Böylece likidite lakırdılarına son vermiş oldu. Atılan son adımlarla birlikte bir daha kimse para yok diyemez ya da para olsa ekonomi canlanır diye yorum yapamaz. Bir defa bu devir kapanmış oldu.
Yeni bir devir açıldı....
Oluşabilecek enflasyonun korkuttuğu; ABD seçimlerinde likidite karşıtlarının seçilebilmesi ihtimalinin kaygı yarattığı; merkez bankalarından umutların kesildiği; gözlerin ekonomik büyümelere ve reel ekonomiye çevrildiği bir devir!
Öncelikle şunu gönül rahatlığıyla söyleyebilirim ve de teorik olarak açıklayabilirim ki merkez bankalarının uzun vade ekonomiyi büyütmek için attıkları adımlar ekonomiyi büyütmez ve de bir halta çare olmaz.
Doktorun yetkin olmayanına gidersen ciğerden tedavi edeceği yere böbrekten dalarmış. Usta'nın yetkin olmayanına gidersen bir civata sıkmak için motoru aşağı indirirmiş. Bir problemin çözümünde sorunun tespiti çok önemlidir. Öncelikle Dünya ekonomisinin sorunu ne buna netleştirelim.
Öncelikli sorun: Büyüyememe! Peki Merkez bankaları'nın iktisadi sistem içerisindeki fonksiyonu nedir?
Likiditenin son mercii olması; parasal fiyat istikrarını savunması, şimdi bu saydıklarımın büyümeyle ne alakası var?
Bir başka iktisatçı diyebilir ki olur mu hocam enflasyon faizi; faiz yatırımı; yatırım büyümeyi etkiler.
Benim de ona cevabım güzel kardeşim Japonya'da enflasyon da yok ; para da çok onlar da büyüyemiyor bunu bana nasıl açıklayabilirsin derim.
Nerede bu Giffen? Nerede bu tasarruf PARADOKSU?
Üç kişilik özel bir ekiple bu gün Avrupa krizini çözebilirim! Evet ben Türkiye'de sıradan bir yatırım uzmanı olan ben: Mustafa ÖZTÜRK! Sorunu çözerim; çünkü problemin ne olduğunu ve çözüm yolunu biliyorum.
Arkalardan bir yerden ses geliyor. Hadi oradan gözlüklü Draghiyle; sakallı Bernanke çözemedi de sen mi çözeceksin.
Bu sesle birlikte böylece yine bir öz güven eksikliğini ve de Türkiye de yüksek oranlı beyin göçü nedenini bir kez daha anlamış oluyoruz.
Bir çırpıda söyleyivereyim:
Üç yılda çözerim ve de olayın sonunda dünya barışına büyük katkı sağlarım!
Nasıl?
Dünya Ortodoks ve sosyalist iktisat politikaları arasında sıkışmış kalmış durumdadır. Lorenz eğrisini ve de Gini katsayısını Dünya İmar bankası vasıtasıyla ideal ölçülere getirebileceğini düşünmektedir. 21. yy krizinde İslam ekonomisinden yararlanma vakti gelmiştir.
Sizin Lorenz eğrisi dediğiniz olay zekatın grafiğidir. Vauvvv!
Bu sözümü sevdim son söz olarak kullanacağım. Nasıl da bu cümleyi kurabildim değil mi? Para asla uyumazı bu gün yazmayacağım...
Son paragrafa yazmak için ne demiştik ha;
* Merkez bankalarının attığı adımlardan bir halt olmaz!
* Krizin çözümünde İslam ekonomisinden yararlanma zamanı gelmiştir '
Ve de bu yazı bir Türkün kaleminden çıkmıştır.
Son söz: Sizin LORENZ EĞRİSİ dediğiniz olay zekatın grafiğidir '
Sevgiler.
Mustafa ÖZTÜRK
@Mosturk