Enflasyonda azalma görülene kadar sıkı duruşa devam
Yarın gerçekleşmesi beklenen Merkez Bankası Para Politikası Kurulu’nda sıkı duruşun devam edeceği sinyalleri hatırlarsak geçtiğimiz toplantılarda verilmişti. Son bir aylık periyotta yurtiçi piyasaların hem ekonomik beklentilerinin karşılanmaması hem de risk fiyatlamasına geri dönmesi, piyasanın faiz indirim beklentisini azalmış durumda.
TCMB Mayıs ayında gerçekleştirdiği ilk faiz indiriminde, politika faizinde 50 bp ‘lık indirim yaparak, azalan risk priminin altını çizmişti. Enflasyon cephesinde ise, yine bahsi geçen dönemde, enflasyonun 2014 yılında talepteki daralma ile kontrol altına alınacağını belirten Başçı, Mayıs ayında enflasyonun tepe yapacağını ve sonrasında enflasyondaki düşüşlerin hız kazanacağını dayanak göstererek, Haziran ve Temmuz aylarında da aynı politikayı izledi ve kademeli faiz indirimine devam etti. TCMB, enflasyonda belirgin bir iyileşme görülene kadar sıkı duruşun devam edeceğinin altını çizmeye devam ederken, yılın ilk yarısında enflasyon cephesindeki gelişmeler ise Başçı’nın beklentilerini desteklemiyor.
Mevcut durumda, sadece Haziran ayında kısmi azalma görülen enflasyon rakamlarının, geçtiğimiz ay hem beklentilerden hem de bir önceki aydan daha yüksek seviyeye ulaştığını görüyoruz. Faizlerdeki bu kademeli azalışın, Türkiye’nin Dış Ticaret rakamlarına olumlu yansıması beklenirken, ihracat cephesinde de durum beklenildiği gibi olmadı. Irak’ta IŞİD’in ilerleyişi ihracat rakamlarına ve cari açığa olumsuz yansırken, gündemden düşmeyen Rusya-Ukrayna gerginlikleri ile ilgili Avrupa’dan gelen yaptırımların Türkiye’ye yansımaları jeopolitik risk unsurunun devam ettiğini gösteriyor.
Politik etkenlere baktığımızda ise, piyasanın belirsiz bir dönem geçirdiği Ağustos ayında, yeni başbakanın resmi olarak geçtiğimiz hafta belirtilmiş olması ve ekonomi kabinesinin Mehmet Şimşek ve Ali Babacan öncülüğünde devam edecek olması, bu belirsizliği ortadan kaldırdı.
Tüm bu etkenler göz önüne alındığında, azalan politik belirsizlik ve bir türlü azalamayan enflasyon rakamları, bununla birliktebozulan ihracat ve cari açığın hala beklentileri karşılayamaması, TCMB’den ‘’Sıkı duruşa devam’’ sinyalleri oluşturarak, piyasada faiz hareketlerinin sınırlı olabileceği beklentisi yarattı. Bu bağlamda, politika faizini yüzde 8,25 oranında sabit bırakılması veya 25 baz puanlık indirimle yüzde 8’e çekilmesi yönünde beklenti oluşmuş durumda.
TCMB adımlarını defansif biçimde atarken, piyasa negatif fiyatlama yapmıyor.
TCMB’den faiz indirimi gelmemesi veya en fazla 25 baz puanlık bir indirim gelmesi, bankacılık endeksi öncülüğünde BIST100 Endeksindeki kararsız havayı bozabilir. Merkezin mayıs ayı itibari ile agresif adımlar atmaması bankaların maliyetlerine olumlu yansımaktadır. Ağustos ayı başı itibari ile 80,000-80,500 bölgesini kıramayan endekste, bugün PPK fiyatlaması yapılırken, bahsi geçen bölgenin üzerindeki seyri TCMB kararı destekleyebilir.
Kur cephesinde ise Merkez Bankasının faiz politikası daha çok anlık fiyatlamaya sebep oluyor. Bunun nedenleri arasında, ABD tarafından gelen olumlu ekonomik gelişmelerin, dolar endeksini artırması ve Yurtiçi piyasalarda belirli dönemler de tekrar gündeme gelen risk fiyatlaması yer alıyor. Bu bağlamda TCMB’nin sıkı duruşa devam etmesi dolar TL’nin tekrar 2,15’lerde konsolide olmasına sebep olabilir.