Dün küresel tarafta ABD verileri ve dolardaki toparlanma öne çıkarken yurt içinde ise siyasi açıklamalar ve borsada yaşanan sert düşüş gündemin ilk sırasında yer aldı.
BIST 100 endeksi dün %7,37 oranında düşüş yaşadı, ancak bu düşüşün bir hikayesi yok. Dünkü düşüşte bir haber akışı değil de yabancıda yer alan bazı büyük hissedeki yüksek satış ve beraberinde gelen panik dalgası etkili oldu. Dünkü kayba benzer bir durum Haziran ve Eylül’de de yaşanmıştı (Şubat’taki düşüşte savaş etkili olmuştu). Temmuz’da başlayan soluksuz ve temelsiz yükselişin ardından Eylül’de hızlı ama kısa süreli bir gerileme yaşanmıştı. Derken Ekim’de başlayan yeni ralli bu haftaya kadar devam etti.
Önce grafik üzerinden gidelim;
Ekim’de başlayan harekete baktığımızda, dünkü düşüşle kısa vadeli yükseliş kanalının altına inildi. Fakat bugün tepki alımı gelebilir ve hızlı yükseliş de yaşanabilir, bunu da çok defa gördük geçen yıl. Bu durum borsanın güvenilirliği açısından son derece olumsuz bir sonuç.
Kısa vadede 4.700 puan seviyesinin önemi artmaya başladı, eğer 5.200 altında haftalık kapanış olursa yeni haftada bu desteğe doğru baskı devam edebilir.
Şimdi son bir yıllık grafiğe dikkat çekmek isterim;
2021’in son çeyreğinde başlayan bir yükseliş var. Yani faizlerin düştüğü, sonrasında ise döviz ve enflasyonun zirve yapmasıyla artan bir yükseliş söz konusu. Merkezi Kayıt Kuruluşunun verilerine göre 2022’de 1,4 milyon yatırımcı borsaya giriş yaptı. Yani 3,7 milyonluk yatırımcının yarısı son bir yılda kazanıldı. Borsa neden 2022’de %197 oranında yükseldi? Sorusunun belki de en doğru cevabı, bununla açıklanabilir.
Dikkat çeken iki durum var: Biri borsa diğeri de kur.
İçerideki ve dışarıdaki tüm gelişmelere rağmen borsa yükselmekten geri kalmıyor, döviz kuru ise milim hareketlerle günü geçiriyor. Nasıl oluyor da her şey bu denli kontrollü ilerleyebiliyor? Elbette ki bu kontrol bir şekilde sağlanıyor ve tam da bu noktada yabancı rahatsız olup gidiyor.
2022’de yabancı yatırımcı 4 milyar dolara yakın hisse, 2,1 milyar dolar da tahvil ile toplamda 6 milyar dolarlık satış yaptı. Yabancı oranı borsada %29 ile tarihi düşük seviyede.
Cazibe azalmadıysa neden yabancı gidiyor? Cazibe azaldıysa neden yerlinin talebi yüksek?
Cazibenin azaldığı gerçeği özellikle son 4 yıldaki çıkışlarla kendini gösterirken iç talebin artmasının nedeni de maalesef ki enflasyon karşısında bir şekilde kazanç sağlama isteği. Ancak bu noktada büyük sorunlar var:
Borsaya dair siyasi söylemler olmamalı. Bir taraf büyük manipülasyonlar olduğuna dikkat çekerken diğer taraf borsaya teşvik ediyor.
Bir yandan hisselerin ait olduğu şirketler fiyat konusunda uyarıyor, diğer yandan yatırımcı bunu önemsememekle kalmıyor daha da yükleniyor.
Fiyatlama küresel piyasalardan çok kopuk gidiyor. Ayrıca yurt içi gelişmeler de yine etkisiz kalıyor. Tüm bunlar olunca borsadaki yükselişe bir dayanak bulmak da zorlaşıyor. Ama bu borsanın düşeceği anlamına gelmiyor. Öyle olsa bu seviyeler dahi görülmezdi. Ama burada şunu unutmamak gerekiyor: Bu bir yatırım mı? Ya da böyle yatırım olur mu? Bu hareketler uzun vadede değere nasıl döner? Eğer işlemleriniz böyle düşünce alıp ilk fırsatta satmak üzerineyse sizin stresiniz zaten size yetiyordur ben bir şey söylemek istemem. Nihayetinde bir süredir yaşanan durumun olağan olmadığı gerçeğiyle yine teknik görüme dönelim.
Kısa vadede düşüşlerde 5.200 ve 4.700 destek. Dünkü kapanış 5.200 puanın altındaydı, fakat bu desteğin kırıldığı anlamına gelmiyor. Eğer bugün de bu yönde fiyatlama olursa satış isteği hızlanabilir.
İkinci adım olan 4.700 önemli bir seviye. Haftalık kapanışta bu destek korunursa yeniden bir zirve serüveni başlayabilir.
*Önemle belirtmek isterim ki, seçimlerin erkene alınması haberleri ve bu yönde bir tarih açıklanmasının borsadaki etkisi sınırlı kalabilir. Çünkü borsanın desteklendiğini unutmamak gerekiyor ve seçim öncesinde de bu görünümün bozulmamasına özen gösterilecektir.