Bankacılık krizinde süreç giderek zorlaşıyor. Geçtiğimiz hafta İsviçre Merkez Bankası, Credit Suisse Group AG 50 milyar frank likidite desteği açıkladı, ama bankanın hisse kayıpları durmadı.
Hafta sonu yoğun geçti
İsviçre’nin en büyük bankası olan UBS Group AG, Credit Suisse’i 3 milyar franga satın aldı. Credit Suisse’in Cuma günü kapanışı baz alındığında değeri yaklaşık 7,4 milyar franktı, yani tam anlamıyla kelepir bir durum yaşandı. Ayrıca anlaşma dahilinde İsviçre Merkez Bankası USB’ye 100 milyar frank tutarında likidite sağlayacak ve oluşacak zarar için de hükümet tarafından yine USB’ye 9 milyar frank garanti sağlanacak.
Merkez bankaları teyakkuza geçti
İsviçre hükümeti Credit Suisse’in USB tarafından alınmasını memnuniyetle karşılayan büyük merkez bankaları da dün bir karar vardılar. Piyasaya likidite fonlamak için Fed, ECB, İsviçre, İngiltere, Kanada ve Japonya merkez bankaları haftalık olarak güncellenen dolar swap işlemlerini günlük olacak şekilde yükseltme kararı aldı. Şimdilik bu karar Nisan sonuna kadar devam edecek.
Hafta nasıl başladı?
Merkez bankalarının hızlı hareket etme çabası ve uzlaşmada da zaman kaybetmemeleri durumun vahametini gösteriyor. Diğer yandan geçen haftaki satışların bu hafta devam etmemesi için yoğun mesai harcayan merkez bankalarının yorgunluklarına rağmen piyasalardaki karamsarlık değişmedi.
Bugün USB hisseleri %9'a yakın gerilerken CS hisseleri ise %62 oranında rekor düşüş kaydetti ve 0,66 frank seviyesine indi.
Düşüşün temel sebebi kriz ve buna bağlı resesyon olurken bugünkü düşüşün sebeplerinden biri de AT1 tahvilleri. İsviçre Merkez Bankası ve ülkenin denetleme kurumu olan FINMa kararına göre Credit Suisse’in AT1 cinsi tahvillerinin (Öz sermayeye eklenebilen tahviller) 16 milyar frank tutarındaki değeri silinecek. Yani bankaya zarar olarak yazılacak. Bu tahvillerdeki kayıp da satışları tetikledi.
Dikkat çeken iki emtiaya bakalım:
Altın bugün 2.000 doları aştı ve Mart 2022’de jeopolitik risk fiyatlamasının ardından en yüksek seviyeyi gördü.
Brent petrol ise vadeli işlemlerde 70,15 dolara inerek 12 Aralık 2021 sonrası dip seviyeyi gördü.
Altını yükselten ve petrolü düşüren sebepler aynı: Resesyon!
Hem ABD hem Avrupa’da özellikle orta büyüklükteki bankaların likidite sorunu devam ediyor. Ancak bankaların likidite sorunu yaşamasının sebebi faizlerin yükselmesi değil. Faizlerin yükselmesi, işlemlerinde fazla risk alan ve hadge yapmayan bankaların daha hızlı kaybetmesine neden oldu, oluyor. Üzerine mevduatlardaki çıkışın artması da süreci daha endişe verici boyuta getirdi.
Yaşanabilecek bir kriz ekonomilerin durması demek ve yavaşlayan ekonomide petrol talebi elbette ki azalacaktır. Bu olasılık petrolün değer kaybetmesine neden oluyor. 2023’e 85 doların üzerinde başlayan Brent vadeli fiyatı bugünkü kayıpla beraber yılın ilk üç ayında %17 kadar değer kaybı yaşadı.
Eğer dalganın boyutu artarsa petroldeki kayıp da artabilir. Bu olasılıkta 75 dolar altında 62 dolar orta vadede önemli rol oynuyor.
Altın ise güvenli liman özelliğiyle yeniden 2.000 dolar üzerini test etti. Yine kötü senaryonun süreceği fikri altında yeni bir rekor yaratabilir. 1.980 dolar üzeri bu olasılığın güçlü olduğunu gösteriyor.
Hatırlarsanız değerli okuyucu, Kasım FOMC toplantısında hızlanan yükseliş Şubat FOMC toplantısıyla düşüş yönlü değişmişti. Fakat şimdiki hikaye belirsizliğin daha yüksek olduğu bir durum, bu nedenle altında Fed’in faiz artırması seçeneğinden ziyade korkuların derecesi daha belirleyici olacaktır.
Gram altın 1.215 TL beklentimi bugün aşarak 1.229 TL’ye çıktı. Kısa vadede yaşanacak olası geri çekilmelerde 1.142 TL’yi destek olarak takip ediyorum. Gelişmelere bağlı atakların devamında ise 1.280 TL gelecek günlerin direnç seviyesi konumunda.