AB ve Çin arasında Mayıs ayında sekteye uğrayan ticaret görüşmeleri Ekim’de tekrar başladı ve hem ABD hem de Çin anlaşmaya dair pozitif mesajlar vererek son yaptırımlarda da erteleme kararı aldı. Bu gelişme piyasalarda oldukça pozitif etki yaratırken küresel risk iştahı da arttı.
Bir diğer belirsizlik olan Brexit konusunda da AB ve İngiltere’nin uzlaşması, anlaşmasız Brexit olasılığını çok azalttı, yine bu gelişme de piyasaları destekledi.
Son hafta ise 3. Çeyrek şirket karlarının beklentiyi aşması ile S&P yeniden 3 bin puan üzerine çıkarken gelişen ülke piyasaları da yükselmeye devam etti.
Belirttiğimiz bu gelişmeler Ekim ayında küresel piyasaların yüzünü güldürdü ve aylık bazda değer kazancı arttı, ancak TL varlıklar bu aybaşında ABD ile olan yaptırım gerginliği ve sınır ötesi harekat ile negatif ayrışarak %4 değer kaybetti. Son hafta ABD ve Rusya ile anlaşmaya varılması, terör örgütlerinin güvenli bölgeden ayrılması ve harekatın durdurulması ile TL yükselişe geçerken TCMB’nin beklenti üzerindeki (250 bp) faiz indiriminin de etkisi çok sınırlı kaldı. Aybaşındaki farkı yarı yarıya kapatan TL varlıklar yeni haftaya da yükselişle başladı.
Haftanın devamında hangi gelişmeler takip edilecek?
Yurt içinde merkezin enflasyon raporu ilk takip edilecek gelişmeler arasında. Merkez, PPK toplantısında enflasyonun yılı Temmuz enflasyon raporunda belirlenen seviyenin altında kapatacağını belirtti ve yine enflasyondaki düşüşten destek alarak da faizi %14’e çekti.
-Baz etkisi ile enflasyon Eylül’de tek haneye inmiş olsa da yılın kalanı ve orta vadede tek hanelerde dengelenme oldukça zor görünüyor, dolayısıyla enflasyonun yeniden %12-%14 aralığına çıkması faiz kalkanının da etkisiz kalmasına neden olacak, bu olasılık da TL varlıklardaki kırılganlığı artırabilir.
Yurt içinde yine hafta içinde imalat PMI rakamları izlenecek, Mart 2018 sonrası yeniden 50,0 eşiğine yükselen göstergenin Ekim ayında bu seviyeyi koruması bekleniyor.
-Ağustos 2018’de ABD ile yaşanan yaptırım krizi ve TL varlıklardaki rekor kayıp sonrası bu ay yaşanan siyasi gerginlik reel piyasada ve üretimde temkinli durmaya sebebiyet vermiş olabilir, bu nedenle Ekim ayında gösterge 50,0 seviyesi üzerinde çok pozitif bir performans gösteremeyebilir.
Kredi derecelendirme kuruluşu Fitch’in ise Türkiye değerlendirmesinde not olarak değişikliğe gitmesi beklenmiyor.
-ABD cephesinden önce FOMC toplantısı izlenecek ve komitenin bu ayki toplantıda da %0,25 bp faiz indirimine gitmesi bekleniyor. Fed’in yıl içindeki faiz indirim süreci kurulun 90’lardaki politikasına benzetilirken sözlü yönlendirme takip edilecek. ABD ekonomisinin artan küresel risklere karşın iyi olduğunu düşünen Fed’in azalan PMI ve yatırımlara dair açıklamaları oldukça önemli.
-ABD’den gelecek istihdam ve GSYİH rakamları da piyasaların radarında olacak. Son ayda yaşanan grevin ardından istihdam rakamlarının düşük kalması beklenirken büyüme tarafında da ilk yarıdakine oranla düşük ivme bekleniyor.
Haftaya 98,0 seviyesi altında başlayan ABD Dolar Endeksi’de 18 Temmuz dip seviye olan 96,70 önemli destek olarak izlenirken 98,30 ise ilk direnç olarak önemseniyor. Fed’in faiz kararına kesin gözüyle sözlü yönlendirme ve göstergeler fiyat üzerinde etkili olacaktır.
USD/TRY kurunda ise aybaşında yakalanamayan TL pozitif fiyatlama bu hafta başında da sürüyor ve 5,78 altında 5,72’ye doğru düşüş devam edebilir. Önemli destek ise 5,64 ve bu desteğin korunması durumunda son haftalardaki bant aralığındaki seyir devam edebilir.